"Yerli ve milliyiiiz"
Sonrası…
Sapı samanı,
Tası tarağı,
Arpayı buğdayı,
Şekeri unu ithal et!
Memleket nadasta, millet terasta, oh ne ala ekonomi değil mi Nebati beycim.
Yapılan onca yolu-köprüyü, hastaneyi-pastaneyi görmüyor musunuz diye gelsin maganda soruları.
Hastane varsa, milleti hasta ettiğiniz için var demektir.
Övünülecek bir şey varsa o da, hiç kimse hasta olmayacak koşullarda yaşasın ve hastane sayısı da az olsun.
Akıllı adama bu tür sorular sormayın morartırlar adamı.
Efendim o kadar yerli ve milli silahlar yapılıyor bu da mı terane?
Elbette terane değil, yapan mühendislerin alınlarından milletçe öpüyoruz.
Diyoruz ki, sevgili art niyetli kardeşim. Neden bu milletin evlatları olan tam yerli ve milli mühendislerimiz, Aselsan gibi gözümüzün nuru bir kurumu terk edip, Hollanda gavuruna silah üretmeye gidiyor.
Yerli ve milliyim diyorsanız, getirin o mühendisleri ve aldıkları maaşın aynısını verin, hodri meydan!
Sevgili okurlarım…
Türkiye'de en güzel masalları Adile Naşit ablamız anlatırdı. O da rahmetli oldu.
Artık masal dinleyecek takati yok bu milletin.
Çok özet yazmak zorunda kalıyorum o bakımdan siz satır aralarını doldurun lütfen.
Türkiye'de elektrikli otomobil üretiminin yapılmasına başlanması, büyük kutlamalara sahne olmuştu.
Yapılmasın demiyoruz asla! Lafı doğru anlayıp ona göre fikir yürütelim.
Türkiye'de neden ve niçin Hibrit yakıtlı araç üretimi düşünülmedi?
Oysa bilindiği üzere, Hibrit aküsü, araç ilerlerken frene basıldığı ve basılmadığı her iki durumda da şarj olur.
Kalkışta ve düşük hızlarda sadece elektrik motorunu kullanabiliyorsunuz ve bu sayede yakıt tüketimleri ve emisyonları oldukça düşük oluyor.
Türkiye'nin en prestijli ödüllerinden biri olan "TÜBİTAK Bilim Teşvik Ödülü"nü alan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Mehmet Zahmakıran, bor madenindeki hidrojenin uygun katalizörler geliştirilerek salıverilmesi ve bundan hibrit araçların ihtiyaç duyduğu elektrik enerjisinin üretilebilmesi için proje geliştirdiklerini söylemişti.
Ne zaman söylemişti?
3 sene önce!
19 ay da geriye gidersek neredeyse 5 yıl öncesine kadar yerli ve milli mühendislerimiz muhteşem bir iş başarmışlardı.
Hani nerede o proje?
Hibritli bataryayı, elektrikli arabada olduğu gibi belli bir süre gidip, ondan sonra da uzun bir süre bekledikten sonra şarj etmek zorunda kalmayacaksınız.
Bu işin mühendislik tarafı.
Asıl küresel proje şu!
Eğer bizim mühendislerimiz, yerli ve milli madenimiz olan 'bor'dan üretilen hibritli bataryayı ve ona uygun aracı üretmiş olsalardı, bütün dünya Türkiye'nin bağımlısı olacaktı.
İş bu kadar basit.
Yani bizim elektrikli araç üretiyor olmamız, yabancıların umurunda bile değil.
Ama dediğim gibi eğer üretilen aracın en önemli dayanak noktasını bor madeni ve hibrit oluşturmuş olsaydı, Türkiye adeta bu alanda devrim yapmış sayılırdı.
Hiç düşünmüyor musunuz?
Yatıp kalkıp "Yerli ve milliyiz" diyenler acaba bu projeye neden geçit vermiyor ve niçin özellikle de 'bor' madeninden söz etmiyor.
Alın size ev ödevi.
Bir ödeviniz de şu olsun: Son 20 yıldır Türkiye'de madenlerle ilgili klasörler dolusu bilgileri aziz milletimizle, kim ve hangi parti paylaşmıştır?
Hangi partinin, "Milli Ekonomi Modeli" ismiyle bir ekonomi tezi var?
Tüm bunları hayata geçirecek olan siyaset mutlaka tam bağımsız olmalı değil mi?
Peki, size son soru:
Hangi partinin adında, "Bağımsız Türkiye" ismine yer verilmiş?
Çözümün adresi bu soruların cevabında yer almaktadır.
- Türkiye’yi ver, koltuğu al! / 20.05.2025
- “Terörsüz Türkiye” tuzağına dikkat! / 19.05.2025
- Haine hain demeyen, HAİNDİR! / 15.05.2025
- Özgür Özel’in yapması gerekenler! / 14.05.2025
- Ümmetçilik değil, Muaviye’cilik! / 13.05.2025
- Kötü gidişin sorumlusu millettir! / 12.05.2025
- Türkiye ittifakı kurulsun / 05.05.2025
- Kıbrıs Türkiye’ye katılmalıdır / 04.05.2025
- Şehitlere sor süreci / 30.04.2025