ABD'nin "Suriye'den çekilme" kararının ardından yaşanan gelişmeler ve yapılan bölgesel açıklamalar, bundan sonra nasıl süreç işletileceği konusunda bazı ipuçları veriyor.
Suriyeli Peşmergeler adına açıklama yapan Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) Dış İlişkiler Sorumlusu İbrahim Bro, ABD Başkanı Donald Trump'ın Suriye'den çekilme kararını açıklamasından sadece birkaç gün önce Suriyeli Peşmergelerden oluşan bir heyetin Suriye sınırında YPG ile toplantı yaptığını açıkladı.
Bro açıklamasında, "Toplantıda Suriyeli Peşmergelerin yeniden ülkeye (Suriye'ye) dönmesinin yanı sıra bazı teknik konular konuşuldu ancak hiçbir sonuç alınmadı. YPG ile hiçbir anlaşma yapılmadı" ifadelerini kullandı. Bro'nun özellikle şu ifadeleri dikkat çekiciydi: "Peşmergenin Suriye'ye geçmesinde Türkiye'nin rolünün belirleyici olacak. Suriye'nin durumu giderek kötüleşiyor. Eğer bu konuda Türkiye ile ABD arasında uzlaşı sağlanmazsa Suriye Peşmergelerinin dönmesi çok zor olacak."
Bro ayrıca, YPG/ PKK'nın Suriye'de istikrar ve barışın yeniden tesis edilmesini istemediğini ve ülkeye yıkımdan başka bir katkı sunmadığını vurguladı.
Bir Suriyeli Peşmerge komutanı ise, ABD'nin Suriyeli Peşmergelerin geri dönüşünü istediğini belirterek, "Suriye'ye dönüşümüzü engelleyen tek güç PYD/YPG'dir. Bu engelleme olmasaydı biz çoktan ülkemize dönmüştük" ifadelerini kullandı.
Bu açıklamalardan şunu anlıyoruz ki, ABD çekilme hamlesiyle, Suriye'nin kuzeyinde PYD/YPG'nin rolünün azaltılmasını, bu bölgenin hakimiyetinin Suriyeli Peşmergelere geçmesini, bunda da Türkiye'nin rol sahibi olmasını istiyor.
Irak'ın kuzeyinde Barzani bölgesinin oluşumunda Türkiye'nin ekonomik ve siyasi katkıları büyüktü, şimdi aynı misyonun Suriye'nin kuzeyinde de gerçekleşmesi isteniyor.
Malum, Türkiye resmi olarak PYD/YPG'yi terör örgütü PKK'nın Suriye kolu olarak tanımlıyor ve sınırımızın hemen ötesinde bu terör örgütünün bir devlet yapılanması içine girmesini istemiyor. Fırat'ın doğusuna ve Münbiç'e operasyon planları da bu sebeple yapılıyor. Fakat Türkiye, Suriyeli Peşmergeleri bir terör örgütü olarak nitelemiyor. Veya bu konuda şu ana kadar bir açıklama duymadık.
Acaba ABD'li yetkililerin başta Trump olmak üzere, sık sık Türkiye'nin hassasiyetlerini dikkate alıyoruz ve beraber koordineli çalışıyoruz açıklamaları buna yönelik mi? Yani Suriye'nin kuzeyinin hâkimiyeti PYD/YPG'nin elinde değil, Suriyeli Peşmergelerin elinde olsun mantığı mı?
Suriyeli Peşmergeler Irak'ın Erbil ve Duhok kentlerindeki askeri kamplarda 2012 yılından bu yana eğitim görüyor. Sayılarının yaklaşık 8 bin civarında olduğu belirtiliyor. Suriyeli Peşmergeler, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Özel Kuvvetler Komutanlığı bünyesinde yer alıyor.
Suriye'deki PYD/PKK tarafından, eski IKBY Başkanı Mesut Barzani liderliğindeki Kürdistan Demokrat Partisi'ne (KDP) yakın oldukları gerekçesiyle ülkelerine sokulmayan Suriyeli Peşmergeler, IŞİD'in saldırılarının başlamasıyla birlikte Musul vilayetiyle Irak-Suriye sınırı üzerindeki operasyonlarda yer almıştı.
