logo
19 MART 2024

Tehdit ve şantajla normalleşme!

25.10.2020 00:00:00
'Tehdit ve şantajla normalleşme!' seslendirme dosyası:

Ortadoğu'da ABD'nin taşeronluğunu üstlendiği Büyük Ortadoğu Projesi'nin asıl mimarı olan, bu coğrafyada arz-ı mevut temelli büyük İsrail hedefleri güden İsrail, "normalleşme" adı altında Arap ülkelerini tuzağına düşürmeye devam ediyor.

İsrail yeni dönemde, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Bahreyn'den sonra Sudan'la da anlaştı. Daha önceleri ilişkilerini normalleştiren Mısır ve Ürdün'ü de dâhil ettiğimizde Sudan bu potaya giren 5'inci ülke konumunda.

Bu son normalleşmenin ilanını öncekiler gibi yine ABD Başkanı Trump yaptı. Bu manada Trump'ın, ABD'den çok, İsrail'in menfaatleri için mesai harcadığını ifade edebiliriz.

Trump yaptığı açıklamada, İsrail ile barış yapmak için bekleyen en az 5 ülke daha olduğunu, bu ülkelerden birinin de Suudi Arabistan olduğunu söyledi.

İsrail Başbakanı Netanyahu'nun Sudan'la varılan anlaşma ile "yeni çağın" başladığını ifade etmesi bu anlaşmadan duyduğu memnuniyeti ortaya koyuyor.

Peki Sudan yönetimi, kendi halkı oldukça tepkili olmasına rağmen böyle bir anlaşmaya nasıl evet dedi? Bunun için hemen öncesinde yaşananları önümüze koymamız lazım.

Trump geçtiğimiz günlerde Sudan'ı 335 milyon dolar ödemesi durumunda "Terörü Destekleyen Ülkeler" listesinden çıkaracağını ifade etti.

Ekonomisi oldukça zor durumda olan Sudan'dan talep edilen parayı, Suudi Arabistan'ın Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın ödediği belirtildi.

Tehdit, şantaj ve rüşvet çerçevesinde Sudan potaya sokuldu ve normalleşme bu şartlarla, sopa-havuç yöntemiyle sağlanmış oldu.

Peki, İsrail ile normalleşme gerçekte kimin menfaatine?

Bu sorunun cevabını dilerseniz İsrail Başbakanı Netanyahu versin.

Arap ülkeleriyle yapılan normalleşme anlaşmaları ile ilgili Netanyahu, "Bu anlaşmalar diplomatik barışla ekonomik barışı birleştirecek ve yatırımlar İsrail ekonomisine milyarlar pompalayacak" ifadelerini kullandı. Yani normalleşme anlaşmaları Netanyahu'nun ifadesiyle İsrail için yeni bir çağın başlangıcı ve milyarlarca dolarlık kazanç.

İsrail'in bölge ülkeleri tarafından resmen tanınması yine büyük bir kazanç.

Önemli bir husus daha var. Yeni bir enerji koridoru oluşturarak dünyanın en zengin petrollerinin bulunduğu Körfez bölgesinin petrollerinin kontrolünü ele geçirmek.

BAE ile normalleşme sonrası 20 Ekim'de İsrail'e ait Asya-Avrupa Boru Hattı Şirketi (EAPC,) BAE petrolünün Avrupa'ya taşınması için MED-RED Land Bridge mutabakat zaptı imzaladı. Söz konusu mutabakat zaptıyla BAE petrolünün İsrail'in güneyindeki Eilat Aşkelon Boru Hattı üzerinden Akdeniz'e, oradan da Avrupa'ya ulaştırılması hedefleniyor.

BAE petrolünün gemi veya Suudi Arabistan topraklardan geçecek bir boru hattıyla Kızıldeniz kenarında yer alan Eilat kentine ulaştırılmasının planlandığı belirtiliyor.

