Düşürülen helikopterdi, sınırda gerginlikti, savaş tamtamlarıydı gibi konular konuşulup tartışılırken böyle bir başlıkla karşılaşmanız elbette ki sizi şaşırtmıştır.Suriye sınırımızda yaşanan sorunların temeline indiğimizde, bunların Esad yönetiminden değil, AKP hükümetinin batıdan alma akılla uyguladığı yanlış politikalardan kaynaklandığını görürsünüz.Eğer Suriye'yi kan gölüne çeviren Özgür Suriye Ordusu, El Nusra gibi terör oluşumlarına Türkiye destek vermeseydi, bu teröristler için sınırlarımızı yolgeçen hanına çevirmeseydi, onlara silah desteği sağlamasaydı, Esad yönetimiyle bugün bu problemler yaşanacak mıydı? Elbette ki hayır?BM'nin, insan hakları örgütlerinin ve de bağımsız gözlemci ve basın mensuplarının raporları, Suriye'de yapılan terör eylemlerinin, sivil katliamlarının hep muhalif adıyla ifade edilen terör gruplarınca yapıldığı belirtilmiştir.Eğer Türkiye teröre sınırlarını kapatır, bu konuda Esad yönetimiyle ortak bir heyet kurarak, sınırın iki tarafının da güvenliğini sağlarsa, terör olaylarının bir anda ortadan kalktığını ve sınır bölgelerinde ülkemizi, ilçelerimizi tehdit eden çatışmaların bir anda son bulduğunu görürüz.Mültecilerin ise ülkemize ve diğer ülkelere sığınmasının asıl nedeni Esad yönetiminin onlara uyguladığı zulüm değildir.Özellikle ülkemize gelenlerden bahsedersek, bunlar ya para karşılığı Esad'a muhalefete zorlanmış kişiler, ya batının emellerine hizmet maksadıyla AKP siyasetinin vaatlerine kanan kimseler, ya teröristlerin zalimce yaptıkları kafa kol kesmelerinden katliamlarından korkup kendilerine güvenli yer arayanlar, ya da ayyuka çıkan batının askeri müdahale seçeneklerinden endişe edenler?Türkiye'nin bu mültecileri niçin kabul ettiği tam olarak bilinmez ama batının ve İsrail'in bu adımla bazı planları olduğu kesin.Birincisi, Suriye'yi kan gölüne çeviren teröristleri bu mültecilerin arasına gizleyebilmek.İkincisi, mültecilerin sayısının çok olması görünüşte Esad'ın yönetiminden duyulan memnuniyetsizliği gösterdiğinden, bu adımla Esad'ı zalim ilan edebilmeyi sağlamak. Böylece BM'de Rusya'nın ve Çin'in elini zayıflatmak?Üçüncüsü, eğer Esad devrilirse ?Tabi, şu anda böyle bir ihtimal kalmadı- yeni Suriye için bu vatanını terk edenlerden yeni bir yönetim oluşturmak. En ufak bir hadisede ülkesini terk edenler batının gelecek planları için kolaylıkla kullanılabilir.Dördüncüsü, Türkiye için düşünülen Kuzey Kürdistan projesi için bu vatansız Suriyelilerden vatandaş oluşturmak.Beşincisi, mülteci krizi bahane edilerek, Türkiye-Suriye gerilimini tırmandırabilmek?Belki daha bildiğimiz bilmediğimiz birçok plan olabilir. Öyle ki fitne konusunda bu adamların kafalarında kırk tane tilki dolaşıyor ve kuyrukları asla birbirine değmiyor.Neticesinde Türkiye'ye de büyük zarar veren ve verecek olan, batılı gazetelerin de sık sık ifade ettiği gibi Türkiye'nin elinde bir bomba gibi olan bu mülteci sorunu acilen çözülmesi gereken bir sorundur.Resmi rakamlara göre 500 bin olan gerçekte ise 750 bini aşan belki de 1 milyon kişiyi bulan bu sorun Türkiye'nin başını çok ağrıtacak. Düşünebiliyor musunuz, Kilis gibi illerimizde daha şimdiden kendi vatandaşlarımızdan daha fazla mülteci var.Türkiye bu konuda da Esad yönetimi ile masaya oturup, kendi vatandaşına asla zulmetmeyen bu yönetimle mülteci sorununu çözmelidir. Esad onların kılına bile zarar vermeden evlerine yerleştirecek, güvenliğini sağlayacaktır.Eğer Esad'a güvenmiyorlarsa, bunu BM gözetiminde yapabilirler, Esad buna hayır demeyecek, memnuniyetle karşılayacaktır. Elimizde kalsa bomba mesabesinde olan bu sıkıntılı konu da böylece 2. Cenevre zirvesi öncesi barış için önemli bir adım olacaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Batıla karşı Hüseyni duruş evrenseldir / 05.07.2025
- Politika faizi %46: Enflasyon %35 olabilir mi? / 04.07.2025
- Emekliye yüzde 17, doğal gaza yüzde 25 zam! / 03.07.2025
- Peygamber efendimize saldırı kabul edilemez / 02.07.2025
- Orman alanları, ranta açılmamalı / 01.07.2025
- Tel Aviv’de Abraham Anlaşmaları’na ilişkin bir garip pano / 28.06.2025
- 30 Haziran yaklaştıkça ‘mutlak butlan’ tartışması alevleniyor / 27.06.2025
- İsrail-İran savaşında UAEA’nın rolü! / 26.06.2025
- ABD, İsrail ve İran arasında ‘ilginç’ bir ateşkes / 25.06.2025
- ABD, İran’la müzakere mi istiyor, mütareke mi? / 24.06.2025
- Politika faizi %46: Enflasyon %35 olabilir mi? / 04.07.2025
- Emekliye yüzde 17, doğal gaza yüzde 25 zam! / 03.07.2025
- Peygamber efendimize saldırı kabul edilemez / 02.07.2025
- Orman alanları, ranta açılmamalı / 01.07.2025
- Tel Aviv’de Abraham Anlaşmaları’na ilişkin bir garip pano / 28.06.2025
- 30 Haziran yaklaştıkça ‘mutlak butlan’ tartışması alevleniyor / 27.06.2025
- İsrail-İran savaşında UAEA’nın rolü! / 26.06.2025
- ABD, İsrail ve İran arasında ‘ilginç’ bir ateşkes / 25.06.2025
- ABD, İran’la müzakere mi istiyor, mütareke mi? / 24.06.2025