Yolsuzluk ve rüşvet iddialarıyla, Başbakan ve oğlunun telefon konuşması olduğu iddia edilen ses kasetleriyle çok zor günler geçiren siyasi irade bir taraftan konuyla alakalı resmi birimlerde değişikler yapmaya çalışırken, bir taraftan da yeniden güven kazanmak için farklı çözümler arıyor.Neticede ortaya çıkanlar şu an için bir iddia boyutunda da olsa mide bulandırıyor.Buldukları çözümlerden birisi de; her türlü hukuki, mali, siyasi baskıya rağmen tertemiz olduğu her noktada ortada olan Prof. Dr. Haydar Baş'ın da telefonlarının dinlendiğinden dem vurarak; yandaş gazetelerinin manşetinde O'nu kendileriyle aynı karede göstererek, temizliğinden, saygın kişiliğinden medet ummaya çalışmak oldu.Prof. Dr. Baş, dün yazmış olduğu makalesinde konuyla alakalı olarak , "Sayın Başbakan'ın bizi bu sayfaya aldırması, bizce Haydar Hoca'dan medet ummasından başka bir gerekçe ile olamaz" ifadelerini kullandı. Ve Sayın Baş, yazısının devamında, "Sayın Başbakan'ın beni, aralarında kendilerinin de olduğu bir resme yerleştirmeleri, bugüne kadar yaşananlarda dahli olmadığını ispatlamaya yetmeyecektir" dedi.Siyasi irade 11 yıllık iktidarları döneminde, bütün gayreti vatanın ve milletin selameti olan Prof. Dr. Baş'a yapmadığını bırakmadı. Sayın Baş dünkü yazısında da detaylı bir şekilde ifade ettiği gibi, ailesiyle, çocuklarıyla bile uğraştılar. Hukuklu, hukuksuz her türlü şekilde üzerine geldiler ama Prof. Dr. Baş, bu ne idüğü belirsiz taarruza asla hukuk dışı cevap vermedi. Hakkında 40 bin sayfa dava dosyası açıldı hepsinden beraat etti. Aleyhinde açılan davalar O'nun ve yakınlarının temizliğini ilan etmekten ve ispatlamaktan başka bir şeye yaramadı.Nasıl bir hırs ki, açtıkları bu davalar, verdikleri bu rahatsızlıklar yetmedi, bu sefer O'nu gündem eden televizyon kanallarına basın yayın kuruluşlarına yöneldiler. Milyonlarca liralık cezalar kesildi. Devlet kurumlarından, hak ettiği reklamı bile alamayan bu basın yayın kuruluşları, bir de yüksek meblağlı cezalara maruz bırakıldı. Çifte darbe?Siyaset yandaşları paraları koyacak yer bulamazken, mağdur edilen bu kurumlar tırnaklarıyla kazıyarak, adeta akan baskı ve mağduriyet seline karşı yüzmeye çalışarak ayakta durmaya çalıştı, çalışmaya devam ediyor.Bu manada siyasi iradenin ortaya koyduğu baskıcı tutum, Emevilerin Ehl-i Beyt'e uyguladıkları baskıyı aratmıyor. İçlerinden birilerinin "Biz Yezit'in tarafındayız" demeleri de herhalde bundan sebep?İnsanların fayda gördüğü bitkisel ürünlere yapılan kısıtlamalar ve cezalar da ayrıca araştırma konusu? Sayın Baş neye el attıysa, siyasi irade onun önünü kesmenin adeta yarışında?Düşünebilir musunuz, "Bu insan sağlığına faydalıdır" diyerek satmak yasak, "Sigara insanı öldürür" diyerek satmak ise serbest? "Bunun şu faydaları vardır" dediğin zaman adam hem sana, hem de bunu yayınlayan mecraya ceza üstüne ceza yağdırıyor; hatta son düzenlemeyle birlikte hapis cezası bile veriyor ama aynı ürünlerin sahtelerini yapıp da dibine kadar endikasyon belirtenlere hiçbir şey yok; onlara her şey serbest?Soruyoruz gelen sağlık memuruna, falancanın ürünlerini niye toplatmıyorsun, içinde saman var, yaptırdığımız tahlillerde 9 tane toksin yani insan sağlığına zararlı madde var; adamın verdiği cevap "Onun arkası kuvvetli?" Birilerinin sahte ve zararlı ürün satması, ilaç sektöründen milyarlarca dolar kazananların işine geliyor, asıl sebep bu?Asıl sebep ise nasıl İmam Ali'nin, güçlenmesin diye Fedek arazisi elinden alındıysa; Sayın Baş'ın gündem ettiği milli çözümler iktidara gelip de birilerinin BOP oyunu bozulmasın diye özel bir gayret var. Şimdi Sayın Baş'a, O'nun Modeli'ni tanıtmasına bu kadar duyarsız olacaksın, faydalı hizmetine, ticaretine her türlü engeli koyacaksın, ceza üstüne ceza, kısıtlama üstüne kısıtlama koyacaksın, ailesiyle, çocuğuyla uğraşıp rahatsız edeceksin, sonra da O'ndan O'nun temizliğinden, saygınlığından medet ummak kastıyla kendini O'nunla aynı karede göstereceksin. Yüzünüz hiç mi kızarmıyor?Temiz insanlarla bu derece uğraşmanın Allah'ın gayretine dokunacağını ve bunun size çok farklı döneceğini bilmiyor musunuz?Ve neticede dönüyor da; en güvendiğiniz dağlara bile bir anda kar yağabiliyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- ABD, Suud'a F-35'leri İran için mi veriyor? / 20.11.2025
- Gazze tasarısına Rusya ve Çin neden çekimser kaldı? / 19.11.2025
- Borcun yükü dar gelirliye, gelirin aslan payı sermayeye / 18.11.2025
- Hazar'dan Akdeniz'e ABD güdümlü Türkiye-İsrail işbirliğinin taşları mı döşeniyor? / 15.11.2025
- Türkiye’de suçlardaki artış, küresel raporlara yansıdı / 14.11.2025
- Atatürk’e sevgi arttıkça, birileri kuduruyor! / 13.11.2025
- SDG mi Şam'a entegre olacak, yoksa Şam mı SDG'ye? / 12.11.2025
- Atatürk'ü anmaktan ziyade ANLAMAK lazım / 11.11.2025
- Her gün 1 kadın cinayete kurban gidiyor / 08.11.2025
- Ekümenikliğe uygun bir Ruhban Okulu planı / 06.11.2025
- Gazze tasarısına Rusya ve Çin neden çekimser kaldı? / 19.11.2025
- Borcun yükü dar gelirliye, gelirin aslan payı sermayeye / 18.11.2025
- Hazar'dan Akdeniz'e ABD güdümlü Türkiye-İsrail işbirliğinin taşları mı döşeniyor? / 15.11.2025
- Türkiye’de suçlardaki artış, küresel raporlara yansıdı / 14.11.2025
- Atatürk’e sevgi arttıkça, birileri kuduruyor! / 13.11.2025
- SDG mi Şam'a entegre olacak, yoksa Şam mı SDG'ye? / 12.11.2025
- Atatürk'ü anmaktan ziyade ANLAMAK lazım / 11.11.2025
- Her gün 1 kadın cinayete kurban gidiyor / 08.11.2025
- Ekümenikliğe uygun bir Ruhban Okulu planı / 06.11.2025


















































































