Türkiye'nin 11 Eylül'ü

İki sinagoga yapılan ikiz saldırı, tarzı, boyutları ve muhtemel sonuçları ve ilk günden yapılan spekülasyonları ile ABD'nin ikiz kulelerine yapılan 11 Eylül saldırısını andırıyor.

Önce saldırı şeklinden başlayalım. İki kamyonetle aynı anda iki Yahudi mabedi hedef alınıyor.

20 kişinin öldüğü 307 kişinin yaralandığı saldırıda Yahudi mabedi hedef alınmasına rağmen en çok Türk ölüyor. Tıpkı 11 Eylül saldırısında 4 bin Yahudinin paçayı kurtarıp 4 Yahudinin ölmesi gibi.

Ve 11 Eylül'e benzeyen en önemli yanı; daha saldırı olur olmaz, henüz ortada hiç bir delil ve alamet olmamasına rağmen sivil asker hemen hemen tüm uzmanların cinayeti İslami teröre mal etmeleri.

Terörün uluslararası boyutu dikkate alınarak ilk dakikalarda ortaya atılan "İBDA-C" spekülasyonunun gülünç karşılanacağını anlayınca "El-Kaide"ye mal edilerek uygun adres de bulunmuş oldu.

Cinayetten bir gün sonra, saldırıyı El-Kaide'nin üstlendiğine dair İngiltere'den gelen haber en çok bizim analizcileri sevindirmiştir.

İddia bir Arap gazetesine internetle geçilen bir e-maile dayanmasına rağmen önemli değildi.

Zaten bu iddia da olmasa farketmezdi. Yahudilerin hedef alındığı bir saldırıyı ancak El-Kaide gibi İslami(!) terör örgütleri yapabilirdi.

Oysa terör saldırıları ile istihbarat operasyonlarının adresini tesbit için polisiye yöntemlerle elde edilen delillerden ve saldırının mağdurlarından çok, zamanlaması ve vermek istediği mesajdan çok elde etmek istediği sonuç önemliydi.

Nedense büyük uzmanlarımız saldırının bu boyutunu es geçtiler.

Hulki Cevizoğlu'nun "İyi ama bu saldırı Türkiye ile İsrail'i daha da birbirine kenetlemez mi? El-Kaide ya da İslamcı teröristlerin bunu yapması mantıklı mı?" yönündeki ısrarlı soruları karşısında bilcümle uzman, siviliyle emekli askeriyle iyice çuvallıyordu.

İsrail basını dahi cinayetin arkasında Avrupa Birliği'ni görürken bizimkiler olayın uluslararası güç dengelerine dönük operasyon boyutundan bihaber, devekuşu misali klasik saplantılarının ulaştırdığı dar ufkun ötesine geçemediler.

Çok çok bir emekli general şunu söyleyebildi: "ABD ve İsrail küresel çapta medeniyetler savaşı başlatarak terörü davet ediyor. Bundan böyle dünya siyasetine terör ve terör bahanesi ile emperyal güçlerin eşitsiz saldırısına tanık olacağız."

ABD'nin her taşın altında El-Kaide terör örgütünü görmesine rağmen onu yaşatma çabası, ABD'nin terör mağduru değil, terörün koruyucusu olduğunu gösteriyor.

Elİstanbul'daki bombalı saldırılarda ölen Müslümanlar, Türkiye'nin dört bir köşesinde düzenlenen cenaze merasimleriyle toprağa verildi. Ordu'da defnedilen Neve Şalom Sinagogu güvenlik görevlilerinden 26 yaşındaki Serkan Balcı'nın yakınları Musevi cemaatı tarafından aranmadıKaide, ABD'nin küresel emellerine ulaşmak için beslediği bir Frankeştayndan ibaret.

Türkiye'nin 11 Eylül'ünü anlayabilmek için bu girizgahı yapmaya mecburduk.