(…dünden devam)
Şu ana kadar izlenen, paranın piyasalardan çekilmesi yöntemi sayesinde enflasyonu düşürebildik mi?
Yook!
Peki, neden bu kararın doğru olmadığını ilan etmiyoruz?
Dünya nüfusunun tüm gelirlerinin yüzde 35'i, yüzde 0.6 kadar bir topluluğa ait.
Bunu çok mu bilimsel görüyorsunuz?
Adalet bunun neresinde?
Tüm insanlık geri zekâlı mı ki hakkını yediriyor?
Hayır, olaylar böyle gelişmiyor işte.
Siz soyulurken, bunu bilimsel olarak açıklayan üstün zekâlı sınıfa karşı tepki gösteremediğiniz gibi, bir de saygı duyuyorsunuz, iyi mi?
Küresel hırsızların en büyük yalanını ifşa ediyorum:
"Karşılıksız para basarsan, enflasyon olur."
Atatürk; "Türk milleti zekidir" demişti.
Lütfen Ata'mızı yalancı çıkarmayalım!
Kaldı ki, o asla yalan söylemez.
İşin aslı ve özetinin özeti şudur.
Taa 1500'lü yıllardan bu tarafa dünyayı finansal olarak ele geçirmek isteyen ve kendilerini Tanrının imtiyazlı kulları olarak gören Rotschild ailesinin uydurduğu bir yalandı bu.
Başta İngiltere olmak üzere, ABD ve Almanya merkez bankalarını türlü entrikalarla ele geçiren bu aile, ilk olarak İngiliz sterlinini basarak İngiliz hükümetine faizle borç verir ve karşılığında altın ve elmas alırdı.
Lütfen dikkatli okuyun ve anlamadıysanız tekrar okuyun!
İngiltere MB, batmayan güneş olarak bir zamanlar adlandırılan bu devletin elinde değil, bir ailenin eline geçiyor.
ABD MB, İngiltere savaşında kendilerine zafer garantisi verildiği için yapılan yardımlar karşılığında yine aynı ailenin eline geçiyor.
Almanya MB ise keza aynı şekilde, 2. Dünya Savaşına girmeden, 1. Dünya Savaşından kalan tüm borçları silinmesi karşılığında yine, Rotschild ailesinin eline geçiyor.
Bu aile bu devletlere para basıp verirken, ticari faaliyet gösteren bir şirket gibi hem faiz uygulaması yapıyor ve hem de paraya karşılık, altın, gümüş veya kıymetli madenler alıyordu.
Yani temelde devletlerin eline geçen kâğıt para olurken, bu ailenin kasasına giren, gerçek değeri olan kıymetli madenler oluyordu.
Bir tarafta kâğıt, diğer tarafta bin bir zahmetle elde edilen kıymetli madenler.
Tabi işlenmiş son halleriyle.
Demek ki devletlerin gerçek bağımsızlığı, merkez bankalarının devletlerin kendi ellerinde ve emirlerinde olması ile kaimdir.
Bu yönü ile ABD, İngiltere ve Almanya bağımsız değildir.
Peki, Kurtuluş Savaşını kazanmış bir ülke olan Türkiye için durum ne?
Maalesef daha da beterdir.
Zira biz, bastığımız paranın karşılığında kasamızda hep kıymetli madenleri ve en başta ise ABD dolarını tutmak zorunda bırakılıyoruz.
Peki niye, niçin, neden?
Savaşı kazanmadık mı?
Bağımsız değil miyiz?
Sevgili dostlarım.
Atatürk sırf bunları çok iyi bildiği için 1931'de MB'yi kuruyor.
Tam bağımsızlık, para basma hakkına sahip olmakla mümkündür.
Bunu öngören Atatürk'ü şehit eden, işte tam da bu ailenin kendisidir.
Atatürk'ün yarım bıraktığı bu milli ve insanlık için en büyük devrim sayılacak meseleyi, 2005 yılında bir başka gözü kara Türk tamamlamıştır.
Prof. Dr. Haydar Baş ve onun şaheseri "Milli Ekonomi Modeli".
Devletlerin para basarken karşılığında kasalarında tutmak zorunda oldukları hiçbir kıymetli mal veya başka cinsten bir paraya gerek yoktur.
MEM'de ele alındığı şekliyle para, mal ve üretimin karşılığında basılır.
Para aynı zamanda, tahrik unsuru ve mübadele aracıdır.
Yani tekraren ve ısrarla vurgulamak isterim ki, Merkez Bankası'nın egemenlik hakkından kaynaklı para basması karşılığında, kasasında hiçbir devletin dövizini veya kıymetli madenini bulundurma zorunluluğu yoktur.
Bu tarihi buluşu ve ilmi hakikati ortaya koyması bakımından Prof. Dr. Haydar Baş Bey'e, tüm insanlık âlemi olarak şükran ve minnet borçluyuz.
Not:
Bu eşsiz Model bugün sadece ve sadece, geleceğin Cumhurbaşkanı olarak görülen Hüseyin Baş Bey'in uhdesinde olup, Bağımsız Türkiye Partisi'nin, parti programında yer almaktadır.
Uzun bir yazı oldu af ola…
- Kıbrıs Türkiye’ye katılmalıdır / 04.05.2025
- Şehitlere sor süreci / 30.04.2025
- Kapitalist sistem seni de yutar Mehmet Şimşek / 28.04.2025
- İstanbul’un nüfusu beka sorunu olmuştur! / 27.04.2025
- Türk olduğumuzu hatırlayalım! / 24.04.2025
- Mevzu Türk milletidir / 23.04.2025
- Çok pis kokular geliyor! / 21.04.2025
- Cumhurbaşkanı Erdoğan’a açık çağrı / 20.04.2025
- “Kürt sorunu vardır” diyen ajandır! / 17.04.2025