Ülkemiz siyasetine dikkat edin! Sıkışan, çıkış bulamayan, acziyet yaşayan her parti, lider ve kişilerin ortak bir savunma mekanizmaları vardır. Ya bayrağa, ya vatana, ya millete, ya Atatürk'e, ya da İslam'a sarılırlar.
Keşke diyorum ki, ilk adımınızda bu değerlere sarılsaydınız da devlet ve millet olarak huzur içinde olsaydık.
Gündem malum! Bakan Soylu da, Devlet Bahçeli de, Doğu Perinçek de, bakanları da, medyası da, "birileri Türkiye'yi hedefe koydu, maşayı değil tutan eli görmeliyiz, asıl hedef Türkiye'dir" gibi cümleler kuruyorlar.
Hayırdır! Türkiye bugün mü hedef oldu? 17-25 Aralık'ta neden böyle demiyordunuz? Yoksa Türkiye'nin hedef olması kişilere göre mi değişiyor? Sahi FETÖ'mü daha tehlikeli Sedat Peker mi?
FETÖ karşısında iktidarı suçlayanlar bugün Peker'in açıklamalarıyla iktidar yanında saf tutmalarını nasıl izah edebilirler?
"17-25 Aralık'ı yolsuzluk haftası ilan edeceğiz, 17 ve 25 Aralık'ın hesabının sorulması vaadimizden asla geri adım atmayacağız, bu ülke AKP'den kurtulmalıdır. Yoksulluğa, rüşvete dur diyecek biri gelmelidir. Kendisini yıkan iç ve dış odaklar kimlerdir? Kimdir bu paralel devlet? Kimdir seni yıkan? Cesaretin varsa bu paralel devletle de mücadele et. Fatih'te bir levha gördük. Türkiye haritasının üzerinde 'yıka bunu' diyor. Temiz bir Türkiye isteniyor. Esnaflar da duysun ne kadar Omo varsa Tursil varsa ne kadar Persil varsa alayını alacağım. Haliç'e dökeceğim Ak Parti'yi 40 defa yıkayacağım" diyenler eğer bugün "Hedef Türkiye'dir, hiç kimse Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı'nın boynuna tasma geçiremeyecek, buna hiçbir alçağın gücü yetmeyecektir" diyorsa ya o gün yalan söylüyorlardı, ya da bugün birilerini kolluyorlardır.
Eğer o gün, "FETÖ'den önce biz bu yolsuzluk kayıtlarını yayınladık" diyen Doğu Perinçek bugün "hedef Süleyman Soylu değil onun üzerinden Türkiye, onun üzerinden Erdoğan" diyorsa burada başka maksatlar olduğu aşikardır.
Türkiye'nin bugün hedef olmadığını, tarih boyu hedef olduğunu ve hedefe koyanların planlarını ömrü boyunca anlatan Prof. Dr. Haydar Baş'ın birkaç açıklamasını bir daha hatırlayalım. Umulur ki, aklederler!
Prof. Dr. Haydar Baş'ın 24.07.2001 tarihli köşe yazısı; "Milletin idaresine talip olmak ciddi sorumluluk bilinci gerektiren bir mesuliyettir. İdareciliğe talip olanlar adalet, dürüstlük, doğruluk gibi temel vasıflara sahip olmanın yanında, halka hizmet gibi bir gayeyi samimi olarak benimsemelidirler. Zira idarecilikte milletinin rahatını, refahını, huzurunu arttıracak, hayat şartlarını yükseltecek icraatlara imza atmak yani tam bir hizmet mantığı ile işin içine girmek esastır. Bunu yaparken, insan unsuru esas alınmalıdır...
Bugün, milletçe içinde bulunduğumuz bu kriz ve güvensizlik ortamından çıkmamız imkansız değildir. Yeter ki insanı esas alan, hizmet mantığı ile yola çıkmış, dürüst, adil ve her sahada tamamen milli bir anlayışa sahip idareciler milletin önüne geçsin."
Tarih 1988; "Birlik, istikrarı temin eder. Bir ülkede içtimai, iktisadi, hukuki, ahlaki bunalım var ise, o memleketi meydana getiren fertlerin mutlak surette birbirinden uzak dünyalarda yaşadığı ve aleyhte bulunduğu söz konusudur.
Eğer bizim ülkemizde aynı durum var ise, bunun temel sebebini, vahdetin olmayışına bağlıyoruz.1980 öncesi memleketimizde birlik ve beraberlik olmuş olsaydı, ne siyasi istikrarsızlıklar, ne de iktisadi istikrarsızlıklar olacaktı."
Tarih 2001; "Büyük oyunlar var, ayıkmamız; milli bütünlüğümüzü, manevi beraberliğimizi 7'sinden 70'ine askerinden siviline, devletinden bürokratına ve halkına kadar temine mecbur ve de memuruz."
Tarih 2002; "Derim ki, bugün ülkenin ne şuna ne buna ihtiyacı yok. Çok ciddi derecede birliğe beraberliğe, vahdete ihtiyacı var, birbirini sevmeye, birbirini kucaklamaya ihtiyacı var. Hatta fertlerin de ötesinde kurumların bile birbirini sevmesine, birbirini kabul etmesine hepimizin ihtiyacı var."
Tarih 2003; "Talep enflasyon sadece mallarda olmuyor. Ülkelerin de enflasyonu var. Bizim bulunduğumuz coğrafya bizi öyle bir noktaya taşıdı ki, bize talep fazla oldu. Türkiye'ye talep fazla. Ben şahsen, Türk Milleti ile kendi milletimizin dışında dost olacak bir millet bulacağımızı hiç zannetmiyorum."
Biz de zannetmiyoruz Hocam. Bu millete, bu devlete düşman olanlarla dost olanları da çok iyi biliyoruz.
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024