Diyarbakır'da Sayın Başbakan'ın ifade ettiği gibi gerçekten tarihi bir gün yaşandı ama bu onun kastettiği manada olumlu bir şekilde değil; tarihi bir dönemeçti, uçuruma doğru?Bir dönem Irak'ın toprak bütünlüğünden bahsedip Irak'ta muhatabın merkezi hükümet olduğunu, Barzani'nin muhatap alınmadığını ilan eden Sayın Başbakan ve AKP Hükümeti, aradan birkaç yıl geçtikten sonra Barzani'yi tek muhatap olarak ilan edip baş tacı ediyordu.Hatta öyle ki, Diyarbakır gösterisi sonrası Barzani'yi, Diyarbakır'da Kürdistan bayraklarıyla karşılandığına şaşırtacak kadar, "Hiç bunu beklemiyordum" dedirtecek kadar?Bu manada Barzani için tarihi bir gündü ama ya Türkiye için?Bir dönem PKK'nın terörist olmadığını asıl Türkiye Cumhuriyeti'nin terörist devlet olduğunu iddia eden Şivan Perver bugün aynı düşüncelerinden zerre kadar taviz vermemesine rağmen sevinç gösterileriyle, "hasretle" karşılanıyordu.Neyin hasretiyse?Doğru tarihi bir gün; ülkemizi bölüp parçalamak isteyen terörün bayraktarlığını yapanların sadece muhatap alınmayıp baş üstüne çıkartıldığı tarihi bir gün!Başbakan Erdoğan konuşmasında Kuzey Irak için birkaç defa "Kürdistan" ifadesini kullandı. Böylece Sayın Başbakan'ın bir dönem Türk milletinin gazını alma babından ifade ettiği "Irak'ın toprak bütünlüğüne saygılıyız" sözlerinden neyi kast ettiğini anlamış olduk.2005 yılında Başbakan PKK meselesini APO'nun iddia ettiği gibi "Kürt meselesi" olarak ilan etmişti, bugün de resmi bir merci olarak "Kürdistan"ı hazmetmiş ve Diyarbakır'da tüm milletimize hazmettirmekte olduğunu görüyoruz. Başbakan konuşmasında, "Dağdakilerin indiğini, cezaevlerinin boşaldığını, 76 milyonun kucaklaştığını göreceğiz. Eğer Diyarbakır huzurlu olursa, Erbil, Kamışlı daha huzurlu olur" ifadelerini kullandı.Dağdaki teröristlerin hiçbir ideolojik değişime uğramadan şehre indiği, terör suçundan cezaevlerini dolduranların hiçbir pişmanlık duymadan salıverildiği bir Türkiye ve bunca teröristlerin elini kolunu sallayarak dolaştığı Diyarbakırlar nasıl huzurlu olacaksa?Doğru, huzurlu olacak ama bu huzur Türk milletine ait değil, PKK'lısına, Barzani'ye, APO'ya ait olacak. Bu manadaki huzur elbette ki Erbil'i ve Kamışlı'yı huzurlu edecek ama bence bunlardan daha fazla Washington'u, Tel Aviv'i huzurlu edecek.Başbakan konuşmasında, "2005 yılında sizin meselemiz bizim meselemizdir dedim. 'Biz bu işi çözeceğiz' dedik. İnkâr, ret, asimilasyon politikalarına bir son verdik" dedi.Sayın Başbakan'ın çözümden maksadının ne olduğunu, Habur açılımından, APO'nun yol haritasının takip edilmesinden, yeni anayasa çalışmalarından, akil adamların taşıdıkları mesajlardan, Diyarbakır'da APO'nun mektubunun okunmasından ve son olarak da Türkiye'nin topraklarında gözü olanların "kardeşim" denilerek, Kürdistan bayraklarıyla karşılanmasından gayet iyi anlıyoruz."İnkar, ret, asimilasyon politikalarına son verdik" derken de Sayın Başbakan resmi bir ağızdan sanki Türkiye'de böyle bir şey varmış gibi ifade ediyor.Halbuki Türkiye Cumhuriyeti tarihinin hiçbir döneminde Kürt halkını reddetmemiş, inkar etmemiş ve asimile etmeye de çalışmamıştır. Kürt kardeşlerimiz Türkiye'nin kurucularından ve asli unsurlarındandır. Bu ülkeye Kürt cumhurbaşkanı, başbakanı, bakanı, milletvekili, genelkurmay başkanı gelmiştir ve gelmeye de devam etmektedir. Hiçbir anayasal engel ya da ayrıcalık yoktur.PKK ise Kürt kardeşlerimizin de haklarını gaspeden ve onları ülkemizden ve milletimizden koparmaya çalışan dış güdümlü bir terör örgütüdür. PKK ile yapılan mücadele, terörle mücadeledir ve inkar, ret ya da asimilasyon politikası değildir.Sayın Başbakan bu gerçekleri bilmiyor mu? Elbette ki biliyor. Eee kendisi de diyor ya bu tarihi bir süreç diye? APO'nun Barzani'nin ağzıyla konuşmak da elbette ki birileri için tarihi bir süreçtir, ama Türkiye Türk milleti için değil?Başbakan Erdoğan Diyarbakır'da, "Biz yeni Türkiye'yi inşa ediyoruz" dedi. Barzani'yle, Şivan Perver'le el ele, gönül gönüle, PKK'ya genel af sinyallerinin verildiği, Kürdistan bayraklarının dalgalandığı, koyu PKK'lılarla barış türkülerinin söylendiği bir atmosferde nasıl yeni bir Türkiye inşa edilecekse?Evet, Diyarbakır'da oldukça düşündürücü bir tarihi gün yaşandı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Suriye aynasında Türkiye’yi görebilmek! / 24.05.2025
- Milyonlarca gencimiz boşta geziyor / 21.05.2025
- 19 Mayıs: Türk milletinin umudunun yeşerdiği gün / 20.05.2025
- Korucularımıza çok şeyler borçluyuz / 17.05.2025
- Terör örgütünden fesih yorumu: Demokratik konfederalizm / 16.05.2025
- Trump’tan Şara’ya ‘Abraham Anlaşması’ şartı / 15.05.2025
- BTP lideri Hüseyin Baş hakkında bir garip iddianame! / 14.05.2025
- 'Terörsüz Türkiye' açılımından teröristler neden memnun? / 13.05.2025
- Demokratikleşme derken federasyonu mu kastediyorlar! / 10.05.2025
- Şara’nın Fransa ziyareti SDG’yi güçlendirdi / 09.05.2025
- Milyonlarca gencimiz boşta geziyor / 21.05.2025
- 19 Mayıs: Türk milletinin umudunun yeşerdiği gün / 20.05.2025
- Korucularımıza çok şeyler borçluyuz / 17.05.2025
- Terör örgütünden fesih yorumu: Demokratik konfederalizm / 16.05.2025
- Trump’tan Şara’ya ‘Abraham Anlaşması’ şartı / 15.05.2025
- BTP lideri Hüseyin Baş hakkında bir garip iddianame! / 14.05.2025
- 'Terörsüz Türkiye' açılımından teröristler neden memnun? / 13.05.2025
- Demokratikleşme derken federasyonu mu kastediyorlar! / 10.05.2025
- Şara’nın Fransa ziyareti SDG’yi güçlendirdi / 09.05.2025