İtibar insan için ne kadar önemliyse insanların yönettiği devletler içinde en az o kadar önemlidir. Tarih bu gerçeklerle doludur. Bu gerçeğin kendi siyasi çıkarları için dün ve bugün siyaset malzemesi yapanlar 'Milli Görüş' kökenli Erdoğan ve AKP'dir.
2002 öncesi ve sonra Ecevit'in, Clinton karşısında çekilen fotoğrafını insanımızın gözüne sokmuşlar, akabinde de Bush'un karşısında bacak bacak üstüne atmış Erdoğan resimlerini göstererek, 'işte lider budur' mesajı vermek istemişlerdi.
O resimli mesajlar, ekranlardan kükremeler, toplantılarda yapılan alakalı alakasız espriler, takılmalar, bağırmalar vs. tuttu! Milletimiz sahiplendi.
Ama gerçekler çok farklıydı. ABD'ye, AB'ye, İsrail'e verilmiş sözler, yazılmış mektuplar vardı. Artı tavizler. Biraz ölçüyü kaçırınca emir sahipleri hemen arşivdeki mektupları okumaya başlıyorlar. Özellikle son birkaç yıldır zirve yapan normalde utanılması gereken bu acı gerçeklerle yüzleşiyoruz.
Son ABD'ye gidiş ve ABD'nin, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanını onbaşıyla karşılaması geçmeden birkaç utanç tablosu hatırlayalım.
"Ne istediler de vermedik" sözünün sahibini de, muhatabını da biliyorsunuz. Peki, FETÖ nedir? Başına konulan 4 milyon dolar nedir? "aldatıldık" kelimesi belki birilerini aklar ama Türkiye Cumhuriyeti ve milletimizin kaybettiklerini geri verebilir mi?
Dün, "PKK ile görüşen namussuzdur, şerefsizdir" deniliyordu. Bugün, "terör örgütleri akrep gibidir. Onu taşıyanı sokar" deniliyor. Bu iki söz arasında 4 yıl var ve son altı ayda her 12 saatte bir ülkemizde bir terör eylemi gerçekleşiyor. Bu tablonun mimarı kim veya kimlerdir?
Gizli bir gece operasyonu ile türbe kaçıran devlet hangisidir, sorusunun altında tek şık olduğunu biliyor musunuz?
Esad'a karşı ayaklanan PYD liderini ülkemizde defalarca konuk ettiler. Sonra PYD'yi terör örgütü ilan eden kimlerdir.
Daha vahimi kadim dostum, dedikleri ABD, 'benim için PYD terör örgütü değil' dedikten sonra T.C'nin Dış İşleri Bakanının, "ABD, PYD'yi terör örgütü olarak görmüyor diye dostluğumuzu bitirecek değiliz" mantığına sözlükte tarif var ama sakıncalı.
Tabi bu noktada millet adına muhalefet ve medyanın, "Ne oldu büyüklüğünüze, dünya beşten büyüktür, söylemlerinize, ne oldu dünya liderinize" diye sormaları lazım. Ama gel gör ki, bu yapılarda ABD'ye kul olmuş.
Başbakanımız, Avrupa'ya gidiyor. AB ne istiyorsa veriyor. Dönerken biraz cep harçlığı ile ev ödevi alıyor, ülkemize geliyor. Ülkemizde, "AB'yi dize getirdik" naraları. Ben, utandım.
Ülkemize dünyanın en uzak mesafesinden (ABD'den) doğalgaz ithal ettik. Ülkemizde "şimdi Rusya düşünsün" söylemleri. Utandım.
Kıbrıs'a boru hattı döşedik. Vanayı açmıyoruz. Adadan askerinizi çekeceksin, dayatmasına bir "höst" diyenimiz bile yok. Utandım.
Doğuda gayri resmi bir 'ohal' veya sıkıyönetim yaşanıyor. İnsanlar evlerini, şehirlerini terk ediyor. Askerimize hain pusular kuruluyor. Her gün şehitler veriyoruz, analar ağlıyor. Cumhurbaşkanı bunun sebebini "FETÖ" olarak açıklıyor. Utandım.
Artı Erdoğan bu şehitleri vermemizin bir diğer sebebinin de "bu toprakları tekrar vatan yapmak olduğunu" ifade ediyor. Utandım.
Zarrab ABD'de tutuklanıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'bizi alakadar eden bir konu değil' diyor. Bu sefer utanmadım. Güldüm.
Sen ne yapıyorsun?
2002 öncesi ve sonra Ecevit'in, Clinton karşısında çekilen fotoğrafını insanımızın gözüne sokmuşlar, akabinde de Bush'un karşısında bacak bacak üstüne atmış Erdoğan resimlerini göstererek, 'işte lider budur' mesajı vermek istemişlerdi.
O resimli mesajlar, ekranlardan kükremeler, toplantılarda yapılan alakalı alakasız espriler, takılmalar, bağırmalar vs. tuttu! Milletimiz sahiplendi.
