ABD tarafından sırtından hançerlenen Barzani, şok üstüne şok yaşamaya devam edince 25 Eylül'de gerçekleşen bağımsızlık referandumunun sonuçlarını askıya alma kararı aldı. Barzani yönetiminden yapılan açıklamada, bu askıya alma kararının yanı sıra, bölgedeki tüm çatışmaların ve askeri oprasyonların son bulması ve de Irak Anayasası temelinde merkezi hükümetle diyalogun yeniden başlatılması talepleri de vardı.
Barzani yönetimi önceki gün de 1 Kasım'da yapılması planlanan genel seçimlerin 8 ay sonrasına ertelendiğini duyurmuştu. Gerekçe ise yaşanan kaos sebebiyle hiçbir partinin aday göstermemiş olması?
Barzani bu süreçte çok ciddi darbe yedi. Önce tartışmalı bölgelerden çekilmek zorunda kaldı. Uzun süredir desteğini aldığı ve beraber hareket ettiği Talabani'nin KYB'si yolları ayırdı. Uluslar arası desteğini kaybetti. Muhalefet partileri tarafından hezimetin sorumlusu olarak istifası istendi. Petrol ihracatı günlük 600 bin varilden 225 bin varile, yaklaşık 3'te 1'e düştü. Zaten zor durumda olan ekonomisi büyük bir darbe yedi.
Ve son olarak muhalefet partileri 5 maddelik ortak bir bildiri yayınladılar. Bu bildiride, bölgesel yönetimin lağvedilmesi, bölgede uluslar arası gözlemcilerin katılımıyla hilesiz ve adaletli yeni bir seçimin yapılması talep edildi.
Bugüne kadar bölgenin kaymağını yiyen Barzani ailesinin bu talepleri kabul etmesi pek mümkün gözükmüyor, bu da bölgenin parçalanacağını gösteriyor.
Zaten Talabani'nin kontrolündeki KYB'nin referandum sonrası Irak hükümetiyle yaptığı mutabakat çerçevesinde yeni bir bölgenin oluşturulacağı belirtilmişti.
ABD'nin derdi mevcut şartlarda Barzani'yi tamamen bitirmek değil? Ama Ortadoğu'daki hesapları güçlü bir Barzani'yi değil, küçültülmüş, kolu kanadı kırılmış kontrol edilebilir bir Barzani'yi zorunlu kılıyor.
ABD'nin Ortadoğu hesabını da Prof. Dr. Haydar Baş Bey'den yıllardır duyuyoruz ve ifade ediyoruz: Bu coğrafyayı kendi vatanı yapmak?
ABD, küresel iklim şartlarındaki olumsuzluklardan en az etkilenecek olan coğrafyanın Ortadoğu olduğunu biliyor ve buradaki devlet varlıklarını işgallerle, terörle, etnik ve mezhepsel ayrımcılıkları körükleyerek parçalamak istiyor.
Büyük Ortadoğu projesi (BOP) kapsamında 2001'de gerçekleşen 11 Eylül saldırılarından bu yana Ortadoğu'da gerçekleştirdiği yıkımın hedefi de bu?
Irak'ta önce Barzani bölgesini oluşturdu Irak'ı ikiye böldü, geri kalan bölgede de Şii-Sünni çatışmalarını körükledi, 25 Eylül 2017 referandumundan sonra da yukarıda anlattığımız gibi Barzani'nin hakim olduğu bölgeyi parçalıyor.
Aynı hesapların Suriye'nin kuzeyinde de olduğunu daha önceki yazılarımızda ifade etmiştik. Hatta haftalık Economist dergisinin Suriye Demokratik Güçlerinin (SDG) ve sonrasında da PYD'nin bölünebileceğini ifade eden analizine yer vermiştik.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un önceki gün yaptığı açıklamalar ABD'nin böyle bir hesap içinde olduğunu doğrular mahiyette? Suriye'de yerel konseyler kurulmasını öngören yeni ABD politikasıyla ilgili soru işaretleri bulunduğunu söyleyen Lavrov, "ABD'nin Suriye'de yerel konseyler kuracak olmasının bizi tedirgin etmemesi imkânsız. Konuyla ilgili sorularımızı Washington'a iletiyoruz ve dürüst bir yanıt almayı bekliyoruz" diye konuştu.
ABD, Suriye'nin kuzeyinde bütüncül güçlü bir yapı değil, yerel konseyler planlıyor. Yani kontrol edebileceği parça parça yapılar? Irak'ın kuzeyinde ağzı yandı, Suriye'nin kuzeyini üfleyerek yiyor.
Hatırlarsanız, ABD'nin desteklediği PYD, Suriye'nin kuzeyinde 4 kanton, yani özerk yerel bölgeler açıklamıştı: Cezire Kantonu (21 Ocak 2014), Kobani Kantonu (27 Ocak 2014), Afrin Kantonu (29 Ocak 2014) ve TSK'nın Fırat Kalkanı operasyonuyla girdiği bölgede de Şahba Kantonu (Ağustos 2017)
ABD'nin planladığı yerel konseylerin hepsinin ortak noktası; ABD'nin menfaatlerine hizmet edecek, buralarda ABD üsleri, ABD askerleri olacak ve ABD bayrakları dalgalanacak.
Yani Prof. Dr. Baş'ın yıllar öncesinde öngördüğü gibi adım adım bu bölgeydi de kendisine vatan yapacak.
