Türkiye Cumhuriyeti'ne giden yolda önemli yer tutan Sivas Kongresi'nin toplanmasından iki ay sonra kurulan "Anadolu Kadınları Müdafaai Vatan Cemiyeti," kadının Kurtuluş Savaşı'ndaki gücünü göstermesi bakımından hep minnetle yâd edilecek adımlardandı.
Memleketin bütünlüğü ve
istiklâli müdafaa edilecektir!
Sivas Kongresi'nin 4 Eylül 1919'da başlayan 11 Eylül'de sona eren toplantılarından, "vatanın bölünmez bütünlüğü ve bağımsızlığın sağlanması için savaşılması" yönünde çıkan kararlar, Sivaslı kadınları da Milli Mücadele'ye katılmak için harekete geçirmeye yetmiştir. Cemiyet, Makbule Hanım ve arkadaşları tarafından kurulur. İradei Milliye gazetesinin 8 Kasım 1919 Pazartesi günlü 15. sayısında yer alan "Anadolu Kadınları Müdafaai Vatan Cemiyeti" başlıklı haberde, cemiyetin kuruluşu şöyle duyurulur:
"Sivas hanımları geçen Cuma günü (5 Kasım 1919) Numune Kız Okulu'nda toplanarak 'memleketin bütünlüğünü ve istiklalini' müdafaa uğrunda bütün Anadolu'nun birliği için çalışmak üzere bir cemiyet kurmuşlardır. İstanbul Hükümeti'ne, İtilaf Devletleri temsilcilerine çektikleri telgraflarda vatanlarının uğradığı tehlikeyi protesto etmişlerdir."
Kuva-yı Milliyeci kadınlar harekete geçiyor
Merkezi Sivas olmak üzere "Anadolu Kadınları Müdafaai Vatan Cemiyeti" kurulduğuna ilişkin Cemiyet Beyannamesi, 26 Kasım 1919'da Sivas Valiliği'ne verilir; 7 Aralık 1919'da ise 11 maddelik cemiyet tüzüğü de sunularak yasal işleminin tamamlanması istenir. Valilik de 9Aralık 1919 tarihli yazısıyla cemiyetin resmi olarak kuruluşuna izin verir. Çalışmalarına hızla başlayan cemiyet, çeşitli yerlerde açtığı şubelerle tüm Anadolu'ya yayılır. Cemiyetin 11 maddelik tüzüğü, küçük bir broşür halinde basılır ve mühürlü küçük kağıtlara basılan giriş belgeleri de düşünülür.
Amacı milli bağımsızlığı elde etmek ve bunu ülkeye yaymak için çalışma yapmak olan cemiyet, düşman işgallerini izleyerek, İtilaf Devletleri'ne ve İstanbul Hükümeti'ne karşı protestolar yayınlar; bu arada ulusal orduya para ve mal yardımları için kampanyalar açar.
Atatürk'ün takdirini kazanan cemiyet
Kuruluş Savaşı boyunca Heyeti Temsiliye ve Ankara Hükümeti ile ilişkilerini sürdüren Cemiyet, gördüğü hizmetle de Mustafa Kemal Paşa'nın beğenisini kazanır. Vehbi Cem Aşkun ise "Sivas Kongresi" adlı eserinin, 1963 tarihini taşıyan ikinci baskısında, Anadolu Kadınları Müdafaai Vatan Cemiyeti'ne ilk baskıda yer vermeyişinin bayanlar tarafından eleştirildiğini yazar. Aşkun, cemiyetin çalışmalarını şöyle anlatır: "İstiklal Savaşı'na katılan askerlerimiz için çorap, eldiven gibigiyecek eşyası yapıldı. Bunlar yün, ip olarak bütün mahallelere dağıtılmıştı. Her mahalle başka bir çalışma ile bu milli hizmette payına düşeni yapmıştı."
Anılarda 'Anadolu Kadınları Müdafaai Vatan Cemiyeti'
Cemiyetin toplantısında, Öğretmen Okulu öğrencisi olarak konuşma yapan emekli öğretmen Asiye Ülker ise anılarını şöyle dile getirir:
"Gündüzleri kendi binamızda okur, geceleri yatmaya Yetim Çocuklar Yurdu binasına giderdik. Yurdun müdürü (sonradan Mazhar Müfit Kansu'nun eşi olan) Makbule Hanım idi. Makbule Hanım, Vali Reşit Paşa'nın eşi Melek Hanımın da akrabasıydı ve her ikisi de Milli Mücadeleci idi. Gerek Melek Hanım, gerekse Makbule Hanım bütün güçleriile Sivas'taki hanımları Milli Mücadele amacına yöneltmeye çalışır ve yönetirlerdi. Milli Mücadele çalışmalarında en yakın yardımcılardan biri de bendim. Genç yaşıma rağmen büyük bir milli heyecan içinde verdikleri her hizmeti yapardım. Sivaslı hanımlar, büyük bir Milli Mücadele heyecanı içine girmişlerdi. Bütün kadınlar, evlerindeki dikiş makinelerini Yetim Çocuklar Yurdu binasına getirerek, okulun salonunda cephelerdeki askerlere iç çamaşırı, yorgan diktiler."
