Evlere şenlik CHP'de yeni Genel Başkan Özgür Özel oldu.
Daha Genel Başkan seçilmeden saatler önce gaflar ardı sıra gelmeye başladı.
Selamlama konuşması için kürsüye çıkan Özel, bir tek Apo'ya selam çakmadı.
Selam çaktığı isimler arasında, Selahattin Demirtaş, Osman Kavala ve Dersim'in olması, herkesin radarına yakalandı.
Neden bu isimler ve neden ısrarla Dersim!
Arkadaş senin bu ülke nüfusunun 85 milyon olduğundan haberin var mı?
15.5 milyon emekli 7.500 TL maaş alıyor, neden onlara selam çakmadın?
Daha doğrusu, CHP'nin neden sürekli seçim kaybettiği gerçeğine, işte bu selam çakılan isimlerin kriminalize edilmesiyle kolayca ulaşılabilir.
Milletin gerçek derdi nedir hiç umurlarında bile değil.
Gelelim Dersim selamına.
Ne demek istiyorsun Dersim diyerek?
Burası Tunceli'dir nokta!
Sende mi bu konuda Sn. Cumhurbaşkanımız gibi düşünüyorsun.
Mesela ne demişti Sn. Erdoğan:
"Vergi vermediler diye Dersim'in köylerini kim bombaladı? Zamanının, o zaman ki Cumhurbaşkanının emriyle... Kimdi? İsmet İnönü, CHP'nin başındaydı. Yani CHP bombaladı. 20 bin, 30 bin, 40 bin, 50 bin kişinin yargısız infaz edildiği söylenir. İnsaf ya! İşte sizin cemaziyelevveliniz bu..." demiştir.
Sen de mi böyle düşünüyorsun? Kaldı ki, bu bölücü hainlerin verdiği kayıp, sadece 1500 kadardır.
Bugüne kadar bu rakamları hiç olmadığı kadar fazla gösterme gayretlerinin tarihi gerçeklerle zerre ilgisi yoktur!
Oysa bunların gerçek dışı rakamlar olduğu tarihi belgelerle kanıtlandığı halde, neden bu ısrar ve Dersim vurgusu?
Dersim'de gerçekten neler olduğunu biliyor musun Sn. Özel?
Bildiğin halde mi bu isme selam çakmalar vs.
Bak neler olmuş Dersim'de ve Cumhuriyet düşmanı İngiliz ve Fransız işbirlikçisi vatan hainleri, hangi çorapları örmüşler.
Çok kısa bir özet:
Dersim isyanlarının kökü, 1919'lara uzanır örneğin; Dersim isyanının elebaşı Seyit Rıza'nın, Koçgiri isyanının perde arkasındaki kışkırtıcılarından biri olduğu gerçeği nedense Cumhuriyet tarihçileri tarafından hep gözden kaçırılmaktadır.
Bazı aşiret liderlerinin ayrılıkçı Kürtlerden ayrılarak, Ankara'ya gidip TBMM'ye katılmaları üzerine Seyit Rıza ön plana çıkmıştır.
Adamlarıyla birlikte köyünden çıkarak Dersim'e gelen Seyit Rıza, Sivas'taki isyancılara gidecek yardımı organize etmeye başlamıştır. Bütün plan ve program hazırlanmıştır, kış atlatılır atlatılmaz bağımsızlık ilan edilecektir.
İsyancılardan Baytar Nuri, bu planı şöyle açıklamıştır:
"İlk önce Dersim'de Kürdistan istiklali ilan edilecek.
Hozat'a Kürdistan bayrağı çekilecek.
Kürt milli kuvveti, Elazığ, Malatya istikametinden Sivas'a doğru hareket ederek Ankara Hükümeti'nden resmen Kürdistan istiklalini tanımasını isteyecek."
İsyanın yeni önderlerinden Seyit Rıza, TBMM'ye katılan Kürt milletvekillerinin Dersim'i temsil etmediklerini, çünkü Doğu Anadolu'da bir Kürt yönetimi kurularak bağımsızlığın ilan edildiğini bildirecektir.
Öte yandan;
1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı'nda bazı Dersim aşiretleri, Rusya'nın yanında yer almak için Erzurum'daki Rus konsolosuna teklifte bulunmuştur.
1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında bazı Dersim aşiretleri o bölgedeki Türk kışlalarına, Türklere ve bazı illere saldırmıştır.
1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'nda Dersim'deki Kırgan aşireti, Hozat'ı basarak halkı gasp etmiştir.
1892'de Dersim'deki Koç ve Şam uşakları birleşerek büyük gruplar halinde azgınca etrafa saldırmıştır.
1893-1905 arasında Dersim'de zaman zaman büyük karışıklıklar çıkmış, Arapkir ve Kemah halkı can ve mallarını korumak için Saray ve Babıali'ye şikâyet dilekçeleri göndermiştir.
Bütün bu belge ve bilgiler, Cumhuriyet döneminde 1937-1938'deki Dersim isyanının "Son Dersim İsyanı" olduğunu kanıtlamaktadır!
Sadece Cumhuriyet değil, Osmanlı Devleti de 1907'de, 1908'de, 1909'da ve 1916'da Dersim'deki isyancı aşiretler ve eşkıyalar üzerine askeri harekât düzenlemiştir.
Dersim'i çevreleyen kazaların 150 bin nüfusluk halkı, Dersimlilerin art arda ve sürekli, taarruz ve tecavüzlerinden bıkmıştı.
Dersim'e yakın yörelerin kazanç ve hayatları Dersimlilerin ayakları altında çiğneniyordu.
Toplu ve büyük çetelerin köy basması, sürü götürmesi, mukavemet edenleri öldürmesi, son ayların adi vakaları arasına geçmişti. Dersim'e yakın yerlerdeki halk, malından, canından emin değildi ve bu halkın manevi cesaret ve mukavemeti de kırılmıştı.
Hikâye çok uzayıp gidiyor ama anlayan anladı.
Heybesinde bu millet ve Cumhuriyetin yükselmesi ve yücelmesi için bir damla ilacı olmayanlar, ya böyle rakamlar uydururlar veya olmaz yerlere selam çakarlar.
Ne diyebilirim ki!
Allah herkese Hüseyin Baş gibi bir genel başkan nasip eylesin.
Sıfır hata ve doludizgin giden tek lider.
Başka olursa onları da yazarız.
- Adaları veren Lozan değil, Osmanlı’dır! / 28.05.2025
- Türkiye’de etnik yapı yoktur / 27.05.2025
- Ülke resmen bölünüyor! / 26.05.2025
- Askerler neden sus pus? / 25.05.2025
- Türkler 15 bin yıldır Anadolu’da / 21.05.2025
- Türkiye’yi ver, koltuğu al! / 20.05.2025
- “Terörsüz Türkiye” tuzağına dikkat! / 19.05.2025
- Haine hain demeyen, HAİNDİR! / 15.05.2025
- Özgür Özel’in yapması gerekenler! / 14.05.2025