İsrail'in Gazze'deki soykırımı 7 Ekim'den bu yana artarak devam ediyor.
Bugüne kadar evleri, hastaneleri, okulları, BM tesislerini, camileri, kiliseleri bombalayarak kuzeyden güneye, doğudan batıya sivilleri zorla yerinden eden İsrail, şimdi bu sivillerin sıkışıp kaldıkları yerde çadırları da hedef alıyor.
İsrail'in en büyük destekçisi ve bu manada soykırım ortağı olan ABD'nin yetkilileri ise hala üç maymunu oynamaya devam ediyorlar.
Hadi, Filistinli yetkililerin, BM raportörlerinin, sahadaki diğer kuruluşların yetkililerin açıklamalarına kulak tıkıyorlar, hatta medya basın organlarının yayımladıkları videoları ve haberleri de görmezden geliyorlar, peki ya ABD'nin içinden yapılan açıklamalara, yapılan suçlamalara ne diyorlar?
Bakın, İsrail'in yaptığı soykırım ve ABD'nin bu soykırıma verdiği destek sebebiyle ABD'li üst düzey bürokratlardan birçok kişi tepki göstererek görevinden istifa etti. Bunlardan birkaçını örnek olması hasebiyle aktaralım.
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Nüfus, Mülteciler ve Göçmenler Bürosunda çalışan üst düzey yetkililerden Stacy Gilbert, Joe Biden yönetiminin İsrail'in Gazze'ye yönelik politikaları sebebiyle istifa ettiğini açıkladı.
Amerikan Washington Post (WP) gazetesinin haberine göre Gilbert, İsrail'in Gazze'ye yönelik yardımları engellemediğine dair ABD Dışişleri Bakanlığı raporunun yanlış olduğu yönünde Bakanlık çalışanlarına mail attı.
Gilbert'in tepkisini çekerek istifasına yol açan raporla Biden yönetiminin, "İsrail'e milyarlarca dolar yardım göndermesinin meşrulaştırıldığı" ifade edildi.
Demek ki, üst düzey dışişleri bürokratının ifadesiyle neymiş, ABD İsrail'e yaptığı milyarlarca dolarlık yardımı meşrulaştırmak için, sahte raporlar hazırlıyormuş!
Biz demiyoruz, ABD'li üstü düzey bürokrat diyor.
İkinci örneğimiz yine ABD Dışişleri Bakanlığı'nda yöneticilik yapmış başka bir bürokratın açıklamaları…
ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan "Gazze politikası" nedeniyle istifa eden yönetici Josh Paul, sosyal medya hesabından Gilbert'in istifasına dair açıklama yaptı.
Paul, "Gilbert'in istifası Biden yönetiminin ve Dışişleri Bakanı (Anthony) Blinken'in Gazze'de 7 aydan uzun süredir devam eden katliamına karşı tamamen başarısız olduğunu vurgulamaktadır" ifadelerini kullandı.
Dikkat edin, İsrail'in Gazze'de yaptıklarına "katliam" diyor.
Üçüncü örnek ABD İçişleri Bakanlığı'ndan…
ABD İçişleri Bakanlığı Personel Şefi'nin Özel Asistanı Lily Greenberg Call, 16 Mayıs'ta Biden yönetiminin İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına verdiği destek nedeniyle görevinden istifa ettiğini açıklamıştı. Görevine Biden tarafından atanmış Yahudi kökenli çalışan Call, Biden yönetimine 'daha iyi bir Amerika' için katıldığını belirterek, "Bununla birlikte, vicdanım artık Başkan Biden'ın İsrail'in Gazze'de devam eden soykırımına verdiği korkunç destek nedeniyle bu yönetimi temsil edemeyeceğimi söylüyor" değerlendirmesini yaptı.
Lily Greenberg Call, İsrail'in Gazze'de "soykırım" yaptığından bahsediyor ve ABD'nin bu soykırıma destek verdiğini vurguluyor. Üstelik Call, Yahudi kökenli. Demek ki, İsrail'in yaptıklarına soykırım demek, İsrail'i bu noktada eleştirmek, bir Yahudi antiseminist olamayacağına göre, asla ve asla "antisemitizm" değilmiş.
Dördüncü örneğimiz ABD Savunma Bakanlığı'ndan…
ABD Savunma Bakanlığına (Pentagon) bağlı Savunma İstihbarat Ajansında (DIA) çalışan Binbaşı Harrison Mann 13 Mayıs'ta, ülkesinin, İsrail'in Gazze'deki saldırılarına verdiği "koşulsuz" destek nedeniyle görevinden istifa ettiğini duyurdu, ABD'nin bu politikasının Gazze'de "on binlerce masum Filistinlinin öldürülmesini ve aç bırakılmasını mümkün kıldığını" vurguladı.
ABD'li yetkilinin ifadesiyle, İsrail Gazze'de Hamas'la mücadele etmiyor, bilakis on binlerce masum sivili öldürüyor, onları aç bırakıyor.
Beşinci örneğimiz ABD Hava Kuvvetleri'nden…
ABD Hava Kuvvetleri'nde görevli 25 yaşındaki Aaron Bushnell, 24 Şubat'ta, İsrail'in Washington Büyükelçiliği önünde "Artık soykırım suçuna iştirak etmeyeceğim" dedi ve başından aşağı benzin dökerek kendisini ateşe verdi. O da İsrail'in Gazze'de soykırım yaptığını vurguluyor ve ABD'nin bu suça ortak olduğunu belirtiyor.
Dikkat ederseniz bu ABD'li yetkililer İsrail'in yaptığı soykırım ve ABD'nin buna desteği sebebiyle görevlerinden istifade ettiler, hatta bazıları kendilerini tepki olarak ateşe bile verdi. İsrail'in Gazze'de yaptığı vahşetin soykırım olduğunu bütün dünya haykırırken, hatta ABD'li üst düzey bürokratlar bile bunu en üst perdeden ifade ederken, ABD Başkanı ve Dışişleri Bakanı'nın hala kalkıp, biz yeterli delil göremiyoruz diye açıklamalarda bulunmaları, ABD yönetiminin bu soykırımın tarafı olduğunu çok net bir şekilde göstermektedir.
Bu şartlar altında, eğer daha adil bir dünyadan bahsedilecekse, Birleşmiş Milletler'de, soykırım destekçisi ABD'nin veto hakkı acilen iptal edilmelidir.
Ardından İsrail'in tüm yetkilileri ve ABD'den İsrail'e tüm koşulsuz destek sağlayan yetkililer mutlaka soykırım suçuyla yargılanmalıdır.
- ABD, İsrail ve İran arasında ‘ilginç’ bir ateşkes / 25.06.2025
- ABD, İran’la müzakere mi istiyor, mütareke mi? / 24.06.2025
- İran, Hürmüz Boğazı kartını kullanır mı? / 21.06.2025
- İsrailli sunucu: “Finalde Türkiye var” / 19.06.2025
- Geçmiş olsun Sayın Ümit Özdağ / 18.06.2025
- İsrail için sadece Tahran değil, Ankara yolu da açıldı! / 17.06.2025
- İsrail zulmünü genişletiyor: Türkiye de hedefte / 14.06.2025
- Ortadoğu yeni bir savaşa mı hazırlanıyor? / 13.06.2025
- Ekonomik sıkıntılar nüfus krizini tetikliyor / 12.06.2025