Söz konusu Peşmergeler, Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) bünyesindeki ENKS'nin silahlı gücü olarak da biliniyor.
ABD'nin bu hamlesiyle, Türkiye, Suriye'nin kuzeyinde istemediği PYD/YPG'den kurtulmuş olacak; Rusya siyasi sürecin başlaması için zaten Suriyeli Kürtlerin bir şekilde Astana sürecinde ve Cenevre masasında olmasını istiyordu, bu çözülmüş olacak; Esad yönetimi de bir şekilde ikna edilecek dolayısıyla siyasi süreç başlamış olacak.
Fakat burada dikkat edilmesi gereken şu: ABD bütün bu hamleleri kendisinin çıkarları için yani Suriye'deki varlığının garantisini almak için yapıyor.
Yani ABD için ha PYD/YPG, ha Suriyeli Peşmerge, hiç fark etmiyor.
Nasıl IŞİD'li teröristler şekil ve kıyafet değiştirerek farklı gruplar adı altında siyasi sürece dahil oluyorsa, YPG'liler de karşımıza Suriyeli Peşmergeler olarak çıkacak.
Nihai aşamada, bölgede Suriye kaybedecek, çünkü topraklarının üçte birinde ABD'nin varlığına onay veren bir oluşum devam edecek; Türkiye ve İran kaybedecek, çünkü ABD'nin vatan ve büyük İsrail projelerinin Irak'tan sonra Suriye ayağı da tamamlanmış olacak, sıra Türkiye ve İran'a gelecek; Rusya kaybedecek, çünkü ABD Rusya'ya bir Ortadoğu ülkesinde daha komşu olacak.
Hangi açıdan bakarsanız bakın, bölge ülkeleri olarak ABD'nin bütün hamlelerine karşı temkinli olmak zorundayız. Unutmayalım ki, ABD'nin bölgedeki asıl hedefi, Prof. Dr. Haydar Baş'ın yıllardır altını çizdiği gibi, Ortadoğu coğrafyasını kendisine vatan yapmaktır.
Vatan projesinin ne anlama geldiğini ABD'lilerin Amerika kıtasında, İsrail'in ise Filistin coğrafyasında yaptıklarından net olarak biliyoruz.
Tecrübe edilenlerin yeniden tecrübe edilmesine gerek yok kanaatindeyim.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Churchill: Sadece Mustafa Kemal’i hesaba katmamışız / 19.03.2024
- Kriter ekonomiyse iktidarın şansı yok! / 16.03.2024
- Gazze’de soykırım ve bağımsızlığın önemi / 15.03.2024
- Milli kimliğimizi korumak için yeni anayasaya hayır / 13.03.2024
- ‘Memnun değilsen, mecbur değilsin’ / 12.03.2024
- Rahmet ve bereket ayına ulaştık / 09.03.2024
- Emekliler yılında emekli can çekişiyor / 08.03.2024
- Anketlere aldanmayın! / 06.03.2024
- Türk milleti ‘değişim’ istiyor / 05.03.2024
- 13 bin dolar kişi başı milli gelir nerede? / 02.03.2024
- Kriter ekonomiyse iktidarın şansı yok! / 16.03.2024
- Gazze’de soykırım ve bağımsızlığın önemi / 15.03.2024
- Milli kimliğimizi korumak için yeni anayasaya hayır / 13.03.2024
- ‘Memnun değilsen, mecbur değilsin’ / 12.03.2024
- Rahmet ve bereket ayına ulaştık / 09.03.2024
- Emekliler yılında emekli can çekişiyor / 08.03.2024
- Anketlere aldanmayın! / 06.03.2024
- Türk milleti ‘değişim’ istiyor / 05.03.2024
- 13 bin dolar kişi başı milli gelir nerede? / 02.03.2024