logo
21 AĞUSTOS 2025

25 milyon mutsuz insan!

26.06.2005 00:00:00
Hububat alım sezonunun tam ortasında bulunuyoruz. 350.000TL olarak açıklanan ve bu haliyle dahi maliyetin %100 altında kalan hububat alım fiyatı, şimdilerde bu rakamında çok çok altında seyrediyor. Buğdayına 220.000TL'den alıcı bulamıyor çiftçimiz. Bunun sebeblerinden birisi TMO'ne 30 tonluk alım kotası getirilmesinden kaynaklanıyor. Hatta 100 kadar noktada da TMO'ne ait alım merkezleri kapatıldı. Böylece hükumet tüccara şu mesajı vermiş oluyor:  "Ben devlet olarak hububat almayacağım, dileyen dilediği fiyattan alsın" Bu yolla tüccarın insafına terk edilen 14 Milyon çiftçi sonuç olarak Cumhuriyet tarihinin en büyük krizi ile karşı karşıya?Son 3 yıldır çiftçimiz bir önceki yılın altında kalan fiyatlarla mahsulünü elinden çıkarmaya çalışıyor. Bu bir rekor! ve bu rekorun karşılığını DİE 13 Nisan günü  şu şekilde tescillendirdi:"Türkiye'de yoksulların %36.19'unu tarım kesimi oluşturuyor. Diğer bir tesbite göre, günde 1 Doların altında geliri olan 21 Milyon kişiden 14 Milyonu kırsal kesimde yaşıyor." Evet fotoğraf çok acı verici ama son derece net:" Fakiri en bol sektör tarım sektörü, en yoksul  kesim de kırsal kesimdir." Bu hüzün verici fotoğraftan daha acısı, Türk köylüsü ve çiftçisi var oluş sebebi kendilerine ait  hakkı korumak olan Bakan tarafından, Başbakan tarafından "Gözünü toprak doyursun", "Bu millet sana mı çalışacak" denilerek aşağılanıyor, bir kambur gibi gösterilmeye çalışılıyor. Oysa bu asla doğru değil ve Cumhuriyeti kuran Türk köylüsü böyle bir aşağılanmayı hak etmiyor: Gerçek şu: "Türk çiftçisi dünya ülkeleri içinde en az destek alan çiftçidir..." Avrupa'da tarımın nüfus içindeki payı yüzde 2.5, tarımın Gayri Safi Milli Hasılaya katkısı yüzde 2'dir. Buna karşılık tarımın Gayri Safi Milli Hasıladan aldığı destek  yüzde 1,5'dur. Yani Avrupalı çiftçi, Milli Gelire verdiğine yakın bir desteği geri alıyor. Gelelim Başbakan'ın "kötü ekonominin müsebbibi" gibi göterdiği  Türk köylüsünün aldığı, daha doğrusu alamadığı desteğe!Bugün Türkiye'de  tarımın Gayri Safi Milli Hasılaya katkısı yüzde 11,5 düzeyindedir. Buna karşılık bütçeden  aldığı destek  binde 7'dir. Evet yanlış duymadınız Binde 7! Türk köylüsü ülke ekonomisine 12 puanlık  katkı yaparken, 1 puanlık dahi karşılık görmüyor.Oysa  sosyal ve stratejik pek çok nedenle Türkiye'yi yönetenler, tarımı ve tarım kesiminde çalışan milyonları görmezden gelemezler, gelmemeleri gerekir! Ayrıca böyle bir lüksümüz  de yok! Çünkü İMF ve AB'nin belirlediği tarım düşmanı gayrı milli politikaların sonucu dışa bağımlılıktır, kaostur, açlıktır, işsizliktir ve sosyal felakettir. Aldatmaca dünya fiyatlarıGelelim Hükumetin sıkça kullandığı "Biz buğdayı-şekeri Türk çiftçisi yerine dışarıdan alsak daha ucuza malederiz" argümanına?Buda kesinlikle doğru değil! Doğrusu şu: "Gelişmiş ülkelerde tarım ürünlerine 2 türlü fiyat uygulanmaktadır. Bunlardan birincisi borsada oluşan fiyat, ikincisi ise  çiftçiye ödenen maliyet artı kârdır. Çiftçi mahsulünü  Borsa' da oluşan fiyat üzerinden satar. Ancak Borsada yapılan satışın hemen ardından derhal devreye Devlet girer ve şayet satış fiyatı, Borsa'da oluşan fiyatın altında kalmışsa -ki çoğu kere böyledir- maliyet artı kâr olarak oluşan ederi çiftçisine takdim ederek aradaki farkı telafi eder." Yani Batı çiftçisi hiçbir zaman serbest pazarda oluşan Borsa üzerinden gelir elde etmez. O, maliyet artı kâr üzerinden hakkını alır.Bu şartlar altında,  hükumetin  "buğdayı, şekeri" dışarıdan ithal etsek Türkiye'de oluşan fiyatların altında alırız? iddiası anlamını yitiriyor. Çünkü ithalat yapalım denilen ülkeler Borsa fiyatı üzerinden dışarıya satış yapsalar dahi, kendi köylüsüne aradaki farkı ödüyorlar.  