Bu mübarek rahmet iklimiyle beraber gelen her emir ve her yasak elimizin-ayağımızın, gözümüzün-kulağımızın, ruhumuzun-bedenimizin ve dahi gönlümüzün günahlardan arınmasına ve kirlerden korunmasına, paslardan arınmasına paslanmaya karşı korunmasına birer vesiledir.Madem ki; "?insanlara doğruyu bildiren doğruluğa ait apaçık delillerden ibaret olan hakla batılı ayırt eden Kur'ân bu ayda indirildi?" öyleyse tüm hayatımızı, yapıp-ettiklerimizi, yediklerimizi-dediklerimizi, aldıklarımızı-verdiklerimizi Kur'an ışığı altında yeniden gözden geçirmeliyiz ve Kur'an çağlayanı altında arınmaya ve arındırmaya tabi tutmalıyız.Bu eşsiz iklimle gelen iftar vakti eşi bulunmaz bir arınma vaktidir ve her iki dünyamızı da tehdit eden tehlikelere karşı korunma vaktidir.Her yıl bir güneş gibi üzerimize doğan bu rahmet ikliminin getirdiği "sahur vakti" elbette ki seher vakitlerinde uyanık olmak için, gecelerin son dilimini en verimli bir biçimde değerlendirmek için bulunmaz fırsatlar sunmaktadır.Bu vakitler tam da Kur'an'dan ayetler okuma ve o ayetlerle evimizi-barkımızı, yurdumuzu-yuvamızı, ruhumuzu-gönlümüzü, nefsimizi ve neslimizi aydınlatma ve arındırma vakitleridir."Onlar ki, "Rabbimiz! Biz şüphesiz inandık, bunun için günahlarımızı bize bağışla ve bizi ateşin azabından koru" diyen, sabreden, doğru olan, gönülden kulluk eden, hayra sarf eden ve seher vakitlerinde bağışlanma dileyenlerdir." (Al-i İmran: 16-17)."Şüphesiz ki takva sahipleri Rablerinin kendilerine verdiği sevabı almış olarak cennet bahçelerinde ve pınar başlarında bulunacaklardır. Çünkü onlar bundan önce iyilik yapıyorlardı.Gecenin az bir kısmında uyurlardı. Seherlerde de onlar istiğfâr ederler (mağfiret dilerler)di.İhtiyaç sahibi için, yoksul için bir hak vardı mallarında onların.Kesin inanmak isteyenler için yeryüzünde birçok deliller vardır. Bizzat kendi varlıklarınızda da böyle deliller vardır. Hâlâ görmeyecek misiniz? Gökte de hem rızkınız (rızkınızın vesileleri), hem de size vâd olunan cennet vardır.Göğün ve yerin Rabbine yemin olsun ki bu vaad, tıpkı sizin konuşmanızın sabit olduğu gibi bir gerçektir." (Zariyat: 15-23).Nerede, nasıl, ne ile ve neden arınacağımızı elbette ki kerim Kitabımızdan ve onu bize tebliğ eden, bize okuyan, yaşayarak gösteren son elçi son peygamberden öğreneceğiz.Nerede, nasıl, ne ile ve neden korunacağımızı da elbette ki aynı kaynaklardan öğreneceğiz."Her kim de, kendisine doğru yol apaçık belli olduktan sonra, Peygambere aykırı harekette bulunur ve mü'minlerin yolundan başkasına uyar giderse, onu döndüğü sapıklıkta bırakırız. Âhirette de kendisini cehenneme koyarız ki, o, ne kötü bir dönüş yeridir!" (Nisa: 115).Emrolunduğumuz gibi dosdoğru olmayı, Sırat-ı Müstekim üzere yürümeyi son elçi son Peygamber aleyhisselamdan öğrendikten sonra (Allah korusun) o elçiye muhalefet etmekten ve müminlerin yolundan başka bir yol tutmaktan da yine o eşsiz mesajı anlayarak ve kavrayarak kurtulacağız.Hem geçmişte hem de günümüzde, arınmayı ve korunmayı başaramadığı için müminlerin yolundan başka yollara sapanların ve ilahi cezayı hak edenlerin listesi oldukça kabarıktır.Bu eşsiz rahmet iklimi arınma vakti olduğu kadar, korunma vakti olduğu kadar; "Ey insanlar! Size Rabbinizden bir öğüt, gönüller derdine bir şifa, müminlere bir hidayet ve rahmet geldi."(Yunus:57) şeklinde kendini takdim eden Kur'an'ın da anlaşılması, mesajının kavranılması ve hayata tatbik edilmesi açısından eşsiz vakitlerdir."Ey insanlar! Size Rabbinizden apaçık, çok parlak ve güçlü bir kanıt gelmiştir. Biz size, her şeyi açık seçik gösteren bir ışık gönderdik.Allah'a inanıp O'na sarılanları O, kendisinden bir rahmetin ve lütfun içine sokacak ve onları kendisine ulaşan dosdoğru bir yola kılavuzlayacaktır." (Nisa: 174-175).Bu güzelim Ramazan ikliminde, bu geniş rahmet ve mağfiret mevsiminde elimizi harama, bize ait olmayan şeylere uzanmaktan alı koyarak, ayağımızı haram yollara, gayri meşru yollara gitmekten uzak tutarak, dilimizi "ya hayır söyle ya da sus" çizgisinde sabit tutarak, gözümüzü yaratanın rızasına aykırı bakışlardan engelleyerek beş başı mamur bir oruç tutmaya çalışacağız ki kazanacağımız bu melekeler bütün bir hayatımızı kuşatabilsin.Vakit arınma vaktidir ve vakit korunma vaktidir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025
- Nasıl oluyor da oluyor? / 30.04.2025
- Kiminin başı döner açlıktan kiminin başı çıkmaz balçıktan / 29.04.2025
- Gelsin / 25.04.2025
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025
- Nasıl oluyor da oluyor? / 30.04.2025
- Kiminin başı döner açlıktan kiminin başı çıkmaz balçıktan / 29.04.2025
- Gelsin / 25.04.2025
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025