Bugünkü adalet sisteminde bu soru, tehlikeli bir soru ama delil var. Hem de kayıtlı, hem de NAS ile sabit delil var.
Sorunun sahibi BTP lideri Hüseyin Baş. Sayın Baş şöyle diyor; "Erdoğan, Türkiye'deki en dindar lider değildir, Erdoğan Türkiye'de dini en çok kullanan liderdir. Faiz politikası bunun ispatlarından sadece bir tanesidir".
C. Erdoğan ne demişti? "Kimse bizden şunu beklemesin bu iktidar faizi arttırmayacaktır. Tam aksine biz faizi düşürmeye devam edeceğiz."
Erdoğan'ın maddi iddiası neydi?
"Faiz ne kadar düşük olursa enflasyon da o kadar düşük olur. Sebep netice ilişkisine baktığımız zaman faiz sebep enflasyon neticedir."
Erdoğan'ın dayanağı neydi?
"Kurda yaşanan dalgalanmaları bu çerçevede değerlendirmemiz gerekiyor. Neymiş efendim, faizleri düşürüyormuşuz. Benden başka bir şey beklemeyin. Bir Müslüman olarak naslar neyi gerektiriyorsa onu yapmaya devam edeceğim. Hüküm bu."
Birincisi, hükümde faizi düşürün, demiyor. Faizi sıfırlayın, faize yaklaşmayın, diyor.
İkincisi faizi %8.5'e indirdi ama enflasyon artmaya devam etti.
Şimdi faizi %40'a çıkardılar ama enflasyon yine düşmedi. Demek ki faiz başlığında da dini değerler kullanılmış.
Filistin-İsrail
Dini değerlerin kullandığı güncel başlıklardan birisi de İsrail vahşeti. İki aydır İsrail katliam yapıyor.
Sayın Erdoğan telefon diplomasisi yanında çok sert ifadelerle İsrail, ABD ve batıya yükleniyor. Almanya'da, Alman başbakanını bile fırçaladı.
Yine son günlerde Arap ülkelerini de, Filistin'i yalnız bırakmakla suçluyor.
Tespitler, açıklamalar, vurgular hepsi çok güzel! Ama adama sorarlar, 'gerçekte 70 yıldır güncel olarak iki aydır devam eden katliamlarda siz, bu terör devletine karşı hangi adımı attınız, hangi yaptırımı uygulamaya geçirdiniz?'
Bu sorunun cevabını Cumhur ittifakının bileşenlerinden BBP Başkanı Mustafa Destici, Perşembe günü Sakarya'dan açıkladı;
"Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak elimizden gelen her şeyi yapma gayreti içerisinde olduk ve olmaya devam ediyoruz.
Bakın şu anda bu konuda en net, en sert İsrail'e yönelik açıklamalar Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nden geliyor.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanından, Dışişleri Bakanından, siyasi parti genel başkanları olarak bizlerden geliyor."
Sayın Desteci hangi siyasi parti liderlerin kastediyor bilmem ama benim çok iyi tanıdığın bir siyasi lider daha bu katliamın ilk gününden bugüne neler yapılması gerektiğini defalarca vurguladı.
Erdoğan hükümeti, aklın ve imanın gereği olan bu icraatlarına hiçbirisine yanaşmadığı gibi terör devleti ile her alanda işbirliğine devam etti.
Hatta geçen hafta TBMM'ye; "Türkiye'den İsrail'e giden ticaret gemilerinin kime ait olduğunun, taşınan malların vasfının ve savaşa etkisinin tespiti amacıyla verilen önerge, AK Parti ve MHP'li vekillerin oylarıyla reddedildi".
Erdoğan, İsrail konusunda samimi değil
İşte bu duruşu Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Meltem TV'de Orhan Dede'nin sunduğu Mercek programında şu sözlerle değerlendir;
İktidarın meseleyi birkaç boykot ve bir iki mitingle geçiştirme çabasında olduğunu söyleyen Hüseyin Baş, "Hükümetin bu husustaki tutumu samimi bir tutum değil.
Samimi bir tutum olsa, bu konuda gayret sarf etse ve bir sonuç alamasa buna diyeceğimiz hiçbir şey yok.
Ben tutarlı olun diyorum. Boykot ediyorsan, protesto yapıyorsan, miting yapıyorsan hükümet olarak böyle bir tutum sergilemeye karar kıldıysan o zaman gereğini yapacaksın.
Bugün hala İsrail'in savaş uçaklarının yakıtı Türkiye üzerinden gidiyor, İsrail'in pilotları Konya Ovasında eğitim görüyor. İsrail'in hava savunma sistemi Demir Kubbe hangi bilgiyle füzeleri imha ediyor, Kürecik Radar Üssü'nden.
Sen, bugün İsrail'i kör edebilirsin, İsrail'i kolsuz bacaksız bırakabilirsin, mecazi anlamda söylüyorum bunu.
Ama biz bunları yapmak yerine sadece ve sadece toplumumuzun gazını alma peşindeyiz. Burada toplumun gazını almış oluyorsun ama orada insanlar ölmeye devam ediyor ne yazık ki. Dolayısıyla ben buradan hükümeti samimiyete ve kararlılığa davet ediyorum" dedi.
Nakşi şeyhi
İsmailağa cemaatinin ölen lideri Mahmut Ustaosmanoğlu'nun yeğeni Saadettin Ustaosmanoğlu'nun güncel bir videosu düştü medyaya.
Bu şahıs diyor ki; "Hamas'ın, Filistin'de yaptığını biz Türkiye'de yapmak zorundayız. Biz şu an itibarıyla eğer vakti zamanı iyi değerlendirebilirsek Türkiye'de bir devrimin olmaması için hiçbir sebep yok".
Gerçek iman sahibi birisi bu sözleri kale almaz. Çünkü ayetlerde, Müslüman öldürmek ebedi azaba sebeptir. Hadislerde ise 'Müslüman öldürmek kâfir işidir, bize kılıç kaldıran bizden değildir' ölçüsü nettir.
Ama bu sözler 21 yıllık tek parti iktidarı için bir sınavdır. Halkı kin ve düşmanlığa teşvik etme başlığında muhalif fikirleri toplayan yargı, bakalım Sayın Erdoğan seçim öncesi ziyaret ettiği bu yapı hakkında bakalım ne yapacak?
Bu açık halkı kin ve düşmanlığa çağrı karşısında bakalım Türkiye bir hukuk devleti mi?
Bakalım Vahdettin üzerinden soruşturma açtıran İçişleri Bakanı ne yapacak?
Bakalım Adalet Bakanı bu isyan çağrısına nasıl bir kaftan biçecek?
Bakalım Türkiye'de kaç savcı var?
Bakalım Devlet Bahçeli ne diyecek?
- ‘Bana Hüseyin’den haber ver’ / 04.07.2025
- Milletin sorunlarını artık kale bile almıyorlar / 02.07.2025
- Ortadoğu'da ikinci dizayn dönemi / 30.06.2025
- Fitneye karşı Hüseyin olmak / 29.06.2025
- Sözde ‘Terörsüz Türkiye’ye’ feda edilen değerlerimiz / 28.06.2025
- NATO toplantısı öncesi ve sonrası / 27.06.2025
- İsrail, ABD-İran savaşından 15 ders / 26.06.2025
- Türkiye, BOP’un neresinde? / 24.06.2025
- TBMM’deki rezalet BOP’un parçasıdır / 23.06.2025