Sokak kapısının dahi, kilitlenmeden yatıldığı akşamlar veya esnafın malını dışarda bırakarak, dükkan kapadığı günler çok geride kaldı.Türkiye'de, 2006 yılından bir önceki yıla oranla %64 oranında suç artışı görünüyor. Aynı yılın ilk 9 ayında 354 bini mala karşı, 244 bini şahsa karşı suç olayı yaşandı.Suç oranlarındaki artış konusunu değerlendiren Prof. Dr.
Haydar Baş, konunun sebeplerini 3 ana başlıkta topluyor. Eğitim, ekonomi ve siyasi kadrolar.Türk eğitim sisteminde, bugüne kadar belirlenmiş, bir insan modeli mevcut değildir.Bir İngiliz, bir Fransız genicini yetiştirirken, ona manevi kimliğini, değerlerini verir. Kalabalık bir toplulukta bu genci, hal ve hareketlerinden diğerlerinden ayırt edesiniz.. Oysa bir Türk modeli yoktur. Sayın Baş bununla ilgili şu anısını aktarır. "Trabzon Lisesi'nde vazifeli iken, Milli Eğitim Bakanlığı'nın müfettişine, gençlerimizi yetiştireceğimiz modelimiz ne olmalıdır? Şeklinde bir soru yönelttiğimde, müfettiş bey böyle bir soruyla ilk defa karşılaştıklarını ifade ettikten sonra, belirlenmiş bir model yok yanıtını vermişti."Türkün örfünü, adetlerini, geleneklerini, inancını kazanacağı bir model, mutlak hayata geçirilmelidir. Ancak ahlaki melekelerle donatılmış, bir kimlik sahibi gence mesleki bilgiler verilmelidir. Gencimiz önce insan olacak, sonra meslek sahibi bireyler olarak toplumda yerini alacak.İşte o zaman kimsenin hakkını yemez, hırsız, arsız olmaz.Bu kimliğin kazanılması için, belirlenmiş ölçülerin eğitim sistemimizde olmaması, geleceğimiz için büyük bir kayıptır.Artan suç oranlarında, elbetteki karnı aç olan insanın psikolojisi de önemlidir. Açlık, işsiszlik, sefalet hat safhadadır. Bunu yukarda bahsettiğimiz "önce insan" modeli ile yetişmeyen birey tipiyle birleştirirsek, gençlerimizin her türlü kötülüğe meyli kaçınılmazdır. İktidara gelene kadar vaad ettiklerini, koltuklara oturunca unutan siyisiler, milletin derdine deva olamıyorlar. Prof. Dr. Haydar Baş beyin "
Milli Ekonomi Modeli'nde" olduğu gibi tüketenin, ezilenin haklarını dikkate alan, bir ekonomi modeli anlayışı hayata geçirilmeden, bu konu asla halledilemez.Toplumsal bir yara halini alan, suç oranları tabi ki, siyasi irade ile halledilecektir. Bu mesele sadece ceza vermek veya bir anlamda suç işleyeni teşvik eden, af kanunları ile çözülemez. Eğitim bakanlığının çalışmaları, ekonomik iyileştirmeler ile beraber devreye konulmalıdır. Siyasi kadroların, bu konuyu dert edinerek üzerine gitmesi gerekir.Prof. Dr. Baş, konunun sebeplerini ve çarelerini ortaya koymuştur. Sayın Baş, hiçbir koltuk telaşı olmayan bir siyasi lider ve bilim adamıdır. Memleket yararına her konudaki çözüm önerilerini, iktidar ile paylaşmaya hazır olduğunu her zeminde ifade etmektedir. 5 yıllık icraatları ile milletin büyük tepkilerini alan iktidarın bu şartlarda bir daha seçilmesi imkansız görünüyor. Sayın Baş'ın çarelerine biraz kulak verirlerse, hiç değilse giderayak milletin yüzünü güldürürler...