IMF Başkanı Kristalina Georgieva'nın geçen hafta yaptığı Bretton Woods açıklaması oldukça dikkat çekti. IMF Başkanı, 15 Ekim tarihinde Dünya Bankası ile ortak düzenledikleri yıllık toplantıda, "Bugün yeni bir Bretton Woods anındayız" dedi. Yaşanan krizden çıkışın yolunun bu olduğunu belirtti.
Esasen kapitalizmin en önemli tetikçi kurumlarından olan IMF'nin Başkanı'ndan gelen bu önemli açıklama, kapitalist sistemden sonra dolar hâkimiyetinin de tamamen bittiğinin en açık itirafıdır.
Bunun anlamını kavrayabilmek için Bretton Woods anlaşmasını iyi bilmek gerekiyor.
Bretton Woods, ABD'nin kuzey doğusunda New Hampshire eyaletindeki bir yerleşimin adı; İkinci Dünya Savaşı'nın sonlarına doğru ABD ve dolar merkezli yeni uluslararası sistemin ve IMF'nin doğduğu yer. Dünyayı para ile sömürmenin kapısını açan anlaşma burada yapıldığı için buranın adıyla anılıyor.
Savaş sona ermeden bir yıl önce 1944 yılında Birleşmiş Milletler (BM) Para ve Finans Konferansı'nın ardından burada imzalanan Bretton Woods anlaşmasıyla yeni bir uluslararası para sistemi ile ABD ve dolar merkezli yeni bir finansal sistem ortaya çıkmıştı.
IMF ve Dünya Bankası da Bretton Woods sisteminin önde gelen kurumları olarak bu anlaşmanın ardından kurulmuştu.
Bu anlaşmayla, karşılığında altın bulundurması kaydıyla ABD'nin doları dünya parası olmuş; tüm dünya paraları dolara, dolar da altına endekslenmişti.
Anlaşmanın ilk yılı ülkeler bu dolarizasyona temkinli yaklaşmıştı. Ama 1945 yılında ABD'nin Hiroşima ve Nagasaki'ye atom bombalarını atmasıyla tüm ülkeler bu dayatılan finansal sisteme mecburen dâhil oldular.
Prof. Dr. Haydar Baş, bu konuyla ilgili olarak, "ABD'yi bugüne kadar ayakta tutan, parası ve ordusuydu, esasen ordusu da parasını korumak içindi" demişti.
Para hâkimiyetini atom bombasıyla sağlaması bunu gösteriyor.
Daha sonra, ABD'nin bastığı ve dünyaya pompaladığı para karşılığı altın rezervi bulundurmadığı anlaşılmaya başlandı. Bunun üzerine Fransız Lider De Gaulle, ülkesindeki dolarları bir gemiye yükleyerek ABD'ye gönderdi ve altın olarak karşılığını istedi.
Doğal olarak ABD'nin paçası tutuştu.
Ve Vietnam Savaşı'nın ardından 1971 yılında dolarda altın standardını terk ederek, "1 dolar, 1 dolara eşittir, karşılığında altın bulundurmak zorunda değilim" duruşuna geçti.
Yıllarca sistemiyle ve parasıyla dünyayı Prof. Dr. Baş'ın ifadesiyle, "At edip bindi, eşek edip sürdü." Ta ki, 2005 yılında Prof. Dr. Haydar Baş, Milli Ekonomi Modeli'ni birinci uluslar arası kongreyle tüm dünyaya duyuruncaya kadar.
2005 yılından sonra başta Rusya olmak üzere BRICS devletlerinin Milli Ekonomi Modeli'ni uygulamaya başlaması, 2008 küresel krizinde yine Rusya ve Çin'in MEM'in Milli Paralarla Ticaret projesini hayata geçirmesi, ardından da para transfer sistemlerini geliştirmeleri ABD'nin önce Kapitalizmini, ardından da dolar hâkimiyetini bitirdi.
Prof. Dr. Baş'ın, 27 Şubat 2013 tarihinde Rusya Duma'sındaki "Sessiz bir devrimle Kapitalizmi tarihe gömdük" ifadesi bunun ilanıdır. BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş diyor ya, "Bilgi en büyük güçtür", işte bu dönemde bu gerçeğin pratiğini gördük.
