Büyük İslam Âlimi İmam Gazali, insanın huzur bulabilmesi, içindeki çatışmaları yenebilmesi ve yaratılış gereğini yerine getirebilmesi için insan bedenini bir ülkeye benzeterek örneklendiriyor. İmam Gazali Hazretleri örneğinde vücut ülkesinin padişahı kalptir, diyor. Veziri ise beyin (akıldır) dedikten sonra "El, ayak ve azalar şehrin sanat erbabı gibidir. Şehvet, maliye müdürüdür. Gazap, şehrin emniyet amiri gibidir." Diyor ve devam ediyor; "Padişahın bunların hepsine ihtiyacı vardır. Memleketin idaresi ancak bunlarla yürür. Fakat maliye müdürü olan şehvet, yalancıdır. Sebepsiz yere başkalarının işine karışır ve saçma sapan konuşur. Vezir olan aklın söylediklerine muhalefet eder. Şehvet daime memlekette olan bütün malları toplamak, almak ister. Emniyet müdürü mesabesinde olan gazap, şerir, şiddetli, azgın ve serttir. Herkesi öldürmek, her şeyi kırmak, dökmek ister. Ülkenin padişahı (kalp) daima veziri (akıl) ile danışma halinde olursa yalancı ve tamahkar olan maliye müdürünü hırpalar, onun vezire uymayan sözlerini dinlemez, emniyet müdürünü, onun (şehvetin yani maliye müdürünün) peşine takıp sebepsiz ve lüzumsuz iş görmekten men eder. Emniyet müdürünü de yapmak istediği haksızlıklardan ötürü cezalandırır ve incitirse memlekette asayiş ve nizam olur.(Vücut ülkesinde) Padişah olan kalp, veziri olan aklın işareti ile iş yaparsa, şehvet ve gazabı kontrol altına alırsa, (şehvet ve gazaba) akla uymalarını emrederse, aklı, onların emrine vermezse beden memleketinin işleri düzgün olur. Eğer aklı, şehvet ve gazaba esir (teslim) ederse memleket harap olur. Padişah bedbaht ve helak olur." Diyor. Vücut ülkesinin bu gerçekleri ülkemiz içinde geçerli. Şöyle örneklendirirsek! Milletin tecelli ettiği kurumu yani meclisi kalp olarak kabul edip, hükümeti akıl olarak kabul edelim. Para, maliye olsun. Emniyet müdürü ise asker, polis ve istihbarat teşkilatlarımız olsun. Hukuk kalemiz diğer devlet kurumlarını da, ülkenin sanatkarı, köylüsü, çiftçisi, memuru, emeklisi vs. olarak kabul edelim.Aynen vücut ülkesinde olduğu gibi ülkemizde de huzur ve istikrar kurumların birbirleriyle uyum içinde çalıştığı, her kurum (organın) görevini tam yaptığı zaman huzur olur, büyüme olur, başarı olur.Bugün hem beden ülkemizde, hem de ülkemizde huzursuzluk, güvensizlik var. Neden? Çünkü kurum veya organlar birbirleriyle uyumlu olarak çalışmıyor. Hatta bazı kurumlar diğer ifadeyle organlar devre dışı bırakılmış.Milli iradeyi temsil eden meclis bu özelliğini kaybetmiş, yabancı (ABD, AB) iradeleri örnek alır, sözcülüğünü yapar hale gelmiştir. Aynı paralelde bu yabancı (ABD, AB) iradelerinin bir dediğini iki etmeyen hükümet (akıl), meclisi de tekelleştirme gayretine girmiştir. Para (maliye) milli olmaktan çoktan çıkmış, kapitalizmin esiri olarak piyasada kendine kurban arıyor. Ülkenin sanat erbabını, köylüsünü, çiftçisini, işçisini, köylüsünü vs. çoktan kurban etmiş durumda. Emniyet müdürü olarak tariflendirdiğimiz asker, polis ve istihbarat teşkilatlarımız ise kalbi yani milli iradeyi bir tarafa bırakmış, başka iradelerin (ABD, AB) tahakkümü altına girmiş aklın isteklerini yerine getiriyor vaziyette. Hukuku, adaleti vücut ülkesinde kıyafete, ülkemizde ise kaleye benzetirsek vücut ülkesinin kıyafeti paramparça, ülkemiz kaleleri ise yıkılmış durumda. Kısaca padişahta çıplak, ülkemizde çıplak?Peki, şikayet etmeye hakkımız var mı? (yarın)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Küfrün karşısında bir tek İmam Hüseyin kalmıştı / 05.07.2025
- ‘Bana Hüseyin’den haber ver’ / 04.07.2025
- Milletin sorunlarını artık kale bile almıyorlar / 02.07.2025
- Ortadoğu'da ikinci dizayn dönemi / 30.06.2025
- Fitneye karşı Hüseyin olmak / 29.06.2025
- Sözde ‘Terörsüz Türkiye’ye’ feda edilen değerlerimiz / 28.06.2025
- NATO toplantısı öncesi ve sonrası / 27.06.2025
- İsrail, ABD-İran savaşından 15 ders / 26.06.2025
- Türkiye, BOP’un neresinde? / 24.06.2025
- TBMM’deki rezalet BOP’un parçasıdır / 23.06.2025
- ‘Bana Hüseyin’den haber ver’ / 04.07.2025
- Milletin sorunlarını artık kale bile almıyorlar / 02.07.2025
- Ortadoğu'da ikinci dizayn dönemi / 30.06.2025
- Fitneye karşı Hüseyin olmak / 29.06.2025
- Sözde ‘Terörsüz Türkiye’ye’ feda edilen değerlerimiz / 28.06.2025
- NATO toplantısı öncesi ve sonrası / 27.06.2025
- İsrail, ABD-İran savaşından 15 ders / 26.06.2025
- Türkiye, BOP’un neresinde? / 24.06.2025
- TBMM’deki rezalet BOP’un parçasıdır / 23.06.2025