Ülkemize bakıyorsun! Siyaset halk içindir, mantığı rafa kalkmış, halk siyaset içindir, uygulamasına geçilmiş. Millet holiganlaşmış durumda.
Mesela İktidara! Terörün neredeyse sıradanlaştığı, gayri resmi bir iç savaşın yaşandığı ülkemizde vatandaşa, 'telaşa lüzum yok, her şey kontrolümüz altında" söylemleri kullanıyorlar. Vatandaş alkışlıyor.
Muhalefete bakıyorsun, iktidarın estirdiği rüzgara kendilerinin vermişler laf dalaşından öte bir duruşları yok. Artı koltuk derdine düşmüşler, birbirlerini hainlikle suçluyorlar. Vatandaşa bakıyorsun onlarda, iktidar seçmeni gibi partilerine, siyaset mantıklarına laf ettirmiyor.
Yargıya bakıyorsun, içine kurt girmiş, dile düşmüş. İktidar adeta dalga geçer gibi yargının yapısıyla oynuyor. Çok azı hariç hepsi halinden memnun, çay topluyorlar.
Askere bakıyorsun! İçine güve girmiş. Bir taraftan içten oyulurken diğer taraftan dıştan habire tokatlanıyor.
Diyanet teşkilatı, vatandaşın sorunlarına veya gündemdeki olaylara Kuran ve Hz. Peygambere bakarak değil iktidar ve Saraya bakarak cevap verme pozisyonuna germiş.
Üniversitelere bakıyorsun ticaret ve kar payı, bilim ve öğretimin önüne geçmiş. Okumuş Profesör olmuş ama cahilliği övüyor. Bir diğerinin diplomasında da prof. yazıyor ama toplumsal olaylara bakışı kasap mahiyetinde, 'asacaksın, keseceksin' diyor.
Bir başkası sözde özgürlük ve iktidar karşıtlığının belgelemek için PKK'nın sözcülüğünü yapan bir gazeteye gönüllü yayın yönetmenliği yapıyor. Bir diğeri din adına çıkmış sallıyor da sallıyor. Hele ilhamı hayvanat bahçesinde arayan ilahiyatçı profesörleri hiç sormayın.
Kısaca ortada müthiş bir zifiri karanlık var ve bu karanlığa sahiplenmiş bir millet var.
Sosyal medyada bir cümle hoşuma gitmişti; "Uygun fiyata deve almak istiyorum. Bu millete laf anlatmaktansa deveye hendek atlatmayı öğreteceğim" diyordu vatandaş. Haliyle düşünüyorum; 'Gerçekten de uygun fiyata bir deve alıp ona hendek atlatmaya mı çalışsam' diye.
Liderim aklıma düşüyor bir anda. Bütün ömrünü yaratılış gayesine adamış. Kul, olma derdinde. Bütün gayreti 'Allah Rızası kazanmak, Hz. Muhammed'e sevgili olmak, İmam Ali'ye evlat olmak.'
Bu hedef için ömrünü vakfetmiş. Adam boyu eserler ortaya koymuş, on binlerce makale yazmış. Binler konferans vermiş. Dünyanın hayranlıkla uygulamaya koyduğu ekonomi tezi ortaya koymuş ve karşısında bir kişi dahi olsa hakikati anlatmaktan hiç vazgeçmemiş.
İnsan günüldür, gönül, diyor.
Tevhidin merkezi Ehl-i Beyt'tir, diyor.
Dini bütünlüğümüz milli bütünlüğümüzdür, milli bütünlüğümüz dini bütünlüğümüzdür, diyor.
İslam ve bu topraklar üzerinde hedefi olan siyasi ve dini yapıları deşifre ediyor.
Atatürk demek vatan demektir, diyor.
Bir kolumu kesseniz Türk kanı, diğer kolumu kesseniz Kürt kanı akar, diyor.
Ne AB, ne ABD, Tam Bağımsız Türkiye, diyor.
Haliyle bana, devleri çöllerde, sinekleri ampulün etrafında, kurtları dağlarda, okları yayın ucunda bırakma ve liderimin yanında, izinde olmak düşüyor.
Minnettarım Sana Ey Liderim Prof. Dr. Haydar Baş. Bize, kul olmaya, kul gibi yaşamayı öğrettin.
Mesela İktidara! Terörün neredeyse sıradanlaştığı, gayri resmi bir iç savaşın yaşandığı ülkemizde vatandaşa, 'telaşa lüzum yok, her şey kontrolümüz altında" söylemleri kullanıyorlar. Vatandaş alkışlıyor.
