logo
20 NİSAN 2024

Türkiye’nin beka sorunu var mı?

05.12.2018 00:00:00
Türk Milleti tarih sahnesinde birçok devlet kurdu. Bu devletlerin kuruluş temeline bakarsak milli ve manevi değerlerin zirve yaptığını görürüz. Aynı şekilde kurduğumuz devletlerin yıkılış sebeplerinin temelinde de milli ve manevi değerlerden uzaklaşmanın asıl sebep olduğunu görürüz.
 
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş temeli de milli ve manevi değerler üzerinedir. Bu genç devlet daha kurulma aşamasında bile milli ve manevi değerler kullanılarak yok edilmek istendi.
 
Ama milletimiz ve bu milletin lideri Mustafa Kemal, İngiliz, Yunan, Ermeni destekli iç isyanları bastırdı. Dünyanın süper güçlerini hem sahada, hem de masada boyun eğdirdi. Ekonomik, sosyal, siyasi ve askeri olarak, Türkiye Cumhuriyeti'nin tam bağımsız devlet olduğunu kabul ettirdi.
 
Atatürk'ün ölümüyle birlikte bu devlet, tarihteki badireleri yaşamaya başladı. ABD'ye yaslandı, AB'ye yalvardı. İktidar sahipleri sırf koltuk için her gün tavizler vermeye başladı.
 
Milletin de kimliği zedelendi. Sağ-sol, ülkücü-akıncı diye kamplaştırıldı. Sünni-Alevi, Kürt-Türk diye bölüştürüldü. Darbeler gördü. Üç haneli enflasyonlara, üç, beş aylık hükümetlere şahit oldu.
 
Sendeledi, eğildi, büküldü, yavaşladı, ağladı, sızladı ama yıkılmadı. Bu hallerde iken bile bölünmek, parçalanmak kavramları dile alınmaz, beka sorunumuz var, diye devletin başı, hükümetler, siyasi parti liderleri, medya bu kavramı kullanmazdı. Ne hazindir ki bugün devlet yöneticileri, muhalefet liderleri, stratejistler, emekli komutanlar, özellikle yandaş yazarlar, 'Türkiye Cumhuriyeti beka sorunuyla karşı karşıya' açıklamalarını yapıyor.
 
Tabi bu açıklamaların altına kendilerince onlarca sebep yazıyorlar, anlatıyorlar. En ilginci ise 31 Mart yerel seçim sonuçları.
 
Türkiye nasıl bir noktaya getirildi ki (!) bir yerel seçim sonuçları, bu devletin geleceği için beka sorunu olarak değerlendiriliyor? 
 
Kabul etmek lazım ki, Türkiye'yi çok büyük sorun ve tehlikeler bekliyor. Ama tehlike yerel seçim sonuçlarından çıkacak sorun değildir. Türkiye'nin geldiği, getirildiği noktadır. 
 
Bu noktayı kısaca özetlersek; 70 yıldır ülkemiz iktidarlarının, emperyalistlerin yanında yer almaları, onların çizgisinde hareket etmeleridir.
Liberal ekonomi anlayışının iktidarlar tarafından sahiplenilmesiyle bir tarafta zengin mutlu azınlık tabakaları oluşurken diğer tarafta da ne kadar çalışırsa çalışsın hayatta kalabilecek kadar bir ücrete mahkûm işçi, memur, köylü kesimi oluşmuştur. Yani mutlu azınlığın karşısında mahkûm çoğunluk… 
 
Bu sistemle birlikte bir taraftan insanımızın emeği çalınırken diğer taraftan da asıl sahibi millet olan devletimizin başta altın, bakır, bor, toryum, mermer, petrol gibi madenlerimiz özelleştirme yolu ile global şirketlere verilmiştir.
 
Yine aynı mantık üzerine stratejik önem ve konumu olan devasa devlet kurumlarımız satılmış; mülk edinme yasası ile senin, benim rüyada göremeyeceğimiz verimli tarım arazileri, villalar, rezidanslar, yalılar, tatil beldeleri vs. yabancılara verilmişti.
 
'Her fabrika bir kaledir' gerçeği bilerek veya bilmeyerek bir tarafa atılıp bütün fabrikalar ya satılmış ya da kapatılmıştır. Bunun neticesi olarak sadece işçiler değil, bu fabrikalara mal tedarik eden şirketler, nakliyeciler, köylüler vs. işsiz kalmışlar ve bu insanlar özel sektöre mahkûm edildikleri gibi bankaların da kucağına bırakılmışlardır.
 
