2008'den 2024'e kadar Pervin Buldan hakkında Abdullah Öcalan için 'suçu ve suçluyu övme', Kandil ziyaretleri ve barış süreci açıklamaları hakkında 'terör propagandası yapmak' genel siyasi faaliyetler ve Kobani olayları bağlantılı iddialar, yerel özerklik ve 'Kürdistan' ifadeleri, İmralı görüşmeleri ve Rojava açıklamaları sebebiyle onlarca dava açıldı, onlarca yıl hapsi istendi.
Hepsi dokunulmazlık zırhına takıldı. Şimdi bu kişi, medyanın Abdullah Öcalan'a düşmanca davrandığını ifade edip hükümetten gereğini yapmasını istiyor.
E! Cahile fazla iltifat nasihate yol açtığı gibi bölücülere iltifatta ayar vermeye yol açıyor…
Gülistan Kılıç Koçyiğit
"Birileri bu ülkede Kürtler eşit yurttaş olsun istemiyor!
Biz ise barışın, eşitliğin ve özgürlüğün önünde duran zehirli dile karşı halkların ortak yaşam iradesini savunuyoruz.
Bu ülkede Kürt halkı da eşit ve özgür yurttaş olacak; demokratik cumhuriyeti birlikte inşa edeceğiz."
Hanımefendi! Nasıl bir eşitlik istiyorsunuz? Karı-koca çalışıp toplam aldığınız maaşın yarısı ev kirası olarak ödemek mi istiyorsunuz?
Ev bütçenizden pay ayıramadığınız için okul servisi yerine çocuğunu kilometrelerce yürüyerek okula götürmek mi istiyorsunuz?
Çocuğunuzun çantasına ekmek arası peynir koyup, 35-40 kişilik sınıflarda okumasını mı istiyorsunuz?
Veya çocuğunuzun 'anne, arkadaşım yeni çanta almış, benim çantam çok eski, bana da yeni çanta alın' sözlerine verecek cevabı düşünmek mi istiyorsunuz? Sahi ne istiyorsunuz?
Sizler çekmediğiniz derdin türküsünü söylüyorsunuz. Sizler eşit yurttaşlık değil ayrıcalık istiyorsunuz.
AKP'yi, MHP'yi ikna edebilirsiniz ama Türk Milletini ikna edemeyeceksiniz.
Vatana ihanet
Emevilerden Abbasilerden Selçuklulara kadar halifeler, sultanlar koltuklarına tehdit gördükleri kişi ve anlayışları yok etmişlerdir.
Osmanlı ve Fatih Mehmet el yükselterek fetva bile çıkarmış. Bu fetva ile sözde devletin bekası için evlatlarını, kardeşlerini, amcalarını öldürmüştürler.
Diğer taraftan yeni kurulan devlete isyan hareketlerine giren, insanımızın dini duygularını kullanarak isyanlar başlatan şahıslar, İstiklal Mahkemelerinde yargılanıp idam edildiler.
Şimdi 'Osmanlı torunuyuz' diyenler, senelerce 'Atatürk hocaları astı' diyerek hem cumhuriyeti hem de Atatürk'ü hedef aldılar.
İlginçtir! Aynı zihniyet şimdi tescilli vatan haini ve örgütü ile aynı masada oturuyor.
Kader yine yüzleştirdi ama aynaya hiç bakmıyorlar…
Türkiye Türkiye'den büyüktür
Geçen hafta Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: 'Suriye'de savaştık, Irak'ta savaştık, başka adını söyleyemeyeceğim bir ton ülkeye gittik, oralarda savaştık. Hala daha operasyonların içerisindeyiz' dedi.
Bu hafta Sayın Erdoğan: 'Türkiye, Türkiye'den çok daha büyüktür. Türkiye, 783 bin kilometrekareyle ufku sınırlandırılamayacak bir ülkedir. Türkiye'nin itibarı, gücü, sözünün ağırlığı, ekonomisinin de nüfusunun da topraklarının da çok çok ötesindedir' dedi.
Kilometre hesabı bir tarafa! Türkiye'nin itibarı, gücü, sözünün ağırlığı çok güzel kavramlar. Ama neden milletimize yansımıyor? Neden bu kavramların ABD ve AB nezdinde karşılığı yok?
Osmanlı padişahları da böyle yapmıştı. Padişahlar şahsi ihtirasları için dünyaya hakim olma hevesiyle bu milletin evlatlarını kıtadan kıtaya koştururken Rumlar, Ermeniler, Yahudiler ekonomide, sanayide, sanatta, mimaride, sağlıkta, eğitimde en öne geçtiler, tekelleştiler.
