Kadim dost, müttefik, stratejik ortak ABD tarafından ülkemize yönelik bir ekonomik savaş açıldığı noktasında milletimiz hem fikir.
Bu ABD'ye karşı bir olmalıyız, beraber olmalıyız noktasında da milletimiz hem fikir.
ABD'nin bu tehdit dili ve yaptırımları karşılıksız kalmaması lazım, noktasında da milletimiz hem fikir.
Amma!
Bundan sonra ABD, Türkiye'nin dostu, müttefiki olabilir mi, sorusunun cevabında milletimiz hem fikir değil.
Çok rahatlıkla iddia ediyorum ki, milletimizin büyük bölümü 'keşke şu papaz hiç tutuklanmasaydı da ABD ile didişmeseydik' düşüncesinde. Çünkü beyinlere işlenen 'dünyanın en büyüğü ABD'dir', korkusunu milletimiz aşamıyor.
Diğer bir nokta ise vatandaşımız, doların yükselişi nasıl durdurulur, sorusunun cevabına muhatap olmuyor. Parası olmayan sorun yok, diyor. Parası olan düşünce dolar alırım, yükselince Sayın Erdoğan emir verir, bozdururum, anlayışında. Yani herkes kendi gemisinin derdinde.
Siyasete gelince!
ABD'nin, ülkemize açıkça savaş ilan ettiği ve tehdit ettiği noktasında partiler hem fikir. Veya öyle poz veriyorlar.
Peki, ABD bundan sonra dostumuz, müttefikimiz olabilir mi, bundan sonra ABD'ye güvenebilir miyiz, noktasında ise hiçbir partinin, 'asla, karşılıklı menfaat dışında ABD ile hiçbir müttefiklik olamaz' cevabını şimdiye kadar duyamadık.
68 kuşağını, 6. Filo eylemlerini dilinden düşürmeyen CHP başkanı, vekilleri bile ABD'ye karşı net bir duruş koymak bir tarafa tansiyonun düşmesi, eski günlere dönülmesi yönünde açıklamalar yapıyor.
Siyasetin bir başka gerçeği de şu ki, ABD'nin dolar oyununu daha doğrusu savaşını nasıl kazanırız, noktasında bir çıkış yolu bulamıyor olmamalarıdır.
Doların 7 TL'yi geçtiği gün Meltem TV'de ekonomist Selim Kotil ve Harun Kayacı çözümü anlattılar.
Selim Kotil'in verdiği bir örnek üzerinde düşünülmesi gerek. Sayın Kotil, 'bir kazan düşünün. Altında ateş çayır çayır yanıyor ve suyu kaynatıyor. Siz bu kazana buz atıyorsunuz. Evet, bu buzlar kısa süreli bir soğutma yapar ama daha sonra oda kaynamaya başlar. Çözüm kazana buz atmak değil ateşi söndürmektir' dedi.
Siyasetinde, milletimizin de şu gerçeği artık kabul etmesi lazım; ABD eşittir dolar. Dolar çökerse, dolar sekteye uğrarsa ABD çöker, ABD sokakları karışır, ABD halkı hak için, emek için sokağa çıkar, ABD, kendi derdine düşer.
Bir başka gerçek ise dolar, Katar'dan da gelse ABD'nindir. Çin'den de gelse ABD'nindir, IMF'den gelse de ABD'nindir.
Yani bu ülkeye giren her dolar, ekonomimizi kaynatan ateşe atılmış bir odundur. Evet, ateşe yeni atılan odunlar alevi biraz köreltse de bir süre sonra kızışıp daha canlı alev haline gelecektir.
Onun için doları bitirmek zorundayız, serbest piyasa ekonomisi ile borç alma ile faiz yükseltme, azaltma ile filan bu ekonomik savaşı kazanamayız.
Evet, Birçok Avrupa ülkesi ve Çin, Rusya, İran ABD'nin bu küstah tavır ve de yaptırımlarına karşı ülkemizin yanında olduklarını açıkladılar.
Bu açıklamalar siyaseten çok şeydir ama ekonomik olarak şu an için hiçbir şey ifade etmiyor. (yarın devam edelim)
Bu ABD'ye karşı bir olmalıyız, beraber olmalıyız noktasında da milletimiz hem fikir.
ABD'nin bu tehdit dili ve yaptırımları karşılıksız kalmaması lazım, noktasında da milletimiz hem fikir.
Amma!
Bundan sonra ABD, Türkiye'nin dostu, müttefiki olabilir mi, sorusunun cevabında milletimiz hem fikir değil.
Çok rahatlıkla iddia ediyorum ki, milletimizin büyük bölümü 'keşke şu papaz hiç tutuklanmasaydı da ABD ile didişmeseydik' düşüncesinde. Çünkü beyinlere işlenen 'dünyanın en büyüğü ABD'dir', korkusunu milletimiz aşamıyor.
