Suriye'ye yaptırımda bu ısrar niye?

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Çin ve Rusya'nın vetolarıyla Suriye'ye yeni yaptırımlar getiren tasarıyı reddedince Başbakan Erdoğan'ın çok ilginç bir açıklaması oldu.Sayın Başbakan, dediğim dedik çaldığım düdük tarzında, "Birleşmiş Milletler kararı bizi bağlamaz, Suriye'ye yaptırım uygulayacağız" dedi.İlginç olan nokta şu: Bugüne kadar Türkiye'nin aleyhine olan, en azından hiçbir menfaatimizin olmadığı birçok mevzuda Birleşmiş Milletler kararlar aldı ve siyasilerimiz bu konularda hiçbir tepki ortaya koymadı. Paşa paşa denilenleri yaptılar.Bugün ise konu Suriye? Yani dost ve müttefik bir İslam ülkesine yaptırım meselesi?Normal şartlar altında Türkiye'ye hiçbir zararı olmayan hatta faydası olan Suriye'ye yaptırım konusunda muhalefet eden tek ülke Türkiye olması gerekirken, "BM biz yaptırım uygulamayacağız" diyor, Türkiye ise "Biz yaptırım uygulayacağız, BM kararları bizi bağlamaz" diyor. Şu garabete bakın.Tabii bu da bir senaryo? Suriye'ye yaptırım konusunda perde arkasında Türkiye'ye her türlü baskıyı yaptıran irade ABD ve AB ülkeleri? Olayı kaşıyan onlar, Türkiye'yi öne süren onlar, ama bir anda frene basarak Türkiye'yi bu konuda yalnız bırakıyorlar.BM yaptırım kararı almadığı halde Türkiye yaptırım uygulamaya devam edince, Türkiye'nin uluslar arası kurallara uymaması gibi bir durum ortaya çıkıyor.Türkiye uluslar arası kuralları Filistin davası için delmiyor, Kıbrıs davası için delmiyor, bizimle hiçbir alakası olmayan bir konuda bize hiçbir zararı olmayan ülkenin aleyhine deliyor.Benzer bir senaryo Irak için oynanmıştı. ABD, önce Irak eski Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'e, "Kuveyt senin arka bahçendir" mesajını vererek, Irak'ın Kuveyt'e girmesine yeşil ışık yaktı, ardından da "Vay sen nasıl Kuveyt'i işgal edersin" diyerek tozu dumanı kattı.İşte Batılı ülkeler böyledir, bir taraftan tutarmış gibi görünür diğer taraftan yumruğunu yapıştırır.Türkiye Suriye'ye yaptırım konusunda yeni yeni adımlar atmaya devam ediyor. Malum, Suriye'ye havadan ya da karadan askeri malzeme taşınmasını engelleme kararı alınmıştı, ayrıca Suriye Devlet Başkanı Esad'ın mal varlıklarının dondurulması gündeme gelmişti.Bunun dışında Suriye sınırında Suriye'ye gözdağı niteliğinde olan bir tatbikat başlatıldı. Hatta 730 yedek asker de göreve çağrılarak...Bizler bu tür tatbikatların Ege'de Yunanistan'ın adaları silahlandırmasını engellemek için; Kıbrıs'ta, Rumlara gözdağı vermek için; Güneydoğu'da, PKK'nın kökünü kurutmak ve PKK destekçisi Barzani ve diğerlerine haddini bildirmek için, Doğu'da, küstah Ermenistan'a iyi bir ders vermek, Azerbaycan'ın gönlünü yapmak için yapılmasını tercih ederdik.Ama öyle olmadı, BM'nin bile yaptırım uygulayamadığı dost ve müttefik Suriye'ye bizler gözdağı vermeye çalışıyoruz.Bu arada şu tezkere mevzuu da oldukça önemli?Malum, geçtiğimiz günlerde TBMM'de hükümete sınır ötesi operasyon yetkisi veren tezkere görüşüldü ve süresi 1 yıl daha uzatıldı. Peki, bu tezkere bugüne kadar vardı da ne oldu, PKK'nın tepesine mi binildi? Hayır. Havadan dağlar taşlar vuruldu.Peki, bu kadar zamandır bir şey yapılamadı da bu tezkere niye uzatılıyor?Bu noktada TBMM'de yapılan tezkerenin görüşülmesi sırasında Iğdır Milletvekili ve Tunceli Milletvekili'nin ifadeleri oldukça dikkat çekiciydi.Onlar hükümetin bu sınır ötesi harekat yetkisini Suriye'ye karşı kullanmasından endişeliler? Hükümetin BM'ye rağmen yaptırım konusundaki ısrarına bakılırsa bu endişelerinde pek de haksız sayılmazlar.