Dün bundan 103 yıl önce Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Samsun'a ayak basarak Milli Mücadele'yi başlattığı, bağımsızlık meşalesini yaktığı 19 Mayıs 1919'un yıldönümüydü. Bu vesile ile milletimizin 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nı tebrik ediyorum.
Bağımsız Türkiye Partisi'nin ebedi genel başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "Dini bütünlüğümüz, milli bütünlüğümüzün, milli bütünlüğümüz de dini bütünlüğümüzün teminatıdır" derdi. Çünkü dini ve milli değerler iç içedir, birbirinden ayrılmazlar.
İnancınızı, namusunuzu, koruyabilmek, ibadetinizi özgürce yapabilmek, bağımsız bir devlet olmanızla, vatanınızı düşmanlardan koruyabilecek güçte olmanızla alakalıdır. Dini bütünlük olmazsa da milletin direnci kalmaz, milleti bir arada tutamazsınız. Bu sebeple dini bayramlar da milli bayramlar da Türk milleti için olmazsa olmazdır.
19 Mayıs'ın önemini anlatmak için Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bu güne "doğum günüm" derdi. Esasen 19 Mayıs, Türk milletinin de lideriyle doğduğu gündür.
19 Mayıslar ve tüm milli bayramlarımız Türk bayraklarıyla evlerimizi ve sokaklarımızı süslememiz gereken günlerdir. Ve bizlere bu vatanı ve bağımsızlığı kazandıran Atatürk'ü ve bizleri gerçek Atatürk'le buluşturan Hoca Atatürk Prof. Dr. Haydar Baş'ı saygıyla anmalı, dualarla yad etmeliyiz.
Prof. Dr. Baş, gizlenen gerçek Atatürk'ü tüm yönleriyle önümüze koyduğu Hoş Geldin Atatürk eserinde, Ata'mızın Milli Mücadele'ye nasıl başladığını şu cümlelerle ifade etmektedir:
"Asker Mustafa Kemal, Kurtuluş Savaşı başlarken kendinin ve milletin sırtını dayadığı asıl gücü şöyle anlatmaktadır:
'Türk Milleti, Allah'ın inayetine güvenerek hayatını kurtarmaya, yaşamak hakkına malik olduğunu dünyaya göstermeye azmettiği gün, bütün vesaitten mahrum, yalnız iman aşkı ve istiklal kuvvetine malik idi.'
Kurtuluş Savaşı'na Hacı Bektaş dergahında yaptığı şu dua ile başlamıştır:
'Evladını önüme rehber eyledim. Meydana çıkıyorum. Yüzümü utandırma.'"
İşte dini bütünlüğümüzün milli bütünlüğümüzün teminatı olduğunun, Atatürk'ün şahsında en müdellel izahı... Atatürk'ün tüm olumsuz şartlara rağmen böyle büyük bir mücadeleye adım atması ve bunu başarması ancak "iman kuvveti" ile izah edilebilir. Nitekim Atatürk'ün, kendisine olumsuzlukları hatırlatanlara verdiği şu cevap bu gerçeği bir kez daha ispatlamaktadır:
"Ben ilk defa bu işe başladığım zaman en akıllı ve düşünür geçinen birtakım kimseler bana sordular: Paramız var mıdır? Silahımız var mıdır? Yoktur dedim. O zaman, o halde ne yapacaksın dediler. Para olacak, ordu olacak ve bu millet bağımsızlığını kurtaracaktır, dedim." (Hoş Geldin Atatürk, Prof. Dr. Baş, s.227)
Bu cümleleri akılla, mantıkla izah edemezsiniz, zaten anlayamazsınız da; ancak imanla izah edilebilecek cümleler... Bu sebeple Hoş Geldin Atatürk gibi gerçek Atatürk'ü yazabilmek Prof. Dr. Baş'a nasip oldu.
Prof. Dr. Baş, eserinde Atatürk'ün bu yönlerini özetle şöyle anlatmaktadır:
"Atatürk'ün dinsiz olduğunu söyleyenlere en güzel cevap Kurtuluş Savaşı'dır aslında. Zira Batı'nın emperyalist işgaline karşı başlatılan bu savaş; büyük bir yokluk içinde, silahsız, cephanesiz ama tam bir iman gücüyle başlamış ve aynı ruhla kazanılmıştır... Atatürk gerçek bir dindardır. Kendi ifadesiyle, 'Ben amel Müslümanı değilim, cihad Müslümanıyım' demektedir.