Liberal-Kapitalist anlayışıyla insan gerçeği ikinci, üçüncü sıraya atılırken 'her şey para' mantığı öne çıkmış ve bu mantık ile paran varsa okursun, paran kadar tedavi olursun, gerçeği ortaya çıkmış. 
 
Haliyle bu anlayış ile sağlam nesiller yetiştirilemediği gibi sağlıklı toplum da oluşturulamamıştır. Milli ve manevi değerler siyasi ve ideolojik çıkarlara alet edildiği ve millete bu yönde kabullendirildiği için hem kimliksiz, hem ahlaki zafiyetler içerisinde, hem de kindar bir toplum ortaya çıkmıştır.
 
Bu tablo üzerine içerde siyasi, milli ve manevi olarak kamplaştırılmış bir toplum, dışarıda ekonomik kıskaç, bölgesel olaylar, dostsuz bir Türkiye, müttefiklerin ihaneti ve siyasilerin çaresizliğine bakarak ülkemizin büyük bir beka sorunu olduğunu görmek hiç de zor değil. 

Beka tehdidini nasıl yok ederiz? (yarın)
 
Akın Aydın / diğer yazıları
'Yarım saat sonra gelir alırsın' dedi!
Torbacılık suç olmaktan çıktı mı?
Dev dalgalar yürekleri ağızlara getirdi
Antalya'da şiddetli fırtına!
1 Haşdi Şabi mensubu öldü, 8 asker yaralandı
Hava saldırısı mı, patlama mı?
'Takmaya devam edeceğim'
Rolex müdafaası!
Yerlikaya, Mardin ve Diyarbakır için düğmeye bastı
İki ile kayyum mu atanacak?
Özel'e İmamoğlu ve Yavaş da eşlik etti
CHP'den Anıtkabir ziyareti
Vali Gül'den boşaltılan evler hakkında açıklama
Heyelan nedeniyle 30 ev boşaltıldı
'Biz de bu programı tavsiye ederdik'
IMF'den Şimşek programına destek
Armutlu hayalet şehre döndü
'Berzeg Sendromu' mahalleyi boşalttı
15 üyeden 9'unu Erdoğan atamış oldu
Erdoğan'dan AYM'ye yeni atama
Para vermeyen annesini benzin dökerek yaktı
Tutuklanırken dikkat çeken sözler
'Vay sana düşman olup yalanlayanın haline’
'İsim nedir?' dedim. Buyurdular: Alamet
'Şehrimizden ayrılmaları için ne gerekiyorsa yapacağım'
Mültecilerin kaçak işyerlerini mühürledi
Karar Resmi Gazete'de yayımlandı
Mirasçılara İstiklal Madalyası
Istakoza değil balinaya bakın
Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz
'Yarım saat sonra gelir alırsın' dedi!
Torbacılık suç olmaktan çıktı mı?
Dev dalgalar yürekleri ağızlara getirdi
Antalya'da şiddetli fırtına!
1 Haşdi Şabi mensubu öldü, 8 asker yaralandı
Hava saldırısı mı, patlama mı?
'Takmaya devam edeceğim'
Rolex müdafaası!
Yerlikaya, Mardin ve Diyarbakır için düğmeye bastı
İki ile kayyum mu atanacak?
Özel'e İmamoğlu ve Yavaş da eşlik etti
CHP'den Anıtkabir ziyareti
Vali Gül'den boşaltılan evler hakkında açıklama
Heyelan nedeniyle 30 ev boşaltıldı
'Biz de bu programı tavsiye ederdik'
IMF'den Şimşek programına destek
Armutlu hayalet şehre döndü
'Berzeg Sendromu' mahalleyi boşalttı
15 üyeden 9'unu Erdoğan atamış oldu
Erdoğan'dan AYM'ye yeni atama
Para vermeyen annesini benzin dökerek yaktı
Tutuklanırken dikkat çeken sözler
'Vay sana düşman olup yalanlayanın haline’
'İsim nedir?' dedim. Buyurdular: Alamet
'Şehrimizden ayrılmaları için ne gerekiyorsa yapacağım'
Mültecilerin kaçak işyerlerini mühürledi
Karar Resmi Gazete'de yayımlandı
Mirasçılara İstiklal Madalyası
Istakoza değil balinaya bakın
Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.