Diğer bir nokta ise vatandaşımız, doların yükselişi nasıl durdurulur, sorusunun cevabına muhatap olmuyor. Parası olmayan sorun yok, diyor. Parası olan düşünce dolar alırım, yükselince Sayın Erdoğan emir verir, bozdururum, anlayışında. Yani herkes kendi gemisinin derdinde.
Siyasete gelince!
ABD'nin, ülkemize açıkça savaş ilan ettiği ve tehdit ettiği noktasında partiler hem fikir. Veya öyle poz veriyorlar.
Peki, ABD bundan sonra dostumuz, müttefikimiz olabilir mi, bundan sonra ABD'ye güvenebilir miyiz, noktasında ise hiçbir partinin, 'asla, karşılıklı menfaat dışında ABD ile hiçbir müttefiklik olamaz' cevabını şimdiye kadar duyamadık.
68 kuşağını, 6. Filo eylemlerini dilinden düşürmeyen CHP başkanı, vekilleri bile ABD'ye karşı net bir duruş koymak bir tarafa tansiyonun düşmesi, eski günlere dönülmesi yönünde açıklamalar yapıyor.
Siyasetin bir başka gerçeği de şu ki, ABD'nin dolar oyununu daha doğrusu savaşını nasıl kazanırız, noktasında bir çıkış yolu bulamıyor olmamalarıdır.
Doların 7 TL'yi geçtiği gün Meltem TV'de ekonomist Selim Kotil ve Harun Kayacı çözümü anlattılar.
Selim Kotil'in verdiği bir örnek üzerinde düşünülmesi gerek. Sayın Kotil, 'bir kazan düşünün. Altında ateş çayır çayır yanıyor ve suyu kaynatıyor. Siz bu kazana buz atıyorsunuz. Evet, bu buzlar kısa süreli bir soğutma yapar ama daha sonra oda kaynamaya başlar. Çözüm kazana buz atmak değil ateşi söndürmektir' dedi.
Siyasetinde, milletimizin de şu gerçeği artık kabul etmesi lazım; ABD eşittir dolar. Dolar çökerse, dolar sekteye uğrarsa ABD çöker, ABD sokakları karışır, ABD halkı hak için, emek için sokağa çıkar, ABD, kendi derdine düşer.
Bir başka gerçek ise dolar, Katar'dan da gelse ABD'nindir. Çin'den de gelse ABD'nindir, IMF'den gelse de ABD'nindir.
Yani bu ülkeye giren her dolar, ekonomimizi kaynatan ateşe atılmış bir odundur. Evet, ateşe yeni atılan odunlar alevi biraz köreltse de bir süre sonra kızışıp daha canlı alev haline gelecektir.
Onun için doları bitirmek zorundayız, serbest piyasa ekonomisi ile borç alma ile faiz yükseltme, azaltma ile filan bu ekonomik savaşı kazanamayız.
Evet, Birçok Avrupa ülkesi ve Çin, Rusya, İran ABD'nin bu küstah tavır ve de yaptırımlarına karşı ülkemizin yanında olduklarını açıkladılar.
Bu açıklamalar siyaseten çok şeydir ama ekonomik olarak şu an için hiçbir şey ifade etmiyor. (yarın devam edelim)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Yorumsuz Gazze yüzleştirmesi / 25.05.2025
- Diaspora Kürtleri ve Devlet Bahçeli / 24.05.2025
- Bugün sevgiden, aşktan bahsedelim mi? / 23.05.2025
- Erdoğan dünyanın derdi ile meşgul / 22.05.2025
- ‘Türkiye yüz yılı’ dediler, yüz yılın kumpasına ortak oldular / 21.05.2025
- Sevr’i bitirdiğimiz 19 Mayıs ruhu ile BOP’u da bitirebiliriz / 19.05.2025
- Ahtapot / 18.05.2025
- Anadolu’da hayvan yetişmiyor mu? / 17.05.2025
- Birileri unutsa bile tarih unutmaz / 16.05.2025
- Hüseyin Baş’a 8 yıl istemişler / 15.05.2025
- Diaspora Kürtleri ve Devlet Bahçeli / 24.05.2025
- Bugün sevgiden, aşktan bahsedelim mi? / 23.05.2025
- Erdoğan dünyanın derdi ile meşgul / 22.05.2025
- ‘Türkiye yüz yılı’ dediler, yüz yılın kumpasına ortak oldular / 21.05.2025
- Sevr’i bitirdiğimiz 19 Mayıs ruhu ile BOP’u da bitirebiliriz / 19.05.2025
- Ahtapot / 18.05.2025
- Anadolu’da hayvan yetişmiyor mu? / 17.05.2025
- Birileri unutsa bile tarih unutmaz / 16.05.2025
- Hüseyin Baş’a 8 yıl istemişler / 15.05.2025