Dünyadaki ve ülkemizdeki değişimlere değinen yazılarım çıktı. Bunların sonunda "ekonomik değişime" geldik. Bunlarda "serbest piyasa" ve "rekabet" ile sonuçlandı. Bunların hakkında düşüncelerimi sık sık belirtiyorum. Bu konuyu sürdürmekte yarar görüyorum. Bir insanın serbest piyasaya ve rekabete karşı olması mümkün olması mümkün müdür? "Yanlış düşünüyor" deseniz bile buna saygı duymalısınız. Ancak serbest piyasaya ve rekabete taraftar olduktan sonra bunun aksine hareket etmek pek tutarlı olamaz. Çeşitli şekillerde bunlardan kaçmaya çalışmak da hoş değildir, hem de mümkün görülmüyor. Bakın nasıl!Yıkıcı rekabetRekabetten kaçmak isteyenlerin kullandıkları yollardan birisi; rekabeti, kötü isimlerle adlandırarak kötülemektedir. En yaygın kullanılan sıfatta "haksız" olup tüm rekabetler "haksız rekabet" olarak adlandırılır bunun yanı sıra aşırı rekabet, yıkıcı rekabet, kötü rekabet, sert rekabet, fazla rekabet? Bu gibi ifadelere de sıkça rastlanır. Bunlarda kullanılan kelimelerinde anlattığı gibi; bazı "istenmeyen rekabet" halleri vardır. Ancak ekonomide ve hukukta bunların anlamı var mıdır? Hukukta sadece haksız rekabet kavramı vardır. Türk Ticaret Hukuku'na göre haksız rekabet bir suçtur? Ancak hakız rekabetin; fiyatlarla, düşük hatta çok düşük fiyat uygulamakla hiç alakası yok. O, tamamen rakiplere zarar vermek için "hileli yollara baş vurmak" la ilgili dolayısıyla, suç olan fiyat rekabeti değil hile yapmaktır. Taban fiyatRekabete karşı kullanılan silahlardan birisi de karayolu taşıma yönetmeliğidir. Bu yönetmeliğe dayanılarak, bakanlığın taban fiyat yayılması istenir öncelikle şu bilinmelidir ki; bakanlığa verilen fiyatlara uymamak serbest ticaret nedeniyle hukuki bir suç değildir. Sadece idari bir suç olabilir. Bu yönde olaylar ve mahkeme kararları vardır. Adı geçen yönetmeliğin yayınından sonra, tüketicilerin hakkında kanun ve rekabetin korunması hakkında kanun, konu ile ilgili bir çok ihtilafa "taraf" olmuş ve çözüm getirmiştir? Bunlara göre taban fiyat yayınlamak nerdeyse imkansız hale gelmiştir. Aksine kanun varken, yönetmeliğin hükmü olur mu? Hal böyleyken, bakanlığa baskı yapıldı ce "taban fiyatı çıktı. Peki ne oldu? Taşıma KanunuTaşıma kanunda taban fiyatın bulunmaması da eleştirilmiştir. Çoğuna göre buna "taban fiyat mecburiyeti" eklenmelidir. Hatta bunu dernekten yapması ya da derneklerin işe karışması istenirdi. Sonra "sorumluluk", "olmayacak duaya amin" der gibi kurulan federasyona yüklenilmek istendi. Şimdi siz düşünün bakalım! Diğer konularda aksine hüküm varken, bu konuda bu özellik yazılabilir mi? Hele konunu Avrupa Birliği'ne uygun yapmak isterken!.. unutun taban fiyatı? Birlik çözümüPek çoğuna göre; rekabet sonunu birlik ya da federasyon çözebilir. Özellikle bir "birlik" kurulabilse; bu kurum fiyatları belirler ve sorun kalmaz. Şu iyi bilinmeli ki; belirleme, bu fiyata uymayana ceza verme gibi bir yetkisi olamaz. Birlikler, kanunla kurulup, kanunla yetki alacağına göre kanuna yetki alacağına konuna aykırı işler için birliğe yetki veren kanun çıkar mı?
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012