Gelinen noktada ABD, sistemini kaybetti, para hakimiyetini kaybetti ve buna bağlı olarak gücünü de kaybetti. Doların rezerv para olma özelliğini kaybettiğini, ABD'nin meşhur kurumlarından JP Morgan'ın, Bank of America'nın, Fitch Ratings'in ve daha birçok ABD'li kuruluşun yetkililerinin açıklamaları ortaya koyuyordu. IMF Başkanı'nın yeni bir Bretton Woods'a ihtiyacı var açıklaması da bu açıklamaları en üst seviyede teyit ediyor.
IMF Başkanı Georgieva konuşmasında iki kez İngiliz iktisatçı John Maynard Keynes'e atıfta bulundu. Bunun da sebebi, Bretton Woods görüşmelerinde gündeme gelen Keynes'in bir dünya parası oluşturulması fikriydi. Görüşmelerde bu kabul edilmemiş ve ABD'nin dayatmasıyla dolar rezerv para olarak ilan edilmişti.
Anladığımız kadarıyla, IMF Başkanı, Keynes'in bu fikrinin devreye konulmasını istiyor ya da birileri perde arkasında ona istetiyor. Bu ortak para fikri AB'de Euro Bölgesi'nde uygulandı. Prof. Dr. Baş'ın 15 yıl önce ifade ettiği gibi, ülkelerin para basma özgürlüklerini ellerinden alan bu ortak para anlayışı AB'nin dağılmasının en büyük nedeni.
Ortak para ile hedeflenen, doların yerine yine kontrolün "malum birileri"nde olduğu küresel bir para sistemi… Sadece isim değişecek ama sömürü aynen devam edecek.
IMF Başkanı, imajı bozulan doların yerine Keynes'e atıfta bulunarak yine dolarvari bir para sistemini ağzında gevelerken, saydığı gerekçeler de çok ilginç.
Bakın ne diyor IMF Başkanı:
"Doğru ekonomi politikaları ve güçlü kurumlar; büyüme, istihdam ve gelişmiş yaşam standartları için kritik. Küresel ekonomi uzun ve zorlu bir yokuşta. Bu yokuş, belirsizlikler, iniş çıkışlar ve geri çekilişler içeriyor. Düşük üretkenlik ve düşük büyüme, yüksek eşitsizlik ile iklim krizinin çözülmesi gerekiyor."
Saydığı bütün bu sorunlar ABD'nin yıllardır dünyaya dayattığı Kapitalizm ve dolar hâkimiyetinin bir neticesi. IMF de hep bu sömürü düzeninin en önemli unsurlarından biri oldu.
Gerçekten sürekli büyüme, tam istihdam, gelir adaleti, istikrar, üretkenlik, iklim problemlerinin çözümü mü isteniyor; bunun tek yolu Milli Ekonomi Modeli'dir, bu eşsiz modelin Milli Para ve Milli Paralarla Ticaret formülleridir.
Devletlerin; modelde anlatıldığı gibi, emek ve üretimleri karşılığı senyorajla kendi paralarını devreye koymaları, bu paranın da sosyal devlet projeleriyle vatandaşların cebine konulması, üretimin sıfır faizli kredilerle desteklenmesi, devletin her noktada "baba" bir duruşla işin merkezinde olması IMF Başkanı'nın saydığı ve sayamadığı bütün problemlerin çözümüdür.
Milli Ekonomi Modeli'nin uygulanmadığı bir dünyada, işsizlik, eşitsizlik, kaos, karmaşa ve krizler asla bitmez.
- Kriter ekonomiyse iktidarın şansı yok! / 16.03.2024
- Gazze’de soykırım ve bağımsızlığın önemi / 15.03.2024
- Milli kimliğimizi korumak için yeni anayasaya hayır / 13.03.2024
- ‘Memnun değilsen, mecbur değilsin’ / 12.03.2024
- Rahmet ve bereket ayına ulaştık / 09.03.2024
- Emekliler yılında emekli can çekişiyor / 08.03.2024
- Anketlere aldanmayın! / 06.03.2024
- Türk milleti ‘değişim’ istiyor / 05.03.2024
- 13 bin dolar kişi başı milli gelir nerede? / 02.03.2024