logo
20 NİSAN 2024

Zihniyeti düzeltmezsek FETÖ gider CÜTÖ gelir

05.08.2016 00:00:00
 Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) aldığı dış destekle beraber 15 Temmuz'da bir darbe girişiminde bulundu ve sağcısı-solcusu, Alevi'si-Sünni'si tüm milletimizin tek bilek tek yürek buna dur demesi ve de tanklara göğsünü siper etmesiyle bu menfur darbe geri püskürtüldü.
O gün bu gündür darbeciler, FETÖ ile bir şekilde irtibatlı olan şahıslar, kurumlar ciddi soruşturmalardan geçiyor, gözaltına alınıyor, tutuklanıyor. Peki, yıllardır kanser gibi ülkenin tepesinden tırnağına her yerine yayılmış olan, ipinin ucu yabancı istihbarat örgütlerin elinde olan bu örgütle sadece bu şekilde mücadele etmek yeterli mi? 
FETÖ'nin temel anlayışını, çıkış noktasını, nereden ve nasıl beslendiğini tespit etmeden bunlara karşı da mücadele vermeden elbette ki sağlıklı bir netice mümkün olmayacaktır. Ve unutmayalım ki, Prof. Dr. Haydar Baş'ın da son birkaç yazısında önemle altını çizdiği gibi, FETÖ ilk ve tek değildir. Tarihi süreç içinde FETÖ'nün benzeri birçok yapılanma İslam coğrafyasında yer almış, dini kullanarak ve çarpıtarak insanları zehirlemiş ve FETÖ darbe girişiminde olduğu gibi geçmişte de milli birlik ve beraberliğimizin önünde Haçlı Batı'nın bir tezgahı ve projesi olarak vazife almıştır.
FETÖ'nün beslendiği temel anlayışlar şunlardır:
Ehl-i Beyt düşmanlığı: Bunlar, Hz. Peygamberin (s.a.v.) Veda Haccı'nda "Size iki ağır emanet bırakıyorum; Allah'ın Kitabı Kur'an ve ıtretim Ehl-i Beyt'imdir. Bunlar Havz-ı Kevser'in başına varıncaya kadar asla birbirinden ayrılmaz" diye beyan buyurduğu, Meveddet ayetinde sevilmesinin farz kılındığı, Tathir ayetinde ise tertemiz oldukları bizzat Cenab-ı Hak tarafından ilan edilen Ehl-i Beyt'i hep dışlamışlardır. Ehl-i Beyt sevdalılarına hep düşman olmuşlardır.
Ehl-i kitap sevdası: Bunlar sevilmesi farz kılınan Ehl-i Beyt'e düşman olurlarken, Ehl-i Beyt'in yolundan giden, tek Allah'a iman eden, Hz. Peygamber'i seven, aynı kıbleye döndüğümüz, aynı Kur'an'ı kabul ettiğimiz Alevi ve Şiileri tekfir ederlerken; Allah'ı üçleyen, domuz eti yiyen ve Haç'a tapan, Kur'an'da müşrik olarak ifade edilen, Hz. Peygamber'in sürekli muhalefet edin diye emrettiği Ehl-i kitabı yani Hıristiyan ve Yahudilerle dost edinirler, onların da cennetlik olduklarını iddia ederler.
Atatürk düşmanlığı: Bunlar, dedeleri Said Nursi gibi, en büyük düşmanlığı Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk'e gösterirler. Seyit ve şerif olduğu, hem anne hem de baba tarafından Hz. Peygamberin torunu olduğu Osmanlı arşiv belgeleriyle ispatlanmış olan Atatürk'e dinsiz derler, ağza gelmedik hakaretler ederler, "beton Kemal" derler, molla yani din alimi olan annesi ve Ehl-i  Beyt aşığı babası için olmadık iftiralar atarlar.
Türk düşmanlığı: Bunlar Müslüman Türk kimliğine de düşmandırlar. Kendilerine verilen misyon gereği Hacı Bektaş-ı Veli'nin Anadolu'da Ehl-i Beyt mayasıyla oluşturduğu, Rum'u, Ermeni'yi dahi "ben de Türk'üm" dedirttiği anlayışı reddederler, tam tersini yaparak, etnik ayrımcılığı körükleyerek Hacı Bektaş'ın oluşturduğu bu birlik mayasını yok etmeye çalışırlar. Bunların milletvekilleri, sanatçıları, yorumcuları, gazetecileri hatırlarsanız hep, "Ben Türk değilim" imajını işlemişlerdir. Bunların el attıkları "Ben Pontus'um", "Ben Ermeni'yim" demeye başlar.