Kuvva hareketini başlatanların din alimleri, hocalar olması ve Mustafa Kemal ile bu hareketin bir vücut bularak topyekûn memleket sathına yayılması, Mustafa Kemal'in hocaları kullandığını değil; göğsündeki iman ve cesaretle bu din alimlerine katılarak rehberlik ettiğini göstermektedir... Karşımızda ağzı dualı bir anadan doğmuş, Ehl-i Beyt soyundan bir asker var. Ancak bu hayat telakkisi anlaşılırsa Kurtuluş Savaşı'nı başlatma cesareti de daha iyi kavranabilir.
Cephelerde askerin namaz kılabilmesi için yer ayıran, hafızları cepheye sokarak Kur'an okutan, ellerini kaldırarak askerine dua eden ve bunlara herkesin şahit olduğu bir komutandır, Mustafa Kemal..."
Böyle olmasa, batırılacağı söylenmesine rağmen Bandırma Vapuru'na binmesi, yokluklar içinde büyük bir İstiklal Mücadelesi'ni her şeyini feda ederek, canını da ortaya koyarak başlatması başka ne ile izah edilebilir? Yıllarca Atatürk'ü dinsizlikle itham edenler, bu vatan ve bu millet için tırnaklarını bile feda etmediler.
Ve Atatürk'ün kurtardığı bu vatanda yaşayarak, O'nun kazandırdıklarından istifade ederek Atatürk'e iftiralar attılar ve atmaya da devam ediyorlar.
Bunların kirli tezgahlarını Hoca Atatürk Prof. Dr. Baş tümüyle bozdu.
Şimdi bu bağımsızlık meşalesi, bu bayrak, Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın elinde... Emin ellerde, azimle ve kararlılıkla kutlu kaderlere taşınıyor.
BTP Lideri Hüseyin Baş'ın 19 Mayıs mesajındaki şu cümleler oldukça önemli:
* "19 Mayıs 1919'da Samsun'dan atılan ilk adım, dünyaya örnek olacak destansı bir kurtuluş savaşına dönüşerek, yok olmuş bir imparatorluğun küllerinden yepyeni bir Cumhuriyet doğurdu."
* "Bugün 103. yıl dönümünü kutladığımız 19 Mayıs'ta karşı karşıya olduğumuz manzara ne yazık ki kahredicidir. 2022'nin 19 Mayıs'ında ekonomisi çökmüş bir Türkiye söz konusudur. Türk Lirası'nın değerinin kalmadığı, enflasyonun durdurulamadığı, zamların artık hayatın rutini haline geldiği bir ülke gerçeği ile baş başayız."
* "Ekonomiden dış politikaya Türkiye'nin içinde bulunduğu tüm sorunların çözümü Atatürk çizgisine dönmektir. Çünkü ebedi liderimiz Prof. Dr. Haydar Baş'ın veciz bir şekilde özetlediği gibi; 'Atatürk vatandır, Atatürk bayraktır, Atatürk tam bağımsızlıktır, Atatürk birleştirici harçtır.' Yine O'nun ifadesiyle, Mustafa Kemal Atatürk'e sahip çıkılmaz ise yok olmaya mahkum oluruz. Elimizde avucumuzda vatan diye bir yer kalmaz."
* "Bağımsız Türkiye Partisi Atatürk'e, vatana, bağımsızlığına sahip çıkanların buluştuğu adrestir. Çünkü BTP, elinde Milli Ekonomi Modeli gibi sarsılmaz bir çözümü olan tek partidir. Şu hakikati bir kez daha herkese ilan etmek isterim ki, Türkiye'nin de, dünyanın da kurtuluş formülü Milli Ekonomi Modeli'dir."
- ABD, İran’la müzakere mi istiyor, mütareke mi? / 24.06.2025
- İran, Hürmüz Boğazı kartını kullanır mı? / 21.06.2025
- İsrailli sunucu: “Finalde Türkiye var” / 19.06.2025
- Geçmiş olsun Sayın Ümit Özdağ / 18.06.2025
- İsrail için sadece Tahran değil, Ankara yolu da açıldı! / 17.06.2025
- İsrail zulmünü genişletiyor: Türkiye de hedefte / 14.06.2025
- Ortadoğu yeni bir savaşa mı hazırlanıyor? / 13.06.2025
- Ekonomik sıkıntılar nüfus krizini tetikliyor / 12.06.2025
- Atatürk’ün Müslümanlığı hepinize nal toplatır / 11.06.2025