İngiltere yaklaşık 4 yıl önce kısaca "Brexit" denilen Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılma kararını sancılı bir sürecin ardından 31 Ocak 2020 itibarıyla tamamladı.
Kısaca İngiltere AB'den ayrıldı.
Artık bir AB ülkesi değil…
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş Bey, her zaman olduğu gibi yine haklı çıktı. AB, Euro para birliğine geçtiği gün, AB ülkelerinde kutlamalar yapılırken, Prof. Dr. Baş, "AB 15 yıl içinde dağılacaktır" tespitinde bulunmuştu.
Ve gerekçelerini de bir bir sıralamıştı.
Bunlardan en önemlisi de; "ortak para" adımının, özellikle Almanya gibi ekonomik olarak büyüyen AB ülkelerinin para basma hakkını ellerinden alması, büyüdükleri nispette emisyonlarını genişletememeleri ve dolayısıyla ekonomik daralmaya gitmeleriydi.
İngiltere gibi AB'de baş çeken, AB'nin lokomotiflerinden olan, bu konuda Almanya ile yarışan bir ülkenin AB'den ayrılması, AB'nin tamamen sonunun geldiğini açıkça gösteriyor.
İngiltere AB'de bir menfaat bulabilseydi, hiç Brexit sürecini başlatır mıydı?
Peki, İngiltere'nin herhangi bir menfaat elde edemediği bir AB'de Almanya, Fransa, İtalya gibi ülkeler hiç menfaat elde edebilirler mi? Elbette ki hayır…
Esasen AB çoktan dağıldı ama Almanya büyük bedeller ödeyerek, tüm AB'nin yükünü sırtında taşımaya çalışıyor, onu tutmaya çalışıyor.
Elbette ki, bu Almanya için de sürdürülebilir bir durum değildir.
İngiltere'de AB karşıtı olan partiler önceleri 100 bin oyluk bir tabana sahipti.
2010 yılında bu taban 920 bine, 2015 yılında da 3 milyon 890 bine yükseldi.
AB karşıtlığındaki yükselişi görüyor musunuz?
Özellikle son dönemlerde İngiltere'de seçimler AB karşıtlığı ve Brexit sürecine kilitlendi.
AB karşıtı olan İngiliz seçmen iktidarları belirlemeye başladı. Ve son seçimde Brexit sözü veren Boris Johnson'ın kazanması da bunun net bir örneği oldu.
Peki, İngiltere'de seçmenin durumu bu da, diğer AB ülkelerinde nasıl?
Tüm AB ülkelerinde başta Almanya, Fransa ve İtalya'da olmak üzere tabanda AB karşıtlığı hızla yükselmektedir.
Hatta Fransa gibi ülkelerde parlamento hâkimiyeti AB karşıtlarının elinde…
İngiltere'nin ayrılışı diğer tüm AB ülkelerinin de çorap söküğü gibi dağılmalarına neden olacaktır.
Son günlerde İskandinav ülkelerinden olan Danimarka'dan, İngiltere ayrılmadan önce, 20 Ocak'ta bu konuda bir açıklama geldi.
Danimarka'nın sağcı partisi Danimarka Halk Partisi'nin milletvekili Morten Messerschmidt, Avrupa Birliği'nden çıkacaklarına yönelik bir açıklama yaptı.
Diğer ülkelerin de gelecek dönemde İngiltere'yi takip edebileceğini dile getiren Messerschmidt, "Danimarka, İngiltere'yi takip ederek Avrupa Birliği'nden ayrılacak. Bence Brexit başarılı olacak ve kıtada birçok ülke İngiltere'nin bu ayrılığını yani sınır kontrolüne sahip olmayı, sosyal politika ve göçmenlik konusunda söz sahibi olmayı ve finansal olarak darbe almamayı kıskanacak" dedi.
Danimarkalı siyasetçinin AB'den ayrılmak için gerekçelerine dikkat edin; sınır kontrolüne sahip olmak, sosyal politika ve göçmenlik konusunda söz sahibi olmak ve finansal olarak darbe almamak…
Bugün tüm AB üyesi ülkeler en azından bu hususlar konusunda şikâyetçi…
Messerschmidt, İngiltere'nin AB'den ayrılması sonrasında gündeme gelen felaket senaryolarına da değindi.
Gıda, elektrik ve ilaç sıkıntısı yaşanabileceği iddialarına yönelik, "Bu korku hikâyeleri hep ortaya çıkıyor. Ne zaman biri çıkıp AB'den ayrılma iddiasını gündeme getirse, bu tür felaket senaryoları ortaya çıkar" dedi.
İskandinavya'da AB karşıtı çok sayıda parti bulunuyor. İsveç'te Demokratlar Norveç'te İlerleme Partisi ve Finlandiya'da da Gerçek Finler Partisi bu görüşte…
AB ve AB ülkeleri ekonomik olarak da çok zor durumdalar…
AB ekonomisi 2019'un 4'üncü çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,1 büyüme kaydetti.
Bu, esasen "durağan" demektir. AB için oldukça olumsuz…
AB'nin başı Almanya'da perakende satışlar beklentilerin çok üstünde düştü, aylık bazda yüzde 3,3 azaldı. Beklenti yüzde 0,5'lik bir düşüştü.
Fransa ekonomisi ise, 2019'un son çeyreğinde yüzde 0,1 küçüldü.
AB ülkelerinin halkları, bir kendi durumlarına bakıyorlar, bir de Prof. Dr. Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'ni uyguluyan BRICS devletlerine bakıyorlar.
BRICS devletlerinin yükselişi, zirveye yerleşmesi, halklarının yoksulluktan tamamen kurtulmaları, tarımda, sanayide, silah teknolojisinde, üretimde, tüketimde her sahada lider olmaları gözlerini kamaştırıyor.
Ve istedikleri de BRICS devletlerinde örneğini gördükleri bu insan merkezli vatansever Modelin kendi ülkelerinde de uygulanması…
Türkiye de artık yıllardır peşinde koştuğu bu AB rüyasından uyanmalı, dünyada çözümün adresi olan ve içimizden çıkan Milli Ekonomi Modeli'ne, Modelin sahibini de baş tacı ederek dört elle sarılmalı.
Tek çıkışımız budur.
- Kriter ekonomiyse iktidarın şansı yok! / 16.03.2024
- Gazze’de soykırım ve bağımsızlığın önemi / 15.03.2024
- Milli kimliğimizi korumak için yeni anayasaya hayır / 13.03.2024
- ‘Memnun değilsen, mecbur değilsin’ / 12.03.2024
- Rahmet ve bereket ayına ulaştık / 09.03.2024
- Emekliler yılında emekli can çekişiyor / 08.03.2024
- Anketlere aldanmayın! / 06.03.2024
- Türk milleti ‘değişim’ istiyor / 05.03.2024
- 13 bin dolar kişi başı milli gelir nerede? / 02.03.2024