Hedefte olan Türkiye'nin de yapması gereken, Prof. Dr. Baş'ın ısrarla ifade ettiği gibi üniter yapısını korumak; milli projelerle tam bağımsız olarak, Atatürk'ün çizgisinde yürüyerek, güçlü bir devlet olarak bu yapıyı taçlandırmaktır.
Barzani yönetimi önceki gün de 1 Kasım'da yapılması planlanan genel seçimlerin 8 ay sonrasına ertelendiğini duyurmuştu. Gerekçe ise yaşanan kaos sebebiyle hiçbir partinin aday göstermemiş olması?
Barzani bu süreçte çok ciddi darbe yedi. Önce tartışmalı bölgelerden çekilmek zorunda kaldı. Uzun süredir desteğini aldığı ve beraber hareket ettiği Talabani'nin KYB'si yolları ayırdı. Uluslar arası desteğini kaybetti. Muhalefet partileri tarafından hezimetin sorumlusu olarak istifası istendi. Petrol ihracatı günlük 600 bin varilden 225 bin varile, yaklaşık 3'te 1'e düştü. Zaten zor durumda olan ekonomisi büyük bir darbe yedi.
Ve son olarak muhalefet partileri 5 maddelik ortak bir bildiri yayınladılar. Bu bildiride, bölgesel yönetimin lağvedilmesi, bölgede uluslar arası gözlemcilerin katılımıyla hilesiz ve adaletli yeni bir seçimin yapılması talep edildi.
Bugüne kadar bölgenin kaymağını yiyen Barzani ailesinin bu talepleri kabul etmesi pek mümkün gözükmüyor, bu da bölgenin parçalanacağını gösteriyor.
Zaten Talabani'nin kontrolündeki KYB'nin referandum sonrası Irak hükümetiyle yaptığı mutabakat çerçevesinde yeni bir bölgenin oluşturulacağı belirtilmişti.
ABD'nin derdi mevcut şartlarda Barzani'yi tamamen bitirmek değil? Ama Ortadoğu'daki hesapları güçlü bir Barzani'yi değil, küçültülmüş, kolu kanadı kırılmış kontrol edilebilir bir Barzani'yi zorunlu kılıyor.
ABD'nin Ortadoğu hesabını da Prof. Dr. Haydar Baş Bey'den yıllardır duyuyoruz ve ifade ediyoruz: Bu coğrafyayı kendi vatanı yapmak?
ABD, küresel iklim şartlarındaki olumsuzluklardan en az etkilenecek olan coğrafyanın Ortadoğu olduğunu biliyor ve buradaki devlet varlıklarını işgallerle, terörle, etnik ve mezhepsel ayrımcılıkları körükleyerek parçalamak istiyor.
Büyük Ortadoğu projesi (BOP) kapsamında 2001'de gerçekleşen 11 Eylül saldırılarından bu yana Ortadoğu'da gerçekleştirdiği yıkımın hedefi de bu?
Irak'ta önce Barzani bölgesini oluşturdu Irak'ı ikiye böldü, geri kalan bölgede de Şii-Sünni çatışmalarını körükledi, 25 Eylül 2017 referandumundan sonra da yukarıda anlattığımız gibi Barzani'nin hakim olduğu bölgeyi parçalıyor.
Aynı hesapların Suriye'nin kuzeyinde de olduğunu daha önceki yazılarımızda ifade etmiştik. Hatta haftalık Economist dergisinin Suriye Demokratik Güçlerinin (SDG) ve sonrasında da PYD'nin bölünebileceğini ifade eden analizine yer vermiştik.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un önceki gün yaptığı açıklamalar ABD'nin böyle bir hesap içinde olduğunu doğrular mahiyette? Suriye'de yerel konseyler kurulmasını öngören yeni ABD politikasıyla ilgili soru işaretleri bulunduğunu söyleyen Lavrov, "ABD'nin Suriye'de yerel konseyler kuracak olmasının bizi tedirgin etmemesi imkânsız. Konuyla ilgili sorularımızı Washington'a iletiyoruz ve dürüst bir yanıt almayı bekliyoruz" diye konuştu.
ABD, Suriye'nin kuzeyinde bütüncül güçlü bir yapı değil, yerel konseyler planlıyor. Yani kontrol edebileceği parça parça yapılar? Irak'ın kuzeyinde ağzı yandı, Suriye'nin kuzeyini üfleyerek yiyor.
Hatırlarsanız, ABD'nin desteklediği PYD, Suriye'nin kuzeyinde 4 kanton, yani özerk yerel bölgeler açıklamıştı: Cezire Kantonu (21 Ocak 2014), Kobani Kantonu (27 Ocak 2014), Afrin Kantonu (29 Ocak 2014) ve TSK'nın Fırat Kalkanı operasyonuyla girdiği bölgede de Şahba Kantonu (Ağustos 2017)
ABD'nin planladığı yerel konseylerin hepsinin ortak noktası; ABD'nin menfaatlerine hizmet edecek, buralarda ABD üsleri, ABD askerleri olacak ve ABD bayrakları dalgalanacak.
Yani Prof. Dr. Baş'ın yıllar öncesinde öngördüğü gibi adım adım bu bölgeydi de kendisine vatan yapacak.
Hedefte olan Türkiye'nin de yapması gereken, Prof. Dr. Baş'ın ısrarla ifade ettiği gibi üniter yapısını korumak; milli projelerle tam bağımsız olarak, Atatürk'ün çizgisinde yürüyerek, güçlü bir devlet olarak bu yapıyı taçlandırmaktır.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Vatandaşın refahı için maaşa zam yapmamak! / 24.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024