logo
25 NİSAN 2024

ABD, Ortadoğu’da istikrar istemiyor

04.10.2019 00:00:00

ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi'nin ne anlama geldiğini 2000'li yılların başında ABD eski Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, "22 İslam ülkesinin sınırlarının ve rejimlerinin değiştirilmesi" şeklinde özetlemişti.

Elbette ki sınırların değiştirilmesi "parçalamak", rejimlerin değiştirilmesi ise "parçalanan bu birimlere kontrol edilebilen kukla yönetimlerin yerleştirilmesi" anlamına geliyor.

Prof. Dr. Haydar Baş'ın o yıllarda yaptığı, "ABD olumsuz iklim şartları sebebiyle kendisine vatan arıyor ve vatan olarak da Ortadoğu coğrafyasını seçti" sözlerini hatırlayalım.

ABD'nin bu projesinin hayata geçmesi için oluşturduğu kukla yönetimler de zamanı geldiğinde sahip oldukları toprakları ABD'ye verecek şekilde oluşturulmalıydı.

Irak işgalinden sonra kurulan Barzani yönetimi işte böyle bir yönetimdi.

Hatta Mesut Barzani, bir adım öteye giderek, ABD'nin kendisine çizdiği çemberin biraz dışına çıkmak isteyerek bağımsız bir devlet olmayı planladı ama ABD buna müsaade etmedi.

Çünkü ABD'nin hedefi, Barzani'nin sadece ABD'ye vekâleten, emanetçi olarak bu coğrafyayı elinde tutmasıydı. Barzani'den tecrübe kazanan ABD, Suriye'deki planlarını biraz daha dikkatlice hayata geçirmeye çalıştı. 

Bu sefer vekâlet belirli bir aileye ya da belirli bir lidere verilmedi, kontrolü tamamen ABD'li yetkililerin elinde olacak şekilde bir yapılanma oluşturuldu.

Terör unsurlarından 110 bin kişilik yerel bir ordu kuruldu ama komuta yetkisi ABD'de; onbinlerce tır ağır silah gönderildi ama kontrolü yine ABD'de…

29 askeri üsle birlikte ABD, Suriye'de dizginleri tamamen elinde tutmaya çalışıyor.

Siyasi süreçte de ABD'nin planı, vitrinde tuttuğu ve terör unsurlarından oluşan Suriye Demokratik Güçleri'ni (SDG) ABD'ye bağlı özerk bir yönetim yapabilmek… Öyle ki, bu özerk yapı, ABD'nin üslerine ve askerlerine onay vererek, ABD'yi burada legal hale getirmiş olacak.

ABD'nin Cenevre'de özerk yönetime, merkezi yönetim yetkilerinin verilmesini istemesinin temel nedeni de bu…

Irak'ta işler ABD'nin istediği gibi gitmiyor.

Prof. Dr. Baş'ın 1991 yılında ifade ettiği gibi, ABD'nin Irak için hedefi, Şii, Sünni ve Kürt bölgesi olmak üzere 3 parçaya bölünmesiydi.

ABD, Irak'ta Barzani yönetimiyle beraber Irak'ı 2'ye böldü ama Şii ve Sünnileri parçalayıp diğer iki bölgeyi oluşturamadı. Şii ve Sünni liderlerin ABD'nin kurduğu tuzağa düşmediği Irak'ta yönetim, bugünlerde Barzani yönetimiyle de ilişkilerini geliştiriyor.

Önceki gün Erbil'de yapılan konferansta, oldukça sıcak mesajlar verildi.

Merkezi yönetimin Erbil yönetimine bütçenin bir kısmını gönderdiği ifade edilen açıklamada, Kerkük petrolünün Bağdat-Erbil yönetimleri olarak beraber ihraç edileceği belirtildi.

Bağdat-Erbil hattındaki istikrarın bölgedeki istikrar için tamamlayıcı unsur olduğu dile getirildi. 

Bu istikrar açıklamalarının hemen öncesinde başlayan kanlı protesto eylemleri elbette ki Irak'ta ve bölgede istikrar istemeyenlerin körüklediği olaylar…

Bağdat'ta devlet kurumlarının bulunduğu korunaklı Yeşil Bölge'ye iki füze atılması gösteriyor ki, bu eylemler normal vatandaşların yaptığı eylemler değil…

İşsizlik gibi ekonomik bahanelerle eylem yapanlar kamu binalarına füze fırlatmaz. Kirli bir el bunları sokağa döküyor, ellerine de füzeler veriyor.

Bu gelişmeler üzerine Bağdat yönetimi, güvenliği temin etmek için başkent Bağdat, Zikar (Nasiriyye), Meysan (Amara) ve Babil (Hile)'de sokağa çıkma yasağı ilan etti.

Konuyla ilgili önemli bir gelişme de ABD'nin kont-rolünde olan Suriye'nin kuzey doğusundan geldi. 

DHA'nın bölge kaynaklarına dayandırdığı habere göre, terör örgütü YPG tarafından Suriye'nin El Hol kampında tutulan IŞİD terör örgütü mensuplarının, Irak hükümeti güçlerine ve yerel halka karşı eylem yapmak şartıyla serbest bırakıldığı, Irak'a geçiş yapmalarına göz yumulduğu bilgisi alındı.

YPG böyle bir kararı kendisi alabilir mi?

Elbette ki hayır…

ABD'nin bu eylemlerden beklentisi, Irak'ta istikrarın sağlanmaması, daha da parçalanmasının temin edilmesi… Ayrıca mutlaka buradaki olayları başta İran gibi ülkelere sıçratma gayesi de var.

Bir taşla birkaç kuş vurayım hesabı…

Dikkat ederseniz, ABD, BOP kapsamında parçalamayı ve işgal etmeyi planladığı ülkelerde iki önemli argümanı kullanmaktadır: 

Ekonomik olumsuzluklar, mezhepsel ayrılıklar…

Bu konulardaki sorunlar çözülmedikçe, ABD bu yaraları deşmeye devam edecektir.

Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli, ekonomide yaşanan bütün olumsuzlukları ortadan kaldıran, gelir adaletini ve tam istihdamı sağlayan dünyada tek ekonomik sistemdir.

Yine Prof. Dr. Baş'ın ortaya koyduğu Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt tezi ve sahasında ilk ve tek olan Ehl-i Beyt Külliyatı, tüm mezhepsel ayrılıkları kendiliğinden ortadan kaldıracak kesin bir çözümdür.

İslam ülkeleri olarak bu çözümleri bir an önce hayata geçirirsek, gerçek barışı ve istikrarı elde ederiz; bu aşamadan sonra ABD ve ortaklarının kirli planları için yapabilecekleri hiçbir şey yoktur.

 
Murat Çabas / diğer yazıları
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.