logo
03 HAZİRAN 2025

Türkiye halkı değil, TÜRK milleti!

12.10.2023 00:00:00

Ne kadar yazarsak yazalım, ne kadar delil ortaya koyarsak koyalım, doğru zannedilen yanlışları ve alışkanlıkları bir türlü değiştiremiyoruz.

Günümüz Türkiye'sinin en sıcak ve yakıcı başlığı elbette ki herkesi yakıp kavuran ekonomik krizdir.

Bu hayati konuya dair bugüne kadar gazetemiz yazarları tarafından ele alınmış binlerce yazı yayınlanmıştır.

Okursun, anlarsın ve gereğini yaparsın; hayatını refah içerisinde yaşarsın bu kadar basit.

Dikkate almaz ve gereğini de yapmazsan, bugün olduğu gibi hayat boyu alçak sürünme yaparsın, bu da bu kadar basittir.

Gelelim konumuza…

Ben böyle yazdım diye bazılarının yoktan ve sebepsiz yere fırtınalar koparacağını tahmin etmemek saflık olur.

Niyetimiz her yazımızda olduğu gibi cesurca hakikatleri haykırmak ve akıl süzgecinden geçmiş bilgi ve değerlendirmeleri sizinle paylaşmaktır.

1.400 yıldır dini hakikatmiş gibi kutsal sayılan nice hurafe ve safsataları korkusuzca yapılan devrimlerle rafa kaldırdığımız gibi, bu önemli konuyu da olması gerektiği gibi ele alıp artık son noktayı koymak istiyoruz.

Konuyu bu kadar hassas ve kritik hale dönüştüren gelişme nedir diye baktığımızda, bu alan üzerinden oluşturulan kasıtlı ve planlı istismar ve bölücü unsurların BOP ekseninde daima teyakkuzda olmasının asıl nirengi noktasını oluşturduğunu görmekteyiz.

Türkiye'de marjinal bir kesim tarafından ısrarla nakarat yapılan söylem şu:

Türkiye halkı, Türkiye'lilik, Türkiye halkları vs.

Bu ne saçma sapan ve manasız bir sözdür.

Bunu söyleyenlerin küresel efendileri adına yapmaya çalıştıkları şey, olmayan "Kürt'lük" meselesini kaşımak ve kışkırtmak.

Oysa işin aslı ve olayın perde arkası çok ama çok farklı.

Peki, nedir "Kürt" sözünün aslı…

Öncelikle ricamız şudur, bu saptamaların yapılması ve meselenin gerçek yüzünün ortaya çıkarılmasının, farklı niyet okumalarıyla sulandırılmaya çalışılmamasını arzulamaktayız.

Bir kere, Japon dil bilimci Kojma, Kürtçe diye bir dilin olmadığını saptamıştır.

Prof. Dr. Abdulhaluk Çay ise, bu konu hakkında yapmış olduğu derin araştırmalar sonucunda, MÖ. 2000'lerdeki Asur salnamelerinde "KÜRT" sözünün olmadığını, oysa "TÜRK" adının, o tarihlerden de daha da geriye giderek varlığını sürdürdüğünü saptamıştır.

Dünyaca ünlü olmasına rağmen, maalesef Türkiye'de gerekli ilgiyi göremeyen büyük Türkolog Kazım Mirşan hoca işin bam telini çok iyi bildiğinden konuya son noktayı koyacak tarihi saptamasını şöyle yapmıştır:

"Alpertunga" olarak yanlış okunan Alparungu Han'ın bir aşiret reisine, ÖKÜ-ERT yani, "aşiretini yönetme yetkisi" verdiğini Elegeş anıtındaki yazıtlarda okumuştur.

"Kürt" adı bu yetkiyi ifade eden kelimelerin sıkışarak bozulmasından doğmuştur.

Yani, "Kürt" adı bir etni adı olarak değil, bir idari terim olarak kullanılmıştı.

Zaten Kürtçe de Kürt kelimesi de bundan dolayı yoktur.

Etrüsklerin Türk olduğunu İtalyanlar bile kabul etmişken, bizim tarih kitaplarında halen daha net okutulmaması, gizli bir elin eğitimde ve Türk Dil Kurumu'nda varlığını sürdürdüğünü tüm çıplaklığıyla göstermiyor mu?

Türk milletini bölmek ve birbiriyle vuruşturmak isteyenlerin başvurduğu en etkili ve tehlikeli yol, Kürtlerin Türk olmadığının sürekli pompalanması ve oluşturulan algı ile kanıksanmasının sağlanması olmuştur. 

Avrupalı şaşkınlar, 44 satırlı "Cippus" yazıtını bulduklarında, "Artık atalarımızın kökenini bulduk" diyerek, uçaklardan el ilanları atmışlar, kiliselerinde çan çalmışlardır.

Oysa kökenimizi bulduk dedikleri bu yazıtlar öz be öz TÜRK yazıtıdır.

İşin çok ilginç tarafı ise, yine bu tarihi gerçekler Türkiye'de yankı uyandırmamış, tarih kitaplarında ise "Türkler" Anadolu'ya adeta hapsedilmiştir.

