AKP iktidarı döneminde birçok ilklere şahit olduk. Bunlardan bir tanesi de "zam" ifadesi yerine "güncelleme" ifadesi kullanılmaya başlandı.
Vergilere zam yapılıyor, bakan "Güncelleme yaptık" diyor.
Köprülere, otoyollara zam yapılıyor, ilgili bakan yine "güncelleme" diyor.
Örneğin, Mayıs 2021'de CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, köprü ve otoyol geçiş ücretlerine hangi kriterlere göre hesaplanıp zam yapıldığını sorunca, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu şöyle cevap veriyor:
"Geçiş ücretleri döviz kuru üzerinden yapılan hesaplamalar ile Türk Lirası olarak uygulanmaktadır. Bu durum, geçiş ücretlerine uygulanan bir zam olmayıp sözleşmenin gereği olarak yapılan güncellemelerdir."
AKP'li bakanlara göre, o zaman "enflasyon" da bir nevi güncelleme…
Fiyatlar güncellenir de, resmi veriler hiç güncellenmez mi? Hem de her ay ciddi bir şekilde güncellenir.
Malum, dün Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu, bu yılın üçüncü enflasyon raporunun tanıtımı amacıyla bilgilendirme toplantısı düzenledi ve enflasyon tahminlerini güncelledi! MB'nin bu tahmin güncellemeleri "yukarı yönlü" olarak rutin bir şekilde devam ediyor.
Kavcıoğlu, 2022 yılı sonu enflasyon tahminini 17.6 puanlık bir güncellemeyle yüzde 42.8'den yüzde 60.4'e yükselttiklerini belirtti.
TCMB'nin yılın ikinci Enflasyon Raporu'nda, 2022 yıl sonu enflasyon tahmininin 19.6 puanlık güncellemeyle yüzde 23.2'den yüzde 42.8'e yükseltildiği bildirilmişti.
Şu güncellemeye bakın! 2 rapor sonrası MB'nin enflasyon tahmini yüzde 23.2'den yüzde 60.4'e çıkmış durumda…
Kavcıoğlu, bu güncellemenin gerekçesi olarak, ithalat fiyatları, gıda fiyatları, küresel büyüme ve maliye politikası gibi dışsal unsurlar için varsayımları sayıyor.
İşin garip tarafı şu: 2023 yılı sonu enflasyon tahminini yüzde 19.2, 2024 içinse yüzde 8.8 olarak açıklıyor.
AKP hükümeti bu tablonun değişmesi için ekonomi politikalarını mı değiştirecek? Hayır. Sayın Kavcıoğlu'nun yukarıda gerekçe olarak saydığı hususlarda Türkiye açısından bir değişim mi olacak? Hayır.
O halde, sebepler değişmeyecekse, akıl var, mantık var, matematik var, sonuç nasıl değişebilir? Bu para politikasıyla, bu ithalatla, bu kırılganlıkla, bu çözümsüzlükte inatla enflasyonun düşme ihtimali hiç var mı? Başka sorum yok.
Demek ki fiyat artışlarına, zamlara, enflasyona sadece "güncelleme" diyerek sorunlar çözülmüyormuş. Bir güncelleme gerekli, ekonomik sistem güncellenmeli, Titanik gibi batmış olan kapitalizm devre dışı bırakılıp, Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli uygulanmalı.
Siyasette de bir güncelleme gerekli; Milli Ekonomi Modeli gibi eşsiz bir çözüm 2005 yılından bu yana dünya sahnesinde olmasına rağmen, inatla ve ısrarla kokuşmuş kapitalist sistemi milletimize ve ülkemize dayatan siyaset anlayışı gitmeli, bu modeli bizzat sahibi Prof. Dr. Baş'tan öğrenen BTP kadroları ve BTP lideri Hüseyin Baş'a fırsat verilmeli.
Güzel ülkemde iki farklı kuyruk
Dün haberlere yansıyan iki kuyruk manzarası dikkatimi çekti.
Birincisi; Bulgaristan vatandaşlarının Türkiye'ye pasaportsuz girişlerine imkan sağlanmasıyla birlikte alışveriş için Edirne'ye akın eden ve araçlarının bagajlarını doldurarak ülkelerine dönüş yoluna geçen Bulgaristan vatandaşları, Kapıkule Sınır Kapısı'nda araç kuyruğu oluşturdu.
Giyecekten yiyeceğe, mobilyadan kozmetiğe ihtiyaçlarının tamamını Edirne esnafından karşılayan Bulgaristan vatandaşları, aldıklarını taşımakta güçlük çekti. Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre, 2022 yılının ilk beş ayında Bulgaristan'dan Türkiye'ye 950 binden fazla Bulgaristan vatandaşı giriş yaptı.
İkincisi ise; Şanlıurfa'da askıda ekmek kampanyasından pide almak isteyen dar gelirli kadınlar, 40 dereceyi bulan kavurucu sıcak altında 1-2 saat kuyrukta beklemek zorunda kalıyor. Vatandaşlar, ekmek alabilmek için fırının açılış saati olan sabah 05.00'ten itibaren sıraya giriyor. Yazın sıcak, kışın ise yağmurlu ve soğuk havaya rağmen kuyruğun boyunun her geçen gün daha da uzadığı belirtiliyor.
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, "Bu ülke Bulgarlara ucuz, gurbetçiye ucuz, turiste ucuz, savaştan kaçıp gelen Suriyeli mülteciye bile ucuz ama bize pahalı. Çünkü bizim paramız yok!" demişti.
Bulgaristan vatandaşları, TL'deki değer kaybı sebebiyle ülkemizi ucuz görüp, dönüşte kuyruklar oluştururken, bizim insanlarımız gelir yetersizliği sebebiyle ekmeği bile bedava alabilmek için kuyruk oluşturuyor.
Ekonomi, kendi insanını aç bırakıp, yabancılara bu ülkeyi cennet yapmak değildir. Ekonomi, kendi insanının karnını doyurmak, sırtını giydirmektir.
Bunun da tek yolu, ülkemizde Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'ni acilen uygulamaktır.
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Sandıktan ‘çözüm’ değil, ‘tepki’ çıktı / 02.04.2024