logo
19 NİSAN 2024

Türkiye'nin bütün problemleri 24 saatte çözülür

03.05.2017 00:00:00
Geçtiğimiz Pazar günü Bursa'da İcmal Gençlik Derneği tarafından organize edilen muhteşem bir program vardı. 2 bini aşkın İcmal Genci, toplantı salonunu hınca hınç doldurdu ve hamurkarı Prof. Dr. Haydar Baş Bey'i büyük bir coşkuyla karşıladı.
Prof. Dr. Baş, konuşmasında ülkemizi ve milletimizi ilgilendiren hayati konulara değindi.
Dünyada 4 milyar insanın kendisine ait Milli Ekonomi Modeli'nden istifade ettiğini, sırtını giydirdiğini, karnını doyurduğunu, aş ve iş imkanına sahip olduğunu belirten Sayın Baş, ekonomide tek çözümün Milli Ekonomi Modeli olduğunu vurguladı.
Ne hazin tecellidir ki, modeli ortaya koyan Prof. Dr. Haydar Baş içimizden biri, yanıbaşımızda, yıllarca kapı kapı dolaşarak çözümlerini, projelerini bizlerle paylaştı, biz Türk milleti olarak kıymetini bilemedik, çok uzaklarda olan 4 milyar insan O'ndan ve O'nun çözümlerinden istifade ediyor. Hazine üzerinde oturan dilenci olmak bu olsa gerek?
O'na ve çözümlerine sır dönmenin ağır bedelini ödüyoruz ve daha da kötü bir şekilde ödemeye de devam edeceğiz.
7 Haziran seçimlerinden sonra Türkiye'nin zifiri bir karanlığa girdiğini belirten Sayın Baş, bu sefer "zifiri karanlık bir kuyudayız" dedi. Zifiri karanlığın; her yerde terör eylemlerinin yaşanması olduğunu gördük, darbe olduğunu gördük, ekonomide iflaslar, kepenk kapatmalar, intiharlar, cinayetler olduğunu gördük, yoksulluğun artması, borçların ödenemeyecek noktalara gelmesi olarak gördük, dost bildiklerimizin sırtımızdan hançerlemesi, yalnızlaşmak olarak gördük, gördük, gördük?
Prof. Dr. Baş'ın bahsettiği "zifiri karanlık bir kuyu" bunların çok daha ötesi bir şey?
Sayın Baş, "Siz çözümü istemediniz, beni dışladınız. Gelinen nokta milletin kendi tercihidir" dedi. Dünyada 4 milyar insanın gördüğünü maalef bu millet göremedi. Esasen göremedi ifadesi de yanlış, Prof. Dr. Baş herkese ulaştı, tv programlarıyla, mitinglerle, salon toplantılarıyla anlattı, kapı kapı dolaşarak anlattı, gitmediği il, ilçe, köy kalmadı. Dağ başındaki çobanlar bile Sayın Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'nden haberdardı.
Mesele, Sayın Baş'a ulaşamamak değil, O herkese çok yakındı. Mesele, inattı, milletimiz gördü ama görmezden geldi, duydu ama duymazdan geldi.
Sayın Baş'ın altını çizdiği gibi, milletimiz haberdar olduğu bu çözümü istemedi. Aynen Mekkelilerin, Muhammedü'l-Emin dedikleri Hz. Peygamberi, hak ve doğru olduğunu bildikleri halde, asla yalan söylemeyeceğini bildikleri halde inkar etmeleri gibi?
Sayın Baş'ın Modeli'ne "bu yanlıştır" diyemediler, diyemezlerdi de; ama sırt döndüler.
Demokrasilerde, yaşanan olumsuz gelişmelerden her ne kadar yanlış icraat ortaya koyanlar suçlu olsalar da asıl suçlu onlara fırsat veren, onları tercih eden millettir. Bu sebeple, zifiri bir karanlık kuyuda olmamızın asıl sorumlusu bunu tercih eden, çözümü reddeden milletin kendisidir.
Prof. Dr. Haydar Baş, konuşmasında, "Türkiye'nin bütün meselelerini ben 24 saatte çözerim" dedi. Tarım, hayvancılık, madencilik, işsizlik ve bütün sahalarda, ülke kendisine teslim edilirse 24 saatte problemlerin tamamını çözeceğini ifade etti. 
Sayın Baş, yıllardır altını defalarca çizdiği gibi, "Ben bu işi biliyorum, yaparım" diyor.
Milli Ekonomi Modeli'nin bugüne kadar 9 adet uluslararası kongresi yapıldı, bu kongrelere yerli-yabancı gelişmiş her ülkeden toplam 550'yi aşkın bilim adamı katıldı ve hepsi ittifak halinde "Evet, Prof. Dr. Haydar Baş bu işi biliyor ve yapar" dediler, Milli Ekonomi Modeli'ne ve Sahibine hayranlıklarını tebliğlerinde dile getirdiler.
Dahası bugün dünyada 4 milyar insan diyor ki, "Biz Sayın Baş'ın modeliyle karnımızı doyuyoruz, sırtımızı giydiyoruz, Prof. Dr. Baş bu işi biliyor ve yapar" diyor. Bunun pratik örneğini hayatlarında yaşıyorlar, ispatlıyorlar.
Hadi Prof. Dr. Baş'ı dinlemedik, dünyanın sayılı bilim adamlarının ifadelerine bakalım, hadi onları da dikkate almadık, 4 milyar insanın modelden istifade etmesine bakalım.
Bu kadarını da göremiyorsak, inat ediyorsak, kusura bakmayın ama zifiri karanlık bir kuyuyu hak ediyoruz demektir. O kuyuya kendimiz atladık demektir.
Böyle mükemmel bir çözümün yanıbaşında çözümsüzlükte ısrar edip sonra da sıkıntı yaşayınca da sokaklara dökülmek, hak aramaya çalışmak ne kadar garip değil mi?
Hakkını sana verecek olanı reddediyorsun, sana asla hak veremeyecek olandan hak talep ediyorsun. Bu abesle iştigalden başka nedir? Yunus'un dediği gibi, bir kovayı çeşmenin altına değil de yanına koysarsan kırk yıl dolası değil.
Hakları asla veremeyecek olanlarla, haklarını yanlış yerlerde arayanların oluşturduğu bir millet sizce zifiri karanlık kuyudan çıkabilir mi? Yarasa gibi güneşten kaçacağımıza, ayçiçeği gibi yönümüzü güneşe çevirelim; Nisan yağmurunun gözünü kör ettiği yılan değil, bereketlendirdiği nebatat olalım.
Güneş, aynı güneş, Nisan yağmuru aynı Nisan yağmuru, ama yarasa olmaktan, yılan olmaktan kurtulmak bizim tercihimiz. 
Ayıkmazsak, bu güneşten 4 milyar insan aydınlanır; biz 80 milyon, karanlık kuyuda debelenip dururuz.
 
Murat Çabas / diğer yazıları
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler; Peygamberimizin ahlakı
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler; Peygamberimizin ahlakı
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.