Ön Türkler Batı'ya kendi alfabeleriyle gitmiş ve Latin alfabelerinin kökenini oluşturmuştur.

Kişiler arasında renk ve cins eşitliği, seçim ve bunun gereği olan hukuku vermiştir.

Gel gör ki diğerleri gibi bu da, Roma hukuku olarak dünyaya tanıtılmıştır.

Konu dağıldı zannetmeyin…

Bütün bu gerçekler, Türklerin bütün dünyayı saran bir kültür ağıyla örmüş olmasıdır.

Kürt milleti ve Kürtçe diye bir dil olmadığına göre bu kadar yoğun bir propagandanın asıl sebebi nedir diye soruyorsanız ve gerçekten de bunu hala anlamamış gibi görünüyorsanız, algıların kurbanı olmuşsunuz demektir.

Kürt diye, olmayan bir millet olgusu üzerinde mühendislik çalışması yapan ve Türk milletini ancak bu şekilde parçalayabileceklerini çok iyi analiz eden batılıların oyununa geldiğimiz yeter!

Prof. Dr. Haydar Baş Bey, bu oyunu vermiş olduğu şu eşsiz örnek ve tarihi çıkışıyla nasıl da yerle bir etmişti hatırlayın.

"Bir kolumu kessen Türk kanı, diğer kolumu kessen Kürt kanı akar."

Birleştirmek, kardeş yapmak, ayrılmaz bir parça oluşturmak Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in en öncelikli mühendislik çalışmasıydı.

Şapkamızı önümüze koyup her şeyi yeniden düşünme zamanı.

Ayrıştıranı değil, birleştireni rehber edinin.

Gücünü dış odaklardan alana değil, milletten alana ve ona hizmet aşkı ile yanan adreslere doğru yönelme zamanı.

"Varlığımı Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bağımsızlığına adıyorum" diyen adresi bulma zamanı.

"NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE"

Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Hacı Gaydan / diğer yazıları
Kuzey Marmara'da feci kaza
4'ü çocuk 12 yaralı
CHP'nin kurultayına ilişkin iddianame hazırlandı
12 kişiye 3'er yıla kadar hapis istemi
Muğla açıklarında 5.8'lik deprem
Muğla Valisi açıklama yaptı
İyi kâr ediyorlar ancak...
Ekonomideki tökezleme bankaları da vurabilir
Ancak bu işte bir terslik var!
Mayısta ihracat otomotivle rekor kırdı
Rusya 'barış' için şartlarını açıkladı
'Ukrayna'dan 4 bölgeyi verin ve tanıyın'
Erdoğan Kabine Toplantısı sonrası konuştu
'Gayemiz ülkemizi kalkındırmak'
İstanbul'da 3. esir takası anlaşması
25 yaş altı genç esirler takas edilecek
Türkiye-Rusya-Ukrayna toplantısı başladı
Fidan: 'Somut adım bekliyoruz'
Dervişoğlu'ndan komisyon itirazı
'İtirazımızı Meclis Başkanımıza ifade ettim'
41 milyar 56 milyon dolar
İşte yılın ilk 5 ayındaki açık
Türkiye-Rusya-Ukrayna
Üçlü toplantı saat 13.00'te başlayacak
Zelenskiy Rusya'ya yapılan saldırıyı değerlendirdi
'En uzun menzilli operasyonumuz'
İşte kurban piyasası
Kurbanlık fiyatları ne kadar?
Sinop'ta acil serviste patlama
1 hemşire yaralandı
Kuzey Marmara'da feci kaza
4'ü çocuk 12 yaralı
CHP'nin kurultayına ilişkin iddianame hazırlandı
12 kişiye 3'er yıla kadar hapis istemi
Muğla açıklarında 5.8'lik deprem
Muğla Valisi açıklama yaptı
İyi kâr ediyorlar ancak...
Ekonomideki tökezleme bankaları da vurabilir
Ancak bu işte bir terslik var!
Mayısta ihracat otomotivle rekor kırdı
Rusya 'barış' için şartlarını açıkladı
'Ukrayna'dan 4 bölgeyi verin ve tanıyın'
Erdoğan Kabine Toplantısı sonrası konuştu
'Gayemiz ülkemizi kalkındırmak'
İstanbul'da 3. esir takası anlaşması
25 yaş altı genç esirler takas edilecek
Türkiye-Rusya-Ukrayna toplantısı başladı
Fidan: 'Somut adım bekliyoruz'
Dervişoğlu'ndan komisyon itirazı
'İtirazımızı Meclis Başkanımıza ifade ettim'
41 milyar 56 milyon dolar
İşte yılın ilk 5 ayındaki açık
Türkiye-Rusya-Ukrayna
Üçlü toplantı saat 13.00'te başlayacak
Zelenskiy Rusya'ya yapılan saldırıyı değerlendirdi
'En uzun menzilli operasyonumuz'
İşte kurban piyasası
Kurbanlık fiyatları ne kadar?
Sinop'ta acil serviste patlama
1 hemşire yaralandı
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.