Uyuşturucu gençlerimizi esir aldı

İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından sadece Zeytinburnu ilçesinde yapılan bir anket geleceğimizin teminatı olan gençlerimizin tam bir bataklık içinde olduğunu gösterdi.Anket 13 bin ilköğretim ve lise öğrencisine yapıldı ve rakamlar korkunç!Bu yaşlardaki gençlerimizin sigara kullanım oranı yüzde 87, alkol kullanım oranı yüzde 72, esrar kullanım oranı yüzde 38 ve uyuşturucu hap kullanım oranı ise yüzde 28.Dikkat ederseniz gençlerimizin tamamına yakını bir kötü maddeye bağımlılığı var.Ve yetkililerin ifadesine bakılırsa Zeytinburnu ilçesi Türkiye'nin bir özeti, yani bu karşımızda duran tehlikeli tablo tüm Türkiye için geçerli?Bu tablo karşısında aileler ciddi ciddi düşünmeli, "nerelerde hata yapıyoruz" diye?Tabii bu sadece ailelerin hatası değil, 8 yıldır bu ülkede başbakanlık yapmış, bakanlık, milletvekilliği yapmış siyasilerimiz de ciddi ciddi düşünmeli. Neticede uyuşturucu bağımlısı olan üç beş insan değil, ilköğretim ve lise çağındaki gençlerimizin neredeyse tamamı?Toplu olarak bir suça kayış var, bunda bence en büyük mesuliyet idarecilere ait.Başka? Eğitimciler de nerelerde hata yaptıklarını düşünmeli. Çünkü bu gençler yıllarca onların ellerinde yetişiyor. Eğitimciler "neden bu gençlere iyi bir eğitim veremiyoruz" diye muhasebe yapmalı.Emniyet güçlerinin de bunda ciddi mesuliyeti var. Bu uyuşturucu nasıl oluyor da bu kadar gence ulaşıyor da buna engel olunamıyor. İstihbaratla bunun önünü kesmek bu kadar zor bir hadise mi?Neticede her 100 öğrenciden 32'si esrar kullanıyorsa, birini takip edip işin sorumlularını yakalamak mümkün, neden tam manasıyla yapılmıyor? Velhasıl gençlimiz tam bir ihmal sürecinde?Aileler sorumsuz, siyasiler sorumsuz, eğitimciler sorumsuz ve emniyet tam olarak görevini yapmıyor. Demek ki bu iş insanlara kullanma yasağı koymakla da olmuyor. Kapalı mekanlarda sigara yasağı olmasına rağmen sigara kullanım oranı yüzde 87?Yetkililer aileleri suçluyorlar, doğru, ailelerin bunda payı büyük ama siyasilerin uyguladıkları ekonomik politikalar aileleri borç batağına itti, anne ve babalar "nasıl olur da hayatımıza devam ettirebiliriz, borçlarımızı öderiz" diye kara kara düşünmekten zaten çocuklarına zaman ayıramıyor.  Salıyorlar çocukları sokağa, sokakta da tuzaklar kurulmuş, genç bir kaçıyor, iki kaçıyor bir de bakıyorsunuz ki ağa yakalanmış.Bunları önlemeden sonradan ah vah etmenin de çok fazla bir faydası yok.Yukarıdan aşağıya sistem bu tehlikeli süreci körüklüyor.Şu bir gerçek ki hem aileler hem de gençler ciddi manada eğitimden geçmeli, ama bu eğitim sadece zahiri planda ezbere dayalı olmamalı. Manevi konulara da hem bilgi olarak hem de pratik olarak önem verilmeli.Aileler ve gençlere dini ve ahlaki değerler olması gerektiği şekilde verilmezse, sonuç ya uyuşturucu bağımlılığıdır ya terördür ya da ülkemizi bölme hedefli olan misyonerlerin oltasına takılmaktır.Tabii insanlara kimseye muhtaç olmadan rahatlıkla geçinebileceği bir ekonomik ortam sağlanamazsa bu dini ve ahlaki değerleri kazandırabilmeniz asla mümkün değildir. İstisnalar kaideyi bozmaz. Bir taraftan genç ve aile bazlı çalışmalar sürerken, diğer taraftan da kötülüklerin önünü kesmek zorundasınız. Bu görev de emniyet güçlerinindir. Bir kapıdan giren uyuşturucu tacirleri, katiller, hırsızlar, afla şunla bunla arka kapıdan serbest kalırsa ne yaparsanız yapın suçları önleyemezsiniz. Cezalarda caydırıcılık esastır. Gençler hepimizindir ve ülkemizin geleceğidir. Lütfen dikkatli olalım.