Memleketin bütünlüğü ve
istiklâli müdafaa edilecektir!
Sivas Kongresi'nin 4 Eylül 1919'da başlayan 11 Eylül'de sona eren toplantılarından, "vatanın bölünmez bütünlüğü ve bağımsızlığın sağlanması için savaşılması" yönünde çıkan kararlar, Sivaslı kadınları da Milli Mücadele'ye katılmak için harekete geçirmeye yetmiştir. Cemiyet, Makbule Hanım ve arkadaşları tarafından kurulur. İradei Milliye gazetesinin 8 Kasım 1919 Pazartesi günlü 15. sayısında yer alan "Anadolu Kadınları Müdafaai Vatan Cemiyeti" başlıklı haberde, cemiyetin kuruluşu şöyle duyurulur:
"Sivas hanımları geçen Cuma günü (5 Kasım 1919) Numune Kız Okulu'nda toplanarak 'memleketin bütünlüğünü ve istiklalini' müdafaa uğrunda bütün Anadolu'nun birliği için çalışmak üzere bir cemiyet kurmuşlardır. İstanbul Hükümeti'ne, İtilaf Devletleri temsilcilerine çektikleri telgraflarda vatanlarının uğradığı tehlikeyi protesto etmişlerdir."
Kuva-yı Milliyeci kadınlar harekete geçiyor
Merkezi Sivas olmak üzere "Anadolu Kadınları Müdafaai Vatan Cemiyeti" kurulduğuna ilişkin Cemiyet Beyannamesi, 26 Kasım 1919'da Sivas Valiliği'ne verilir; 7 Aralık 1919'da ise 11 maddelik cemiyet tüzüğü de sunularak yasal işleminin tamamlanması istenir. Valilik de 9Aralık 1919 tarihli yazısıyla cemiyetin resmi olarak kuruluşuna izin verir. Çalışmalarına hızla başlayan cemiyet, çeşitli yerlerde açtığı şubelerle tüm Anadolu'ya yayılır. Cemiyetin 11 maddelik tüzüğü, küçük bir broşür halinde basılır ve mühürlü küçük kağıtlara basılan giriş belgeleri de düşünülür.
Amacı milli bağımsızlığı elde etmek ve bunu ülkeye yaymak için çalışma yapmak olan cemiyet, düşman işgallerini izleyerek, İtilaf Devletleri'ne ve İstanbul Hükümeti'ne karşı protestolar yayınlar; bu arada ulusal orduya para ve mal yardımları için kampanyalar açar.
Atatürk'ün takdirini kazanan cemiyet
Kuruluş Savaşı boyunca Heyeti Temsiliye ve Ankara Hükümeti ile ilişkilerini sürdüren Cemiyet, gördüğü hizmetle de Mustafa Kemal Paşa'nın beğenisini kazanır. Vehbi Cem Aşkun ise "Sivas Kongresi" adlı eserinin, 1963 tarihini taşıyan ikinci baskısında, Anadolu Kadınları Müdafaai Vatan Cemiyeti'ne ilk baskıda yer vermeyişinin bayanlar tarafından eleştirildiğini yazar. Aşkun, cemiyetin çalışmalarını şöyle anlatır: "İstiklal Savaşı'na katılan askerlerimiz için çorap, eldiven gibigiyecek eşyası yapıldı. Bunlar yün, ip olarak bütün mahallelere dağıtılmıştı. Her mahalle başka bir çalışma ile bu milli hizmette payına düşeni yapmıştı."
Anılarda 'Anadolu Kadınları Müdafaai Vatan Cemiyeti'
Cemiyetin toplantısında, Öğretmen Okulu öğrencisi olarak konuşma yapan emekli öğretmen Asiye Ülker ise anılarını şöyle dile getirir:
"Gündüzleri kendi binamızda okur, geceleri yatmaya Yetim Çocuklar Yurdu binasına giderdik. Yurdun müdürü (sonradan Mazhar Müfit Kansu'nun eşi olan) Makbule Hanım idi. Makbule Hanım, Vali Reşit Paşa'nın eşi Melek Hanımın da akrabasıydı ve her ikisi de Milli Mücadeleci idi. Gerek Melek Hanım, gerekse Makbule Hanım bütün güçleriile Sivas'taki hanımları Milli Mücadele amacına yöneltmeye çalışır ve yönetirlerdi. Milli Mücadele çalışmalarında en yakın yardımcılardan biri de bendim. Genç yaşıma rağmen büyük bir milli heyecan içinde verdikleri her hizmeti yapardım. Sivaslı hanımlar, büyük bir Milli Mücadele heyecanı içine girmişlerdi. Bütün kadınlar, evlerindeki dikiş makinelerini Yetim Çocuklar Yurdu binasına getirerek, okulun salonunda cephelerdeki askerlere iç çamaşırı, yorgan diktiler."