Yılın sonuna geldik. Hafızalarımız dopdolu olması gerekirken bomboş. Unuttuk, unuttuk, unuttuk. Neyi mi? Mesela; İleri demokrasi için "evet" demiştin. Şimdi coplanıyorsun, dayak yiyorsun. Attığın yumurtalardan ötürü testere ile insan katledenlerle aynı cezaya müstahak olarak yargılanıyorsun. Mesela; herkes için adalet, diyenlerin adaleti ve adalet kurumlarını nasıl emir eri haline getirdiğini unuttun. Bak, birileri yapmadıkları darbeden aylardır, yıllardır içerde. Diğerleri ise başka bir devletin resmileştirmesine rağmen "deniz fenerinden" "gemiciklerle" uğurlandı. Sen ise yaşanılanları unuttun, el sallıyorsun. Mesela; NATO'nun ne işi vardı Libya'da? Ama NATO Libya'ya Erdoğan hükümetinin maddi, manevi desteği ile girdi. Kaddafi'yi katletti. Petrollerini paylaştırdı. Ama demokrasi sana bunları unutturdu. Mesela; ABD Irak'tan çekildi. Ama sen çoktan unutmuşa benziyorsun katledilen 1.5 milyon Müslümanı, ırzına geçilen kadınları, Nur bacının mektubunu unutmuşa benziyorsun. ABD'li yetkililerin "Erdoğan'dan aldığımız cesaretle biz Irak'ı işgal ettik" itiraflarını ise hiç aklına bile getirmiyorsun. Mesela; "Bizim Büyük Orta Doğu Projesi (BOP) kapsamında bir görevimiz var" diyen Sayın Başbakana, bu görevin mahiyetini ve sonuçlarını sormayı unuttun. Mesela; Şimdi KCK operasyonları dolayısıyla alkış tuttuğun iktidarın başlattığı Habur anlayışını artı Ankara, Oslo, Kandil, İmralı, PKK hattını unuttun. Ya YÖK skandallarını, öğrenci seçme sınavlarını, "Hür Adam" posterlerinin asıldığı dershaneleri, sınav akşamı tıklanma rekoru kıran malum siteyi ve sınavdaki şifreyi unuttun. Şifrelere rağmen, harçlara rağmen, maddi sıkıntılara rağmen üniversitelerini okuyup, öğretmen olmayı hak eden, bu hak peşinde koşan, coplanan, gözaltına alınan, yılların beklentisi altında kadro alamadan vefat eden öğretmen adaylarını ve onlara seçim öncesi verilen iktidar vaatlerini unuttun. Seçim öncesi patlatılan kasetleri, yüzde 10 barajını, örtülü ödenekten kimin nereye, ne kadar, ne verdiğini unuttun. Kaç yeşil kartlı olduğunu, devlet kömürlerinin nerelere, nasıl dağıtıldığını, bu kömürlerin yanında hangi cins bakliyat ürünlerinin olduğunu unuttun. Madenlerimizi, devlet kurumlarımızı, stratejik kurumlarımızı, fabrikaları, bankaları, suları, dağları, taşları "sattılar, sattılar" diye yeri göğü inlettik. Bırak unutmayı, duymadın bile. Hala bir özür dahi, dilemeyen bir İsrail, kendini batıran Yunanistan ve bu Yunan'ın işgal ettiği adalarımızı, 12 mili, Kıbrıs'ı, Ağrı'ya çoktandır göz koyan Ermeni'yi, AB kapısında nasıl bağlı tutulduğumuzu, ne içeri alınıp, ne de serbest bırakılmadığımızı unuttun. İran dostumuzdu. Suriye dostumuzdu. Rusya ile ilişkilerimiz, ticaretimiz artarak devam ediyordu. Şimdi hepsi silahlarını bize çevirdi. Kardeş Esad, kalleş (!) Esad, oldu. Ama kimin için, ne için unuttun.Ramazan geldi, papazlarla iftar açanları, İslam'dan başka din arayışına girenleri, besmele ile kilise açma yarışına girenleri, bu kiliselerde Müslüman kimliğiyle mum yakmaları, dua (!) etmeleri unuttun. Kurban geldi, nerden, nasıl, niçin geldiği, getirildiği bilinmeyen angusları Rabbine ne için kurban ettiğini unuttun.Başına 15 bin dolar düştüğü günleri unuttun. İşsizliğe, bir dünya gerçeği mantığıyla yaklaşanların beceriksizliklerini unuttun. Coplanan işçileri, vekil yapılan sendika başkanlarını, asgari ücreti vs. unuttun. Hükümetçe 35 kere görevden alınan ama yargının göreve iade ettiği müdürü, kimlerin hangi makamlara, nasıl tayin edildiğini, kimin ihya kimin mağdur olduğunu unuttun. 4 yıldır, 3 yıldır, 2 yıldır, 1 yıldır yargı sürecinde tutuklu bulunan insanları, vekilleri vs. unuttun. Yüzde 15'i hapse atılan Türk Ordusunu unuttun. (Bedelli konusunda) Fakiri var, zengini var deyip, sonra sana askerlik yaptırmak için seni kucaklayanları unuttun.Kendi içinde kavgalı, git gellerle rotasını tutturamayan, programı, planı olmayan, "böyle muhalefete can kurban" övgüsüne mazhar olan muhalefeti de haliyle unuttun. Unutmadığın tek şey ise güncellemeler. Eee bu kadar unutkanlığın bir faturası ve o faturaya yansıyacak bir bedeli vardır. İşte bu bedel devamlı güncellendiği için hep hatırında kaldı. Ve sen bu unutkanlığına devam ettiğin sürece daha çok güncelleneceksin?
Akın Aydın / diğer yazıları
- Fuhuş kökünden fahiş fiyatlar / 24.04.2024
- Arzusu millî egemenliğe dayanan Türk devleti kurmaktı / 23.04.2024
- Ekrem İmamoğlu’na açık mektup / 22.04.2024
- Erdoğan anlattığı kıssayı bile unuttu / 21.04.2024
- Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz / 20.04.2024
- Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam / 19.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024
- Arzusu millî egemenliğe dayanan Türk devleti kurmaktı / 23.04.2024
- Ekrem İmamoğlu’na açık mektup / 22.04.2024
- Erdoğan anlattığı kıssayı bile unuttu / 21.04.2024
- Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz / 20.04.2024
- Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam / 19.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024