Anadolu'da ise evlat yolu bekleyen anneler, babalar, eşinin yolunu gözleyen kadınlar ve baba sevgisini bilmeyen evlatlar vardı.
Ekonomiyi Rumlar, Ermeniler, Yahudiler ele geçirmişti. Limanlar, işletmeler, fabrikalar onlarındı. Çocukları en iyi okullarda okuyordu.
Türklerin bir kısmı Rumların, Ermenilerin, Yahudilerin işlerinde karın tokluğuna çalışıyor diğer kesimi tarlada ektiğiyle, yetiştirdiği hayvanlar ile hayatta kalma mücadelesi veriyor, aynı zamanda hükümetin koyduğu vergileri ödüyordu.
Atalarımızın kimi, padişahların hevesleri için can verdi, kalanlar ise maraba oldu, taş taşıyan oldu.
'Türkiye, Türkiye'den çok daha büyüktür' diyenler emekliye, asgari ücretliye hakkını vermiyor. Vergi almayı ise ihmal etmiyor.
Kendi ve seçkin zümrenin çocukları en iyi şartlarda eğitim alırken Anadolu çocukları hala aynı makus talihi yaşıyor.
Seçkin zümre kim?
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz: "Türkiye ekonomisi kesintisiz şekilde 20 çeyrektir büyüyor" dedi.
Muhalefet tepki gösterdi ama Sayın Yılmaz doğru söylüyordu.
BDDK verilerine göre, Temmuz 2025 itibarıyla 2.367.312 kişi bankalarında en az 1 milyon TL mevduata sahip. Bankalardaki toplam para miktarları ise 17 trilyon 300 milyar TL'den fazla.
Bu sayı AKP'den önce bu sayı 6 bin civarındaydı.
Birileri kesintisiz büyürken emekli maaşı 16 bin, asgari ücret 22 bin. Aynen Osmanlı gibi değil mi?
Hepsi dokunulmazlık zırhına takıldı. Şimdi bu kişi, medyanın Abdullah Öcalan'a düşmanca davrandığını ifade edip hükümetten gereğini yapmasını istiyor.
E! Cahile fazla iltifat nasihate yol açtığı gibi bölücülere iltifatta ayar vermeye yol açıyor…
Gülistan Kılıç Koçyiğit
"Birileri bu ülkede Kürtler eşit yurttaş olsun istemiyor!
Biz ise barışın, eşitliğin ve özgürlüğün önünde duran zehirli dile karşı halkların ortak yaşam iradesini savunuyoruz.
Bu ülkede Kürt halkı da eşit ve özgür yurttaş olacak; demokratik cumhuriyeti birlikte inşa edeceğiz."
Hanımefendi! Nasıl bir eşitlik istiyorsunuz? Karı-koca çalışıp toplam aldığınız maaşın yarısı ev kirası olarak ödemek mi istiyorsunuz?
Ev bütçenizden pay ayıramadığınız için okul servisi yerine çocuğunu kilometrelerce yürüyerek okula götürmek mi istiyorsunuz?
Çocuğunuzun çantasına ekmek arası peynir koyup, 35-40 kişilik sınıflarda okumasını mı istiyorsunuz?
Veya çocuğunuzun 'anne, arkadaşım yeni çanta almış, benim çantam çok eski, bana da yeni çanta alın' sözlerine verecek cevabı düşünmek mi istiyorsunuz? Sahi ne istiyorsunuz?
Sizler çekmediğiniz derdin türküsünü söylüyorsunuz. Sizler eşit yurttaşlık değil ayrıcalık istiyorsunuz.
AKP'yi, MHP'yi ikna edebilirsiniz ama Türk Milletini ikna edemeyeceksiniz.
Vatana ihanet
Emevilerden Abbasilerden Selçuklulara kadar halifeler, sultanlar koltuklarına tehdit gördükleri kişi ve anlayışları yok etmişlerdir.
Osmanlı ve Fatih Mehmet el yükselterek fetva bile çıkarmış. Bu fetva ile sözde devletin bekası için evlatlarını, kardeşlerini, amcalarını öldürmüştürler.
Diğer taraftan yeni kurulan devlete isyan hareketlerine giren, insanımızın dini duygularını kullanarak isyanlar başlatan şahıslar, İstiklal Mahkemelerinde yargılanıp idam edildiler.
Şimdi 'Osmanlı torunuyuz' diyenler, senelerce 'Atatürk hocaları astı' diyerek hem cumhuriyeti hem de Atatürk'ü hedef aldılar.
İlginçtir! Aynı zihniyet şimdi tescilli vatan haini ve örgütü ile aynı masada oturuyor.
