Batı'da bile birçok siyasetçi, gazeteci ve akademisyenler, ABD'nin Suriye'deki YPG/PKK merkezli terör örgütleri eliyle, ikinci bir İsrail devletini kuracağı konusunda ciddi uyarılarda bulunuyor.
ABD'nin kirli Suriye senaryosuna mercek tutan Kanadalı gazeteci Eva Bartlett, Russia Today'deki yazısında, Batı medyası ve siyaset dünyası tarafından 'özgürlük savaşçısı ve DEAŞ karşıtı kahramanlar' olarak sunulan terör örgütü YPG/PKK'nin gerçek yüzünü belgelerle ortaya koymuş.
'Kürtleri ve topraklarını savunuyorum' yalanına sığınan ABD kontrolündeki terör örgütü PKK-PYD-YPG, Rakka, Deyrizor, Tel Rifat ve Menbiç gibi Arap ve diğer etnik unsurlara ait hem en verimli arazilerin hem petrol sahalarının hem de su rezervlerinin bulunduğu bölgeleri kontrol ediyor.
ABD'nin bu stratejisi, birçok uzman tarafından vaktiyle Filistin topraklarında İsrail devleti kurmak isteyen fanatik Siyonistlerin 1940'larda izlediği siyasetin kopyası olarak niteleniyor.
Haliyle etnik temizlik ve toprak kazanmaya yönelik izlenmekte olan bu stratejiyi, Büyük İsrail devletini inşa etme projesi olarak görmek, en akıllıca bir yaklaşım olsa gerek.
Zira bu kapsamda ABD, terör örgütüne binlerce tır ve uçak dolusu ağır ve zırhlı silah yardımında bulundu.
ABD özel kuvvetleri ve Fransız askerleri şimdi de terör örgütü üyelerine verilen silahların nasıl kullanılacağı konusunda eğitim veriyor.
Kendisi bir emekli asker olan ve benim de görüşlerine fazlasıyla itibar ettiğim Prof. Dr. Sait Yılmaz, Türk Ordu'sunun PKK'yı tümüyle yok etmesi için Suriye'de konuşlanan ABD ile savaşmanın şart olduğunu söylüyor.
ABD'nin konvansiyonel olarak Suriye'de yer almadığını açıklayan Yılmaz, Türkiye'nin o bölgede sallanan ABD bayrağından çekinip geri dönmesinin kabul edilebilir olmadığını ekliyor.
Sait Yılmaz, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin operasyon alanının Irak değil, PYD ve PKK'nın Türkiye'ye karşı büyük bir hazırlık aşamasında olduğu Suriye'nin kuzeyine yapılmasının gerekliliğine ısrarla parmak basıyor.
Yunanistan'ın ABD maharetiyle kazandığı hava üstünlüğü ile Türkiye'ye karşı bir savaş hazırlığı içinde olduğu yönündeki çarpıcı açıklama da Sait Yılmaz'a ait.
Tüm bu gelişmeleri bugünlerde görebilmek aslında çok fazla bir akla ve stratejik derinliğe sahip olmayı gerektirmiyor.
Prof. Dr. Haydar Baş Bey, daha 1990 yılında ABD'nin Irak'a yaptığı ilk müdahale anında şu tespitleri yapmıştı:
"ABD'nin Irak'a girmesi büyük projenin ilk adımıdır. Hedef ülke Irak değil, Türkiye'dir. Asıl amaçlanan nihai hedef, büyük İsrail devleti projesidir.
Irak'ta kurulacak bir kukla devlet eliyle, Türkiye'nin Güneydoğu bölgesinde terör olayları gündeme getirilecektir. Çekiç Güç'e verilen görev de bu amaca hizmet etmektir."
Evet, bu tespitler 32 yıl önce Haydar Baş tarafından defaatle gündeme getirilmiş, tüm ilgili siyasi ve askeri çevreler ikaz edilmişti.
Keşke bu kadar şehitler verilmeden ve nice ocaklar yanıp kül olmadan bu ikazlara kulak verilseydi ve gereği yapılsaydı.
Yunanistan bize karşı bir hava operasyonu başlatırsa, aman Suriye'nin kuzeyine dikkat!
Asıl büyük darbe oradan planlanıyor!
- Türk ordusu hazır olmalı! / 17.06.2025
- MİT’in içinde MOSSAD ajanı var mı? / 16.06.2025
- Atatürk’e kumpas kuran alçak şerefsiz! / 11.06.2025
- Anayasa kalsın, lütfen siz gidiniz! / 06.06.2025
- Uzun dönem iktidar olmanın sırrı! / 05.06.2025
- Şara’ya suikast düzenlenecek, Kobani işbaşına getirilecek / 04.06.2025
- CHP-AKP-MHP-DEM aynı safta birleşti! / 03.06.2025
- En büyük darbe 24 Ocak kararlarıdır! / 02.06.2025
- 50 bin yıl yetecek enerji kaynağı: TORYUM / 29.05.2025