Türkiye, Batılı ülkeler tarafından Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında çok yönlü bir işgale hazırlanıyor. Bir taraftan kuzey Kürdistan özerk bölgesi projesiyle Türk milletini oluşturan 36 etnik unsurun birbirinden kopması ve kirli propagandalar neticesinde birbirleriyle kanlı bıçaklı hale gelmeleri isteniyor. Bir taraftan Ortadoğu'daki gerginlikler bahane edilerek güvenlik bahanesiyle NATO kapsamında Türkiye'deki yabancı askerlerin ve askeri üslerin sayılarının artması planlanıyor. Bir taraftan ABD'de icazet arayışında olan CHP güçlendirilip, AKP aleyhinde oluşan potansiyel enerjinin CHP'ye kaydırılması planlanıp, milli bir uyanışa değil de ABD kontrollü bir tepki haline dönüşmesi sağlanmaya çalışılıyor ve ülke AKP-CHP üzerinden kaosa sürüklendirilip, terör yandaşlarının ve siyasi uzantılarının bundan nemalanması isteniyor. PKK'lı unsurlar hedeflenen bölgede hızla askeri bir yapılanmaya giderken, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bölgedeki etkisi gittikçe azaltılıyor. PKK'lı teröristler ellerini kollarını sallayarak dolaşabiliyor, bizim güvenlik güçlerimiz ise ya karakollarda, ya kışlalarında ya da çıktıkları zaman zırhlı araçlarla dolaşıyor. Tabii işgal sürecinin ekonomik ayağı da var ve oldukça önemli? Sözde Ermeni soykırımı baskılarıyla Türkiye trilyonlarca dolarlık tazminat ödemeye zorlanıyor. Türkiye'nin ve Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs'ta işgalci olduğu ileri sürülerek trilyonlarca dolarlık dava sırada bekletiliyor. Hatırlarsanız sadece bir davada Türkiye 1 milyon Euroluk tazminata mahkum edilmişti. PKK'lıların Türkiye aleyhinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) açtığı davalara bakılırsa, TSK'nın PKK terörü ile mücadelesinden de ciddi boyutlarda karşımıza tazminat davaları çıkacak. Ve eğer önlem alınmazsa, aynı taviz politikalarıyla devam edilirse göreceksiniz birçok masum Kürt kardeşimizi de zorla bu sürecin içine sokacaklar, dava açtıracaklar. Lazistan kelimesi de Sayın Başbakan'ın ağzından sıkça duyuluyor. Şu an gündemde değil ama karşımıza çıkacak olan bir tazminat meselesi de Pontus üzerinden olacak. Son zamanlarda aralanan yeni bir tazminat kapısı da Suriye meselesinden? Tüm batı basını El Kaide militanlarının Türkiye'den geçtiğini hatta Türkiye'de yetiştiğini, silahlarını Türkiye'den temin ettiklerini, lojistik desteklerini Türkiye'den sağladıklarını haber yapıyor, bunun delillerini, görüntülerini yayınlıyor, bizim yetkililer ise bunları yalanlayan değil, doğrulayan beyanatlar vermeye devam ediyor. Suriye devleti bu hadiseleri delilleriyle beraber uluslararası arenaya taşıdı. Sadece devlet mi, AKP'li Türkiye'nin bugüne kadar destek verdiği Özgür Suriye Ordusu da Türkiye aleyhinde "terörü destekliyor, çözümü baltalıyor" davası açtı. Yani Türkiye bir taraftan içine aldığı milyonu aşan mültecilerle uğraşırken, bir taraftan da Suriye'de yaşanan küresel yıkımın milyarlarca dolarlık tazminat faturasını ödemek zorunda kalacak. Bütün bu saydığımız ve saymadığımız nedenlerden dolayı maruz kalacağımız tazminatların toplam bedeli trilyonlarca dolar, belki de katrilyonu bulacak. Türkiye bugün 1 trilyon doları bulan borcunun faizini bile ödeyememektedir, borcu borçla çevirmenin hesabı içindedir. Ülkemizi borç batağına sokanlar bu borcu ödeyemeyelim diye Merkez Bankası ve Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) ile alakalı da hesap yapmaktadırlar. Brookings Enstitüsü'nde konuşan CHP lideri Kılıçdaroğlu, aynen Erdoğan gibi Merkez Bankası'nın ve GİB'nin özerkleştirileceği sözünü verdi. Bu manada özerkleştirme bu kurumların yabancıların eline geçmesi demektir. Diğer bir ifadeyle MB'nin para basma yetkisini kaybetmesi, vergilerin ise yabancılar tarafından toplanması demektir. Bir taraftan devasa tazminatlar kapıda beklerken, bir taraftan da finans kaynaklarımız tamamen yabancıların eline geçecek. İşte 1900'lü yıllarda Osmanlı topraklarının işgal nedeni de buydu. Yabancı ülkeler eli kolu bağlanmış Osmanlı'dan alacaklarını almak için topraklarımızı işgal ettiler.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Gelir adaletsizliği zirvedeyken terörsüz Türkiye mümkün mü? / 08.10.2025
- Trump'ın planı: Gazze'de gölge İsrail kabinesi / 07.10.2025
- Enflasyonun sebebi ‘doğa’ değil, sizin politikalarınız / 04.10.2025
- Milleti aç bırakan "dezenflasyon" süreci / 02.10.2025
- Trump’ın planı barış planıysa, tehdit niye? / 01.10.2025
- Netanyahu yeni Trump planını gerçekten kabul etti mi? / 30.09.2025
- ABD, Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılmasını neden istiyor? / 27.09.2025
- Kamuda tasarruf emeklilerden mi yapılacak? / 25.09.2025
- Bahçeli, TRÇ önerisinde samimi mi? / 24.09.2025
- Gençlerimizi korumak geleceğimizi savunmaktır' / 23.09.2025
- Trump'ın planı: Gazze'de gölge İsrail kabinesi / 07.10.2025
- Enflasyonun sebebi ‘doğa’ değil, sizin politikalarınız / 04.10.2025
- Milleti aç bırakan "dezenflasyon" süreci / 02.10.2025
- Trump’ın planı barış planıysa, tehdit niye? / 01.10.2025
- Netanyahu yeni Trump planını gerçekten kabul etti mi? / 30.09.2025
- ABD, Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılmasını neden istiyor? / 27.09.2025
- Kamuda tasarruf emeklilerden mi yapılacak? / 25.09.2025
- Bahçeli, TRÇ önerisinde samimi mi? / 24.09.2025
- Gençlerimizi korumak geleceğimizi savunmaktır' / 23.09.2025