Şunuda hatırlatalım ki, ihracatçı ülkeler, ürün fazlası olan ülkelerdir. Malını satmak için ya da senin malını ucuza kapatabilmek için fiyat kırarlar. Senin de dövizin varsa alırsın veya döviz ihtiyacın çok olduğu için Borsa'da beliren fiyat üzerinden kendi tarm ürürnrünü satarsın. Ancak unutmamak gerekir ki, üretimden vazgeçmişsen, üretmiyorsan, artık satıcının belirlediği fiyattan almak zorunda kalmışsın, pazar olmuşsun demektir.Bu nedenle hükumet dünya fiyatları aldatmacasını bir tarafa bırakmalı, çiftçinin elindeki malı alırken "maliyet artı kâr" üzerinden fiyat belirlemelidir. Bir noktanın daha altını çizelim? AB ülkeleri 50 yıldır tarım üretimlerini müthiş desteklediler. Şimdi bu ülkeler için aslolan üretim değil, ürettiğini satmaktır. Oysa Türkiye için kritik nokta hala üretimin artırılmasıdır. Ülkemiz yıllardır mesela buğday üretimini 19 Milyon tondan 20'ye çıkaramıyor.Sözün özü AB kriterleri, Türkiye'nin tarım kriterleri olamaz.Devam edeceğiz?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Ahmet Erimhan / diğer yazıları
12 yaşındaki Zeynep'in acılı babası konuştu
"Dere yatağında önce terliğini ve kan izlerini gördüm"
Sirkeci arabalı vapur iskelesi Yenikapı'ya taşınacak
Tarihi yarımada ulaşım planı hayata geçiyor
MSB'den barış gücü iddialarına yanıt
'Öncelik ateşkesin sağlanması'
Zelenskiy-Putin görüşmesi için adres aranıyor
Zelenskiy Türkiye'yi işaret etti
İstanbul Valiliğinden karar
Sokak hayvanları toplanacak
Dedesi Filistin'de esir düşmüştü
Onbaşı Yusuf’un 107 yıllık mektup ve esir kartları
İsrail, ABD Kongre üyeleri üzerinde etkiye sahip
İddianın sahibi ABD Kongresi üyesi
Yolcu otobüsü orta refüjdeki ağaçlara çarptı
1 ölü, 13 yaralı
Manavgat Belediyesine yönelik operasyonda tutuklanmıştı
Okan Kaya serbest bırakıldı
Ukrayna, Avrupa ve NATO ile koordinasyona başlayacak
Konu güvenlik garantileri
İran, İsrail'e anlayacağı dilden konuştu
'Çok daha gelişmiş füzeler ürettik ve envanterimizde'
60 bin yedek askeri göreve çağırmıştılar
İsrail'in Gazze'ye saldırıları başladı
Kadıköy'de gol sesi çıkmadı
Fenerbahçe - Benfica maçı başladığı gibi bitti
Suriye'nin ithalat sınırlamasına bakanlıktan açıklama
"Tüm ülkelere uygulanmaktadır"
Muhittin Böcek'in oğlu Gökhan Böcek tutuklandı
Havalimanında gözaltına alınmıştı
12 yaşındaki Zeynep'in acılı babası konuştu
"Dere yatağında önce terliğini ve kan izlerini gördüm"
Sirkeci arabalı vapur iskelesi Yenikapı'ya taşınacak
Tarihi yarımada ulaşım planı hayata geçiyor
MSB'den barış gücü iddialarına yanıt
'Öncelik ateşkesin sağlanması'
Zelenskiy-Putin görüşmesi için adres aranıyor
Zelenskiy Türkiye'yi işaret etti
İstanbul Valiliğinden karar
Sokak hayvanları toplanacak
Dedesi Filistin'de esir düşmüştü
Onbaşı Yusuf’un 107 yıllık mektup ve esir kartları
İsrail, ABD Kongre üyeleri üzerinde etkiye sahip
İddianın sahibi ABD Kongresi üyesi
Yolcu otobüsü orta refüjdeki ağaçlara çarptı
1 ölü, 13 yaralı
Manavgat Belediyesine yönelik operasyonda tutuklanmıştı
Okan Kaya serbest bırakıldı
Ukrayna, Avrupa ve NATO ile koordinasyona başlayacak
Konu güvenlik garantileri
İran, İsrail'e anlayacağı dilden konuştu
'Çok daha gelişmiş füzeler ürettik ve envanterimizde'
60 bin yedek askeri göreve çağırmıştılar
İsrail'in Gazze'ye saldırıları başladı
Kadıköy'de gol sesi çıkmadı
Fenerbahçe - Benfica maçı başladığı gibi bitti
Suriye'nin ithalat sınırlamasına bakanlıktan açıklama
"Tüm ülkelere uygulanmaktadır"
Muhittin Böcek'in oğlu Gökhan Böcek tutuklandı
Havalimanında gözaltına alınmıştı
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.