Böylece BAE petrolünün daha kısa sürede ve daha az maliyetle Avrupa pazarına aktarılacağı ifade ediliyor. Bence asıl amaç, Basra Körfezini ve Hürmüz Boğazı'nı kontrol eden İran'ın baskısını bypass edebilmek. 

Çünkü İran ile ne zaman bir gerilim yaşansa, İran'ın Hürmüz Boğazı'nı kapatması ihtimali hep gündeme geliyor. İsrail Körfez ülkelerinin bu endişesini ortadan kaldırarak İran'ın petrol üzerindeki etkisini ortadan kaldırmak istiyor.

Doğu Akdeniz'deki gerilimin nedeni, bu bölgedeki doğalgaz kaynaklarını devreye koyarak doğalgazda Rusya hakimiyetini yıkmak; Körfez ülkeleriyle normalleşme anlaşmasının hedefi ise, İran'ın petrol üzerindekini etkisini ortadan kaldırmak.

Ve her iki projede de ABD-İsrail ikilisinin parmağı var.

Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin hakkını talep etmesi, işin doğalgaz ayağını tehdit ediyor. Türkiye'ye hukuksuzca yüklenmelerinin nedeni de bu.

İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lior Haiat, Tel Aviv yönetiminin Doğu Akdeniz'de deniz yetki alanı konusunda Yunanistan'ın yanında olduğunu yineledi.

Yapılan açıklamada, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de attığı adımların bölgedeki gerginliği artırabileceğini iddia edildi ve "İsrail, deniz yetki alanı konusunda Yunanistan'a tam desteğinin ve güçlü dayanışmasını ifade etmenin yanı sıra bu hakları ihlal etmeye yönelik her türlü girişime de karşı olduğunu yineliyor" ifadeleri kullanıldı.

Körfezden Akdeniz'e petrol akışında ise şu anda engel Suudi Arabistan'ın hala normalleşme sürecine girmemesi. 

Trump defalarca "Suudi Arabistan'la da ilişkiler normalleşecek, o da sırada" diye defalarca açıklama yapmasına rağmen, Suudi Arabistan'dan böyle bir açıklama gelmedi.

Haaretz gazetesinin iddiasına göre Muhammed bin Selman, görüştüğü İsrailli-Amerikalı milyarder Haim Saban'a "Normalleşme adımlarına katılamam. Bu, İran, Katar ve halkımın (Suudi halkının) elinde öldürülmeme yol açar" diyerek korkusunu paylaştı.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın gönlünün İsrail'le "normalleşme" eğiliminde olduğu ancak bölgesel ve daha çok halkının tepkisinden çekindiği için adım atmadığı ortaya çıktı.

Yaşanan bütün bu gelişmeler gösteriyor ki, bölgemizi ve özellikle de Türkiye'yi tehdit eden büyük İsrail projesi adım adım işliyor ve tehlike her geçen gün biraz daha yaklaşıyor.

Prof. Dr. Haydar Baş'ın dediği gibi "Ne AB ne ABD tek çözüm bağımsız Türkiye" demedikçe bu tehlikeyi bertaraf edebilmemiz asla mümkün değil.

 
Murat Çabas / diğer yazıları
'Açılış' adı altındaki mitingler Meclis gündeminde
Maliyeti ne kadar?
Geçen hafta alan kaybetti
Bitcoin'de sert düşüş başladı
Davul çalan kendini başka ilçede buluyor
Bu mahallede yüz yıllardır davul çalınmıyor
Yüklü miktarda para ve külçe altınla yakalandı
FETÖ'den aranıyordu
İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Aytekin Şef'ten AKP'li başkana çağrı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
'Açılış' adı altındaki mitingler Meclis gündeminde
Maliyeti ne kadar?
Geçen hafta alan kaybetti
Bitcoin'de sert düşüş başladı
Davul çalan kendini başka ilçede buluyor
Bu mahallede yüz yıllardır davul çalınmıyor
Yüklü miktarda para ve külçe altınla yakalandı
FETÖ'den aranıyordu
İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Aytekin Şef'ten AKP'li başkana çağrı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.