Batı hayranlığı: Bunlar, "ABD müsaade etmezse hiçbir şey yapamayız", "AB olmazsa olmaz", "Medeniyetin beşiği batıdır" gibi Müslüman Türk tarihini tamamen reddeden, tüm ilimlerinin şehrinin Hz. Peygamber, kapısının ise İmam Ali olduğunu reddeden bir anlayışa sahiptirler. Haçlı batıyı göklere çıkartılar, İsrail'i ise Ortadoğu'da tek otorite kabul ederler, Büyük İsrail projesi için ellerinden geleni yaparlar.
Dinlerarası diyalog misyonu: Bunların da dedelerinin de temel misyonu hep geçmişte bir İngiliz, son yüzyılda da bir ABD-Vatikan ortak projesi olan dinlerarası diyalog faaliyetlerinin misyoneri olmaktır. FETÖ lideri Gülen 1998 yılında Papa'ya yazdığı bir mektupta bu misyonun bir parçası olduğunu ilan etmiştir. Ondan sonraki süreçte hep bu çerçevede hareket ettiklerini, siyaseti de bu noktada yönlendirerek dinlerarası diyalog faaliyetlerini bir devlet politikası haline getirdiklerini görüyoruz.
Dini tahrif etme: Kelime-i tevhid'in ikinci kısmının kaldırılması, hutbelerde okunan "Allah katında tek din İslam'dır" ayetinin kaldırılması, İncil ve Tevrat öğretilerinin din dersi kitaplarında öğretilmesi, Hz. Peygambersiz ve Ehl-i Beytsiz bir din anlayışının empoze edilmesi, papazlarla, hahamlarla iftar sofraları, Hıristiyanların ve Yahudilerin de cennetlik olduğu yalanı, uygulamalı ders adı altında Müslüman Türk çocuklarına kiliselerde, havralarda ders verdirilmesi, 70 bin kilise evinin açılması ve bunların pastörlerinin nurcu evlerinde yetişmiş gençlerden belirlenmesi ve daha nice tahrifat çalışmalarını bunlar yapmıştır, yaptırmıştır.
Milli değerleri tahrif etme: Bunlar milli olan her şeye karşıdır. Devletin kurumlarına sızarak dışarıdan yıkamadıkları devleti, içine sızarak yok etmenin derdini taşırlar ve bu şekilde Türk milletini sahipsiz bırakarak, onu bütün değerlerinden kopararak Batının Şark Projesi'ni, güncellenmiş Sevr projesini hayata geçirmeye çalışırlar. "Türk bayrağı bez parçasıdır" diyen bunlardır, "Atatürk demode oldu", "Lozan hezimettir" diyen bunlardır ve bunlardan etkilenen siyasilerdir.
Müslüman'ı Müslüman'a kırdırmanın gayretinde olurlar. Bununla ilgili dini fetvalar uydururlar. Bunu yasaklayan bütün ayet ve hadisleri devre dışı bırakırlar. Kendileri ayetleri, Hz. Peygamberi, Ehl-i Beyt'i inkar ederler sözde Müslüman'dırlar, İslam'ı dört dörtlük yaşayanı da kafir ilan ederler.
Milleti adına samimi olanlara da düşmandırlar. Bu sebeple sürekli olarak devlet-millet, asker-sivil, Alevi-Sünni, Kürt-Türk birlik ve beraberliğini gündem eden, bunun için mücadele eden, milli projeler üreten Prof. Dr. Haydar Baş'a düşmandırlar. Yıllardır onun önünü kesmeye, onu karalamaya ve ona zarar vermeye çalışmışlardır. Ama şu bir gerçek ki eceli gelen köpek cami duvarına işer.
Bu FETÖ'nün beslendiği, sonucu darbe, cinayet, bölünme, istikrarsızlık, işgal olan zehirli temel anlayışlar bugün sadece FETÖ'de yoktur. Maalesef din kisvesi altında ama dünya menfaati uğruna ama koynunda taşıdığı gizli Haç uğruna ama cebinde taşıdığı İngiliz ya da amerikan pasaportu uğruna FETÖ'nün yolunu takip eden, Batının B, C ve D seçeneği olan şahıslar ve örgütler de vardır. Bunları bazen cübbeli görürsün bazen fesli?
Yani terörün beslendiği bu zehirli anlayışlara dur demeden, bunların toplum içindeki virüslerini temizlemeden FETÖ gider, CÜTÖ gelir.       
 
Murat Çabas / diğer yazıları
Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz
Beşiktaş 5 maç sonra kazandı
Galibiyet Serdar Topraktepe yönetiminde geldi
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz
Beşiktaş 5 maç sonra kazandı
Galibiyet Serdar Topraktepe yönetiminde geldi
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.