Ama gerçekler çok farklıydı. ABD'ye, AB'ye, İsrail'e verilmiş sözler, yazılmış mektuplar vardı. Artı tavizler. Biraz ölçüyü kaçırınca emir sahipleri hemen arşivdeki mektupları okumaya başlıyorlar. Özellikle son birkaç yıldır zirve yapan normalde utanılması gereken bu acı gerçeklerle yüzleşiyoruz.
Son ABD'ye gidiş ve ABD'nin, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanını onbaşıyla karşılaması geçmeden birkaç utanç tablosu hatırlayalım.
"Ne istediler de vermedik" sözünün sahibini de, muhatabını da biliyorsunuz. Peki, FETÖ nedir? Başına konulan 4 milyon dolar nedir? "aldatıldık" kelimesi belki birilerini aklar ama Türkiye Cumhuriyeti ve milletimizin kaybettiklerini geri verebilir mi?
Dün, "PKK ile görüşen namussuzdur, şerefsizdir" deniliyordu. Bugün, "terör örgütleri akrep gibidir. Onu taşıyanı sokar" deniliyor. Bu iki söz arasında 4 yıl var ve son altı ayda her 12 saatte bir ülkemizde bir terör eylemi gerçekleşiyor. Bu tablonun mimarı kim veya kimlerdir?
Gizli bir gece operasyonu ile türbe kaçıran devlet hangisidir, sorusunun altında tek şık olduğunu biliyor musunuz?
Esad'a karşı ayaklanan PYD liderini ülkemizde defalarca konuk ettiler. Sonra PYD'yi terör örgütü ilan eden kimlerdir.
Daha vahimi kadim dostum, dedikleri ABD, 'benim için PYD terör örgütü değil' dedikten sonra T.C'nin Dış İşleri Bakanının, "ABD, PYD'yi terör örgütü olarak görmüyor diye dostluğumuzu bitirecek değiliz" mantığına sözlükte tarif var ama sakıncalı.
Tabi bu noktada millet adına muhalefet ve medyanın, "Ne oldu büyüklüğünüze, dünya beşten büyüktür, söylemlerinize, ne oldu dünya liderinize" diye sormaları lazım. Ama gel gör ki, bu yapılarda ABD'ye kul olmuş.
Başbakanımız, Avrupa'ya gidiyor. AB ne istiyorsa veriyor. Dönerken biraz cep harçlığı ile ev ödevi alıyor, ülkemize geliyor. Ülkemizde, "AB'yi dize getirdik" naraları. Ben, utandım.
Ülkemize dünyanın en uzak mesafesinden (ABD'den) doğalgaz ithal ettik. Ülkemizde "şimdi Rusya düşünsün" söylemleri. Utandım.
Kıbrıs'a boru hattı döşedik. Vanayı açmıyoruz. Adadan askerinizi çekeceksin, dayatmasına bir "höst" diyenimiz bile yok. Utandım.
Doğuda gayri resmi bir 'ohal' veya sıkıyönetim yaşanıyor. İnsanlar evlerini, şehirlerini terk ediyor. Askerimize hain pusular kuruluyor. Her gün şehitler veriyoruz, analar ağlıyor. Cumhurbaşkanı bunun sebebini "FETÖ" olarak açıklıyor. Utandım.
Artı Erdoğan bu şehitleri vermemizin bir diğer sebebinin de "bu toprakları tekrar vatan yapmak olduğunu" ifade ediyor. Utandım.
Zarrab ABD'de tutuklanıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'bizi alakadar eden bir konu değil' diyor. Bu sefer utanmadım. Güldüm.
Sen ne yapıyorsun?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Bilal Erdoğan-Oktay Saral / 29.12.2025
- Yunus Emre Vakfı ve Ünsal Ban / 28.12.2025
- Komisyon süresi neden uzatıldı? / 27.12.2025
- Toplum önüne geçenler neden illegal yollara kayar? / 26.12.2025
- Kimin hedefindeyiz? / 25.12.2025
- Saadettin Saran, Rümeysa, Nedim Şener ve diğerleri / 24.12.2025
- Raporlar DEM’i bozdu / 22.12.2025
- Saha, söylenenleri doğrulamıyor / 21.12.2025
- Erdoğan ve Bahçeli bu noktaya nasıl geldi? / 20.12.2025
- ‘Haydar Baş haklıymış’ dediğin zaman çok geç olacak / 19.12.2025
- Yunus Emre Vakfı ve Ünsal Ban / 28.12.2025
- Komisyon süresi neden uzatıldı? / 27.12.2025
- Toplum önüne geçenler neden illegal yollara kayar? / 26.12.2025
- Kimin hedefindeyiz? / 25.12.2025
- Saadettin Saran, Rümeysa, Nedim Şener ve diğerleri / 24.12.2025
- Raporlar DEM’i bozdu / 22.12.2025
- Saha, söylenenleri doğrulamıyor / 21.12.2025
- Erdoğan ve Bahçeli bu noktaya nasıl geldi? / 20.12.2025
- ‘Haydar Baş haklıymış’ dediğin zaman çok geç olacak / 19.12.2025
































































































