logo
19 MART 2024

Yüksek enflasyon mağduriyetin ilanıdır

04.03.2022 00:00:00

Ekonomik göstergeler, ekonomi politikalarındaki gidişatı göstermesi açısından önemlidir. Tabii ki, doğru hesaplanırsa... 

Çözüm odaklı bir ekonomi anlayışınız varsa, ekonomik göstergeler size eksikleri, yanlışları gösterir ve çözüm konusunda işaret taşlarınız olur. Ama maalesef yıllardır ülkemizi yöneten ve hiçbir çözümü olmayan Türkiye'nin siyasileri, bu göstergeleri hep ekonomik sorunların üstünü kapatmak için bir örtü olarak kullanıyorlar.

Dün Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Şubat ayına ilişkin enflasyon verilerini paylaştı.

Buna göre Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) yıllık yüzde 54.44, Yurt içi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) yüzde 105.1 olarak kaydedildi. Bildiğiniz gibi, TÜFE tüketici enflasyonu ya da sadece enflasyon, ÜFE ise üretici enflasyonu olarak ifade ediliyor.

Aralık 2021'de yıllık enflasyon yüzde 48.69 olarak açıklanmıştı. Dikkat ederseniz, açıklanan resmi enflasyon her ay artmaya devam ediyor. Bu da, "Yılsonuna doğru enflasyon düşecek" ya da "Enflasyon tek haneli olacak" tarzındaki açıklamaları yalanlıyor. 

Her zaman ifade diyoruz; üretici enflasyonu ile tüketici enflasyonu arasında bu derece bir fark olmaz. Üretici enflasyonu yüzde 105 ise tüketici enflasyonu bilimsel olarak asla yüzde 54.44 olamaz. Hangi üretici yüzde 105 maliyet artışına maruz kalıp, ürün fiyatlarına bunun yüzde 54'ünü yansıtabilir? Bu akla da, mantığa da, piyasa gerçeklerine de aykırıdır.

Mantıklı olan, üreticinin, maliyetinin üstünde bir fiyat belirlemesidir; maliyet artışı yüzde 105 ise, ürün ve hizmet fiyatları en az bu kadar artmalı ki o firma, fabrika, işletme ayakta kalabilsin, faaliyetlerine devam edebilsin.

Bu manada ENAG'ın enflasyon rakamı daha gerçekçi duruyor. ENAG'ın Şubat ayı çalışmasına göre yıllık enflasyon yüzde 123.8... Yıllık üretici enflasyonu yüzde 105 ise, tüketici enflasyonunun yüzde 123.8 olması gayet mantıklıdır.

Enflasyon rakamlarının yüksekliği, bizlere ekonomi politikalarında ciddi yanlışlar olduğunu gösterir. Ülkemizdeki enflasyon Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş'ın yıllar önce ifade ettiği gibi maliyet kaynaklıdır, yani maliyet enflasyonudur.

Zaten üretici enflasyonunun detaylarını incelediğinizde, asıl artışın enerji, hammadde ve finansal giderlerde olduğunu görürsünüz.

Prof. Dr. Baş, bu gerçeği yıllar önce tespit ettiği için Milli Ekonomi Modeli'nde bu maliyetleri aşağıya çekecek formülleri de ortaya koydu. Modelin; emek ve üretim karşılığı senyoraj gelirinin devreye koyulması, madenlerin devlet-millet ortaklığıyla işletilmesi, ülkemiz için birçok seçeneği bulunan enerji kaynaklarının işletilmesi gibi projeleriyle bu maliyet artışı önlenecek ve maliyet enflasyonu da ortadan kaldırılacaktır.

Enflasyonun bir diğer önemi ise, ülkemizde milyonlarca ailenin geliri bu orana göre belirlenmektedir. Eğer maaşlar, gerçek enflasyon oranında artırılırsa, ailelerin gelir düzeyi korunur. Ama masa başı çalışmalarla, resmi enflasyon gerçeğinin çok çok altında gösterilirse, o zaman ailelerin geliri sürekli erir, her geçen gün daha fazla geçim darlığı yaşanır.

Maalesef ülkemizdeki durum budur.

ENAG'ın açıkladığı gibi enflasyon yüzde 123.8 iken, TÜİK'in açıkladığı yüzde 54.44 oranıyla maaşlar artarsa; bu vatandaşın geliriyle gideri arasında büyük bir uçurum demektir.

Her yıl bu yanlış yapılınca, gelir gider arasındaki makas sürekli açılmaktadır.

Vatandaşların, ailelerin mağduriyetleri katlanarak artmaktadır.

Dünyadaki tek çözüm modeli olan Milli Ekonomi Modeli'ni parti programına alan Bağımsız Türkiye Partisi'nin (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, yaşanan bu ekonomik mağduriyetin en öncelikli sorun olduğunu belirtmektedir. Gazete Duvar'dan Müzeyyen Yüce'ye açıklama yapan BTP Lideri bu konuda özetle şu önemli tespitlerde bulundu:

"Parlamenter sistem bizim de kırmızı çizgimiz. Bu sistemin değişmesi gerektiğini biz de düşünüyoruz, ama Türkiye'deki öncelikli problem halkın cebinde paranın olmayışı. Halkın faturalarını ödeyemeyişi, tencerenin boş kalması. Parlamenter sisteme dönüş çok kıymetli ve önemli ancak bu bizim ekonomik koşullarımızı düzeltmeyecek. Öncelikli problemleri çözmek için önce ekonomik anlamda bir mutabakata varmalı, önce bunlar görüşülmeli."

"Hükümet, liberal bakış açılarının dayatmaları sonucu 'sırtımıza yük olmasın, devlet rekabeti engellemesin' mantığıyla özelleştirmeye kapılarını tamamen açtı. 20 yılda gelinen nokta o yalancı baharların yıkımları oldu. Bizim ülke olarak Milli Ekonomi Modeli'ne geçmemiz lazım."

"Bütün insanların kendi toprakları üzerinden kazanımlar elde edebileceği, insan sermayesini devreye koyabileceği, yeraltı ve yerüstü bütün kaynaklarını kullanabileceği bir ekonomik bakışı geliştirebilirsek biz zenginliği yaşarız ve bağımsızlığımızı elde ederiz. Biz ekonomik ve sosyal bağımsızlığımızı elde edemezsek, birilerine bağımlı kalırsak Rusya ile Ukrayna savaştı diye burada bacaklarımız titrer."

Ekonomik sistemi değiştirip Milli Ekonomi Modeli'ni uygulamadığımız müddetçe, enflasyon üzerinden yaşanan mağduriyet asla bitmeyecektir.

 
Murat Çabas / diğer yazıları
İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Aytekin Şef'ten AKP'li başkana çağrı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
8 yılda çıkan yerli sermaye 600 milyar dolar
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Aytekin Şef'ten AKP'li başkana çağrı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
8 yılda çıkan yerli sermaye 600 milyar dolar
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.