Gelişmiş ülkeler tarım konusunda oldukça titiz davranırken, son derece korumacı politikalara yönelirken, dünyanın en verimli topraklarında, en elverişli iklim şartlarında bulunan Türkiye maalesef son derece müsrif davranmaktadır.Mevcut siyasi irade tarafından tarım arazilerimiz adeta yabancıların talanına açılmıştır.Bunun en büyük sebebi de siyasilerimizin milli politikalardan tamamen sapması, dışa bağımlı politikalara yönelmesidir. Bağımlı olduğumuz iradeler belli, IMF ve türevleri, AB, ABD ve perde arkasında da İsrail…IMF çözüm sunduğu bütün ülkeleri batırırken, IMF’den yakasını kurtaran Rusya Brezilya gibi ülkeler ekonomilerini düzeltirken;AB kendi içindeki sorunlarda boğulup dağılma aşamasına gelmişken, küresel krizden hala çıkamayan ABD, bir taraftan dolar hakimiyetinin yavaş yavaş eridiğini görüp, bir taraftan da dış politikada Rusya önünde diz çökmüşken;Siyasilerimizin hala IMF, AB ve ABD’yi akıl hocası olarak görmesi gerçekten şaşılacak bir durumdur, büyük bir acziyettir.Kelin ilacı olsa başına sürerdi, bunların bırakın saçlarını, başları da kalmamış.Medeniyetleri onları düzlüğe çıkartamıyor, bilakis onlar bu çukurun içine kokuşmuş medeniyetleri sebebiyle düştüler, bizim siyasiler de kalkıp bu medeniyetsizlik mağduru AB’ye hala “medeniyet projesi” diyebiliyor. Basiretsizliğin de, körlüğün de bu kadarına pes doğrusu…Milli aklın devrede olduğu Cumhuriyetin ilk yıllarında durum böyle miydi?Tarım, son derece zor şartlarda, kara sabanla, savaş yorgunu bir milletle yapılmasına rağmen Türkiye tarımda sayılı ülkeler arasına girdi ve dış borçlarının çoğunu tarım gelirleriyle ödedi.Ama işin başında ecnebilere eyvallahı olmayan Mustafa Kemal Atatürk vardı.Atatürk’ün yaptığı ilk icraatlardan birisi milli bir iktisat kongresini toplamak olmuştur.1924 yılında tarım arazilerinin yabancılara satışını yasaklamıştır. Çünkü tarım arazileri bir ülke için maden sahalarından da öte en önemli hazinedir.Yerli finans kaynaklarıyla avans sistemini devreye koymuş, ürün alım garantisiyle de çiftçinin önünü açmıştır.Sümerbank gibi kuruluşlarla da tarıma dayalı sanayiyi geliştirmiş ve tarım ürünlerine doğal bir talep oluşturmuştur.O günün şartlarında Atatürk yapmasını gerekeni yapmış ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni bölgesinde ve dünyada söz sahibi onurlu bir ülke haline getirmiştir.Bugün ise işbilmez, taşeron siyasi iktidar ve uyuyan millet tablosunu bir kenara koyarsak, çok daha büyük avantajlara sahibiz.En büyük avantajımızsa Prof. Dr. Haydar Baş’ın ortaya koyduğu dünyaca ünlü Milli Ekonomi Modeli’dir.Bu tarih yazan Model, başta tarım politikaları olmak üzere her sahada ne yapılması gerektiğini bilimsel izahlarla ve formüllerle ifade etmektedir.Milli Ekonomi Modeli milli devletler için vazgeçilmez bir yol haritasıdır.Bu Model’in sahibi, Prof. Dr. Haydar Baş Müslüman bir Türk evladıdır ve içimizdedir, yanı başımızdadır.Model, para ve maden politikalarıyla kaynak sorununu kökünden çözmüştür. Türkiye’nin nüfusu genç bir nüfustur ve tarım arazileri oldukça verimlidir.Yani Türk milleti Lideriyle ve Modeliyle buluştuğu takdirde Türkiye’nin sadece tarımla bile tüm dünyayı besleyebilecek kapasiteye ulaşabilmesi mümkündür.Ancak böyle bir durumda, köylü milletin, millet de dünyanın efendisi olabilir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- SDG ile Şara yönetiminin ‘entegrasyon’ tiyatrosu / 09.10.2025
- Gelir adaletsizliği zirvedeyken terörsüz Türkiye mümkün mü? / 08.10.2025
- Trump'ın planı: Gazze'de gölge İsrail kabinesi / 07.10.2025
- Enflasyonun sebebi ‘doğa’ değil, sizin politikalarınız / 04.10.2025
- Milleti aç bırakan "dezenflasyon" süreci / 02.10.2025
- Trump’ın planı barış planıysa, tehdit niye? / 01.10.2025
- Netanyahu yeni Trump planını gerçekten kabul etti mi? / 30.09.2025
- ABD, Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılmasını neden istiyor? / 27.09.2025
- Kamuda tasarruf emeklilerden mi yapılacak? / 25.09.2025
- Bahçeli, TRÇ önerisinde samimi mi? / 24.09.2025
- Gelir adaletsizliği zirvedeyken terörsüz Türkiye mümkün mü? / 08.10.2025
- Trump'ın planı: Gazze'de gölge İsrail kabinesi / 07.10.2025
- Enflasyonun sebebi ‘doğa’ değil, sizin politikalarınız / 04.10.2025
- Milleti aç bırakan "dezenflasyon" süreci / 02.10.2025
- Trump’ın planı barış planıysa, tehdit niye? / 01.10.2025
- Netanyahu yeni Trump planını gerçekten kabul etti mi? / 30.09.2025
- ABD, Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılmasını neden istiyor? / 27.09.2025
- Kamuda tasarruf emeklilerden mi yapılacak? / 25.09.2025
- Bahçeli, TRÇ önerisinde samimi mi? / 24.09.2025