Kader yine yüzleştirdi ama aynaya hiç bakmıyorlar…
Türkiye Türkiye'den büyüktür
Geçen hafta Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: 'Suriye'de savaştık, Irak'ta savaştık, başka adını söyleyemeyeceğim bir ton ülkeye gittik, oralarda savaştık. Hala daha operasyonların içerisindeyiz' dedi.
Bu hafta Sayın Erdoğan: 'Türkiye, Türkiye'den çok daha büyüktür. Türkiye, 783 bin kilometrekareyle ufku sınırlandırılamayacak bir ülkedir. Türkiye'nin itibarı, gücü, sözünün ağırlığı, ekonomisinin de nüfusunun da topraklarının da çok çok ötesindedir' dedi.
Kilometre hesabı bir tarafa! Türkiye'nin itibarı, gücü, sözünün ağırlığı çok güzel kavramlar. Ama neden milletimize yansımıyor? Neden bu kavramların ABD ve AB nezdinde karşılığı yok?
Osmanlı padişahları da böyle yapmıştı. Padişahlar şahsi ihtirasları için dünyaya hakim olma hevesiyle bu milletin evlatlarını kıtadan kıtaya koştururken Rumlar, Ermeniler, Yahudiler ekonomide, sanayide, sanatta, mimaride, sağlıkta, eğitimde en öne geçtiler, tekelleştiler.
Anadolu'da ise evlat yolu bekleyen anneler, babalar, eşinin yolunu gözleyen kadınlar ve baba sevgisini bilmeyen evlatlar vardı.
Ekonomiyi Rumlar, Ermeniler, Yahudiler ele geçirmişti. Limanlar, işletmeler, fabrikalar onlarındı. Çocukları en iyi okullarda okuyordu.
Türklerin bir kısmı Rumların, Ermenilerin, Yahudilerin işlerinde karın tokluğuna çalışıyor diğer kesimi tarlada ektiğiyle, yetiştirdiği hayvanlar ile hayatta kalma mücadelesi veriyor, aynı zamanda hükümetin koyduğu vergileri ödüyordu.
Atalarımızın kimi, padişahların hevesleri için can verdi, kalanlar ise maraba oldu, taş taşıyan oldu.
'Türkiye, Türkiye'den çok daha büyüktür' diyenler emekliye, asgari ücretliye hakkını vermiyor. Vergi almayı ise ihmal etmiyor.
Kendi ve seçkin zümrenin çocukları en iyi şartlarda eğitim alırken Anadolu çocukları hala aynı makus talihi yaşıyor.
Seçkin zümre kim?
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz: "Türkiye ekonomisi kesintisiz şekilde 20 çeyrektir büyüyor" dedi.
Muhalefet tepki gösterdi ama Sayın Yılmaz doğru söylüyordu.
BDDK verilerine göre, Temmuz 2025 itibarıyla 2.367.312 kişi bankalarında en az 1 milyon TL mevduata sahip. Bankalardaki toplam para miktarları ise 17 trilyon 300 milyar TL'den fazla.
Bu sayı AKP'den önce bu sayı 6 bin civarındaydı.
Birileri kesintisiz büyürken emekli maaşı 16 bin, asgari ücret 22 bin. Aynen Osmanlı gibi değil mi?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- ‘Türkiye Türkiye’den büyüktür’ / 14.10.2025
- Rumları tanıyanlar Türkleri tanımadı / 13.10.2025
- Çekiç Güç’ten sonra iki Kürdistan kuruldu / 12.10.2025
- İsrail inancından mı vaz geçti? / 11.10.2025
- Hakan Fidan’ın itirafları / 10.10.2025
- Yolsuzluk, adaletsizlik, uyuşturucu, kumar neden gündemde? / 09.10.2025
- Devlet Bahçeli’nin Filistin ve Gazze tespitleri / 08.10.2025
- Milli güvenlik sorunlarımız / 06.10.2025
- Küresel itaatsizlik başladı / 05.10.2025
- Erdoğan’ın ‘kazan kazan’ modelini hatırlar mısın? / 04.10.2025
- Rumları tanıyanlar Türkleri tanımadı / 13.10.2025
- Çekiç Güç’ten sonra iki Kürdistan kuruldu / 12.10.2025
- İsrail inancından mı vaz geçti? / 11.10.2025
- Hakan Fidan’ın itirafları / 10.10.2025
- Yolsuzluk, adaletsizlik, uyuşturucu, kumar neden gündemde? / 09.10.2025
- Devlet Bahçeli’nin Filistin ve Gazze tespitleri / 08.10.2025
- Milli güvenlik sorunlarımız / 06.10.2025
- Küresel itaatsizlik başladı / 05.10.2025
- Erdoğan’ın ‘kazan kazan’ modelini hatırlar mısın? / 04.10.2025