İbn Abbâs Resûlullah'tan (s.a.a.) Hz. Ali'ye (a.s.) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Ya Ali, senin taraftarlarındır Kıyamet günü kurtuluşa erenler.
Kim, onlardan bir tanesine hakaret ederse, sana hakaret etmiştir ve kim, sana hakaret ederse, Bana hakaret etmiş sayılır.
Böyle bir kimseyi de Allah ebedi olarak kalmak üzere (cehennem) ateşine sokacaktır, ne de kötü bir dönüş yeridir!
Ya Ali, sen Bendensin, Ben de senden; senin ruhun, Benim ruhumdan ve senin tıynetin, Benim tıynetimdendir.
Senin taraftarların bizim tıynetimizin artanından yaratılmışlardır. O hâlde, kim onları severse, bizi sevmiştir; kim de onlara buğz ederse, bize buğz etmiştir.
Kim, onlara düşman olursa, bize düşman olmuştur ve kim onlara muhabbet beslerse, bize muhabbet beslemiştir.
Ya Ali, senin taraftarlarının günahları ve kusurları affedilir.
Ya Ali, Ben, yarın 'Makam-ı Mahmûd'da durduğum zaman, senin taraftarlarının şefaatçisi olacağım; bunu, onlara müjdele.
Ya Ali, senin taraftarın, Allah'ın taraftarıdır ve sana yardım edenler, Allah'a yardım edenlerdir; senin dostların, Allah'ın dostlarıdır ve senin hizbin, Allah'ın hizbidir.
Ya Ali, senin velâyetini kabul eden, saadete kavuşur ve sana düşmanlık besleyen bedbaht olur.
Ya Ali, cennette senin için bir hazine vardır; sen cennetin Zülkarneyn'isin. Hamd alemlerin Rabb'ine mahsustur. Allah'ın salâtı, yaratıklarının en üstünü olan Muhammed'e ve O'nun tertemiz, seçkin ve seçilmiş Ehl-i Beyt'ine olsun."
Ebu Akil, diyor ki: "Biz, Emirü'l-Müminin Ali b. Ebî Tâlib'in (a.s.) yanında olduğumuz bir sırada, şöyle buyurdu: Bu ümmet, yetmiş üç fırkaya bölünecektir. Canımı elinde tutana and olsun ki, fırkaların hepsi yollarını şaşmışlardır; bana uyan ve benim taraftarlarımdan olanlar hariç."
Câbir Cu'fî diyor ki: "İmam Muhammed Bâkır (a.s.) şöyle buyurdu: Ey Câbir, bize bağlılığı seçen bir kimse, sadece biz Ehl-i Beyt'i sevdiğini söylemekle yetinebilir mi?
Vallahi bizim taraftarlarımız ancak Allah'tan korkan ve O'na itaat eden kimsedir; onlar, ancak tevazu, huşu, emaneti (sahibine) eda etmek, Allah'ı çok anmak, oruç tutmak, namaz kılmak, anne babaya iyilik etmek ve fakir komşulara, meskenet ehline, borçlulara ve yetimlere karşı sorumlu davranmakla tanınırlar!"
Câbir'in İmam Muhammed Bâkır'dan (a.s.) naklettiği bir diğer hadis ise şöyledir: "Bizim taraftarlarımız ancak Allah'a (Azze ve Celle) itaat eden kimsedir."
İmam Hasanü'l-Müctebâ'dan (a.s.) şöyle nakledilmiştir: "Kim Ali'ye (a.s.) (gerçek anlamda) uyarsa, işte odur gerçek Şiî!"
İmam Muhammed Bâkır (a.s.) buyurdu ki: "Kim, Allah'a karşı itaatkâr olursa, o bizim gerçek dostumuzdur; kim de O'na karşı gelirse, o, bizim düşmanımızdır. Yarın bizim velâyetimize ancak, amel, fazilet ve takva ile ulaşılır!"
İmam Muhammed Bâkır'dan (a.s.) nakledilen bir hadiste, İmam (a.s.) Câbir'e şöyle buyurmaktadır:
"Ey Cabir, Ali'nin (a.s.) taraftarları ancak o kimsedir ki, sesi kendi kulağını aşmaz; düşmanlığı kendi bedeninden öteye geçmez; bizim düşmanlarımızı methetmez; bize buğz eden kimseyle ilişkide olmaz ve bizi ayıplayan kimseyle oturup kalkmaz. Ali'nin taraftarları, köpekler gibi ses çıkarmaz; kargaların tamahına sahip olmaz…"
Resulullah'tan (s.a.a.) nakledilen bir hadiste şöyle geçmektedir: "Hiç kuşkusuz bizim taraftarlarımız, bizi izleyen ve amellerimizde bize uyan kimsedir…"
Ebdulazim'den, İmam Ali Rızâ'nın (a.s.) kendisine hitaben şöyle buyurduğu nakledilmiştir: "Ey Abdulazim, benim dostlarıma selâmımı ilet ve onlara de ki, kendi nefislerinde Şeytana bir (nüfuz) yolu bırakmasınlar…"
Emirü'l-Müminin Ali'den (a.s.) şöyle nakledilmiştir: "Benim taraftarlarımı iki hasletle deneyin; eğer bu iki haslet onlarda olursa onlar, bendendirler. Namaz vakitlerini korumaları (namazlarını vakitlerinde kılmaları) ve mallarını mü'min kardeşleriyle paylaşmaları. Eğer bu iki haslet olmazsa, (benden) uzaktırlar, uzak!"
İmam Cafer-i Sâdık'tan (a.s) şöyle nakledilmiştir: "Bizim taraftarlarımızı, üç yerde imtihan edin. Namazı ne kadar koruyup korumadıklarında; sırlarını bizim düşmanlarımızdan ne kadar koruyup korumadıklarında ve mallarını mü'min kardeşleriyle ne kadar paylaşıp paylaşmadıklarında!"
Ya Rabbi! Bizlere Ehl-i Beyt'i layıkıyla tanıyıp sevmeyi nasip eyle…
Emirü'l-Müminin Ali'den (a.s.) şöyle nakledilmiştir: "Benim taraftarlarımı iki hasletle deneyin; eğer bu iki haslet onlarda olursa onlar, bendendirler. Namaz vakitlerini korumaları (namazlarını vakitlerinde kılmaları) İFADESİ, ÇOK DOĞRU, MAKUL VE SAHİH BİR İFADE GİBİ GELMEDİ BENDENİZE, USURA BAKMAYINIZ LÜTFEN ?! BTP'NİN HİÇ SEVMEDİĞİM TARAFI DA İŞTE BU NAMAZ PERESTLİĞİDİR SÜNNİLER GİBİ !!!...
- Gazze’de ‘Şükür Namazı’ ne zaman? / 22.08.2025
- 17 Ağustos’u hepsi unuttu / 20.08.2025
- Hünkar’ın huzurunda büyük terbiyesizlik / 19.08.2025
- Kuran’ı hayatımızdan çıkardık / 18.08.2025
- AKP’nin derin Bartholomos sessizliği -2- / 17.08.2025
- AKP’nin derin Bartholomeos sessizliği -1- / 16.08.2025
- Halkın iktidarı zenginlerin medarı iftiharı / 15.08.2025
- Komisyoncudan çok komisyoncu oldular / 14.08.2025
- Gazze mitingleri / 13.08.2025