AKP hükümeti ve Başbakan R. T. Erdoğan, son zamanlarda demokrasi adına mangalda kül bırakmıyor. Seçim yaklaştıkça bu çıkışın dozu daha da artacağa benziyor.Çünkü AKP, 7 yıllık iktidarında milletin yüzünü güldürecek bir icraat ortaya koymadığı gibi, önümüzdeki süreçte artık topluma sunacağı bir şeyi yok?AKP kadroları, devlet ve millete umutlandıracak herhangi bir proje ile, herhangi bir paket veya çözüm ile destek toplamadı ki? Sürekli mağduriyet senaryolarıyla bugüne kadar geldiler.Bu sebeple önümüzdeki seçim sürecinin "hit" enstrümanı, "demokrasi ve darbe senaryoları eksenli kapışmalar" olacaktır.AKP hükümeti, Karagöz rolünde, millet iradesi ve demokrasi üstüne çıkışları yapacak, millet iradesi üzerindeki vesayetlere imkan tanınmadığını ve asla tanınmayacağı vaveylası kopartacak, bu eksende havalarda uçuşan "darbe planları"na ve "mahkeme salonlarındaki askerler"e göndermeler yapılacak?Doğal olarak muhalefet de, Hacivat rolünde, karşı duruş ve vuruş yapacak! Çünkü muhalefetinde millet ve devlet mesellerine dair bir çözümü ve projesi yok!Bu "demokratik kapışma" sahnelerinde ister istemez, seçilmişlerin millet iradesinin temsilcileri oldukları, atanmışların ise vesayet kapma telaşında oldukları gündeme geliyor, gelecek!Askeri vesayet söylemleri bu kabildendir. Hakimler ve Savcılar Üst Kurulu'na dair telaş ve dalaş önümüzdeki günlerin işaret fişeklerindendir.Ancak Türkiye'de "kurul" çok? Kabinedeki bakanların, Bakanlar Kurulu üyelerinin sayısından üç-beş kat fazla "özerk kurul ve başkanı" var. Hükümet işin o tarafını göstermiyor, gözden kaçırıyor. AKP, gelsin biraz da buradan yaksın, buradan baksın! En temel devlet ve millet işleri "kurullar" tarafından kotarılıyor. Kurullar, atanmışlarla doludur. Bu kurullardaki atanmışlar, seçilmişlerin üstünde yetki ve imtiyazlarla donanmıştır. Hepsi özerktirler. Dedikleri dedik, çaldıkları düdüktür.Bu "millet iradesi" üstü kurullara ilişkin, kimsenin demokratik damarı kabarmıyor.Çünkü söz konusu kurullar, AB ve IMF'nin talimatıyla oluşturulmuş, bu kurullardaki kadroların atamaları yine onların işmar ve işaretleriyle yapılmıştır.AKP, parasızlığını kapatmak için alacağı faizli IMF kredisi karşılığında, IMF'nin talimatıyla Gelir İdaresi kurulu oluşturuyor, özerkleştiriyor.Türkiye'de ne "özerk kurul"lar var.Kimse onlara karışamıyor; AKP'nin demokrasi anlayışı bunların hepsini hazmediyor. Hatta kendisi elin ecnebisinin talebiyle millet iradesinin üstünde özerk kurul oluşturuyor.Bizde kurul çok; devlet kurullara emanet!Milletin, Meclis'indeki seçilmişler de kurulların peşinden tıpış tıpış gidiyor. AKP, demokratik olarak bunlardan hiç de rahatsız değil; bu hususta hiçbir yasal ve Anayasal değişikliği gündem etmiyor.Bakınız ne kurullarımız var:Başta Merkez Bankası?Yüksek Öğretim Kurulu,Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, Telekomünikasyon Üst Kurulu, Elektrik Üst Kurulu, Tütün Piyasası Üst Kurulu, Şeker Piyasası Üst Kurulu, Rekabet Kurulu, Sermaye Piyasası Kurulu, Enerji Payasası Üst Kurulu, Doğalgaz ve Petrol Üst Kurulu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu, Kamu İhale Kurulu, Borç İdaresi Kurulu, Anıtlar Yüksek Kurulu, Transit Petrol Boru Hatları Kurulu, Çocuk Hakları İzleme ve Değerlendirme Üst Kurulu, İnsan Hakları Koordinatör Üst Kurulu, Özel Eğitim Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Üst Kurulu, Talih Oyunları Yüksek Kurulu, Muzır Yayınlar Kurulu, Deprem Üst Kurulu, Devlet Denetleme Kurulu, Hesap Uzmanları Kurulu, Yüksek Seçim Kurulu, Yüksek Planlama Kurulu, Talim ve Terbiye Kurulu, Haberleşme Yüksek Kurulu, Para Politikası Kurulu?IMF, AKP hükümetinin imzalayacağı yeni stand-by karşılığında Özerk Gelir İdaresi Kurulu oluşturulacak? Fiilen oluşturulmuş vaziyette; sadece resmiyet kazandırılacak!Eski tabirle bu kurul, Osmanlı'nın işgali ve inkırazından önceki Duyun-i Umumiye İdaresi'dir.Erdoğan, 6-7 ay önce bu kurula karşı vaziyet almış; 12 Haziran 2009 NTV'den Murat Akgün'un konuya ilişkin sorusunu, "Ümüğümüzü sıktırmayız. Gelir İdaresi Başkanlığı'nı reforme ederiz, ama özerk hale getiremeyiz" diye esip gürlemişti. Lakin 6-7 ayda iş değişti; hükümet, kapısında para dilendiği IMF'nin taleplerine boyun eğdi. Duyun-i Umumiye başımıza geldi. Konuyu ileride detaylı aktarırız? Bu kurula dair de hükümet veya muhalefet kanadından hiç kimsede demokratik hazımsızlığa rastlanmıyor. Niye?! IMF öyle dedi de ondan? Bu bağımlı ve ecnebi vesayeti altındaki siyasi vaziyet, Türk ekonomisine yazıktır, millete yazıktır, devlete yazıktır, demokrasiye yazıktır.Devlet yönetimi ve Türk demokrasisi üzerindeki kurul yollu bu ecnebi vesayetini ortadan kaldırmak, devlet ve milletimizin anasını ağlatan dış güdümlü bu kurulların sömürüsünü bitirmek için Prof. Dr. Haydar Baş beyin Milli Ekonomi Modeli şart, BTP iktidarı şart?Gerisi sadece demokratik tiyatro sahneleriyle devletin çökertilmesidir, milletin dağıtılmasıdır, ekonominin batırılmasıdır. Her şeyimizi kaybetmektir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019