Muhalefete bakıyorsun, iktidarın estirdiği rüzgara kendilerinin vermişler laf dalaşından öte bir duruşları yok. Artı koltuk derdine düşmüşler, birbirlerini hainlikle suçluyorlar. Vatandaşa bakıyorsun onlarda, iktidar seçmeni gibi partilerine, siyaset mantıklarına laf ettirmiyor.
Yargıya bakıyorsun, içine kurt girmiş, dile düşmüş. İktidar adeta dalga geçer gibi yargının yapısıyla oynuyor. Çok azı hariç hepsi halinden memnun, çay topluyorlar.
Askere bakıyorsun! İçine güve girmiş. Bir taraftan içten oyulurken diğer taraftan dıştan habire tokatlanıyor.
Diyanet teşkilatı, vatandaşın sorunlarına veya gündemdeki olaylara Kuran ve Hz. Peygambere bakarak değil iktidar ve Saraya bakarak cevap verme pozisyonuna germiş.
Üniversitelere bakıyorsun ticaret ve kar payı, bilim ve öğretimin önüne geçmiş. Okumuş Profesör olmuş ama cahilliği övüyor. Bir diğerinin diplomasında da prof. yazıyor ama toplumsal olaylara bakışı kasap mahiyetinde, 'asacaksın, keseceksin' diyor.
Bir başkası sözde özgürlük ve iktidar karşıtlığının belgelemek için PKK'nın sözcülüğünü yapan bir gazeteye gönüllü yayın yönetmenliği yapıyor. Bir diğeri din adına çıkmış sallıyor da sallıyor. Hele ilhamı hayvanat bahçesinde arayan ilahiyatçı profesörleri hiç sormayın.
Kısaca ortada müthiş bir zifiri karanlık var ve bu karanlığa sahiplenmiş bir millet var.
Sosyal medyada bir cümle hoşuma gitmişti; "Uygun fiyata deve almak istiyorum. Bu millete laf anlatmaktansa deveye hendek atlatmayı öğreteceğim" diyordu vatandaş. Haliyle düşünüyorum; 'Gerçekten de uygun fiyata bir deve alıp ona hendek atlatmaya mı çalışsam' diye.
Liderim aklıma düşüyor bir anda. Bütün ömrünü yaratılış gayesine adamış. Kul, olma derdinde. Bütün gayreti 'Allah Rızası kazanmak, Hz. Muhammed'e sevgili olmak, İmam Ali'ye evlat olmak.'
Bu hedef için ömrünü vakfetmiş. Adam boyu eserler ortaya koymuş, on binlerce makale yazmış. Binler konferans vermiş. Dünyanın hayranlıkla uygulamaya koyduğu ekonomi tezi ortaya koymuş ve karşısında bir kişi dahi olsa hakikati anlatmaktan hiç vazgeçmemiş.
İnsan günüldür, gönül, diyor.
Tevhidin merkezi Ehl-i Beyt'tir, diyor.
Dini bütünlüğümüz milli bütünlüğümüzdür, milli bütünlüğümüz dini bütünlüğümüzdür, diyor.
İslam ve bu topraklar üzerinde hedefi olan siyasi ve dini yapıları deşifre ediyor.
Atatürk demek vatan demektir, diyor.
Bir kolumu kesseniz Türk kanı, diğer kolumu kesseniz Kürt kanı akar, diyor.
Ne AB, ne ABD, Tam Bağımsız Türkiye, diyor.
Haliyle bana, devleri çöllerde, sinekleri ampulün etrafında, kurtları dağlarda, okları yayın ucunda bırakma ve liderimin yanında, izinde olmak düşüyor.
Minnettarım Sana Ey Liderim Prof. Dr. Haydar Baş. Bize, kul olmaya, kul gibi yaşamayı öğrettin.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam / 19.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024
- İktidarın İsrail laubaliliği / 13.04.2024
- Abanın altındaki 5 kişi / 12.04.2024
- Nasıl bir ayı geride bıraktık? / 11.04.2024
- İlahi emri yerine getirdiğimiz için bayram yapıyoruz / 10.04.2024
- Milli Görüşçülerin İsrail ve dinlerarası diyalog gömleği -2- / 08.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024
- İktidarın İsrail laubaliliği / 13.04.2024
- Abanın altındaki 5 kişi / 12.04.2024
- Nasıl bir ayı geride bıraktık? / 11.04.2024
- İlahi emri yerine getirdiğimiz için bayram yapıyoruz / 10.04.2024
- Milli Görüşçülerin İsrail ve dinlerarası diyalog gömleği -2- / 08.04.2024