Dün çok acı bir haber yansıdı haber bültenlerine… Hatay Valiliği önüne gelen bir vatandaşımız üzerine benzin dökerek kendini yaktı. Sebebi malum; ekonomik sorunlar, geçim sıkıntısı… Vatandaş, kendisini durdurmak isteyenlere, "Çocuklarım aç, iş istiyorum anlamıyor musunuz?" diye feryat etti.
Uzun süredir işsiz olduğu öğrenilen vatandaş, yaşadığı işsizlikten bunaldığını belirtti.
Bu vatandaşımız, milyonlarca işsizimizden birisi… Kanayan yara işsizlik, kalıcı bir şekilde çözülmediği müddetçe maalesef bu tür vakalarla karşılaşmaya devam edeceğiz.
Geçtiğimiz aylarda elektrik faturalarını ödeyemeyen, aylardır iş bulamayan, karnını doyuramayan ailelerin toplu intiharlarına hep birlikte şahit olmadık mı?
Milyonlarca işsiz iş bulamazken, hiçbir gelire sahip değilken, çalışanlar da aldıkları maaşlarla açlığa ve yoksulluğa mahkum…
Bakanımız her ne kadar asgari ücretimizin birçok AB ülkesinden iyi olduğunu söylese de, asgari ücreti Euro bazında hesapladığımızda brüt 446 euro ile Avrupa ülkeleri arasında son sıralardayız.
Vatandaş borç batağında… Elbette ki borç batağında olur, bu işsizlik ve gelirsizlik tablosuyla borç batağında olmaması mümkün mü?
BDDK'nın açıkladığı son verilere göre, vatandaşın bireysel tüketici kredileri 480,6 milyar TL'ye, kredi kartı borçları ise 118,9 milyar TL'ye yükseldi.
Yani vatandaşların toplam borçları 600 milyar TL'ye dayandı. Soruyorum, vatandaşların bu dar gelir tablosuyla bu kadar devasa bir borcu kapatabilmesi mümkün mü?
Zaten bankaların açıkladığı batık kredi miktarı 151,9 milyar TL… Borçlar ödenemiyor, ödenemeyen kredilerin miktarı gün be gün artıyor.
Türkiye'nin önemli sanayi kuruluşlarını içinde barındıran TÜSİAD'ın önceki gün Türkiye ekonomisiyle alakalı yaptığı açıklamalar önemli...
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Kaslowski, iç talepteki daralmadan bahsetti, siyasilerin faiz indirimli krediler vasıtasıyla iç talebi toparlamaya çalışmasından bahsetti ve şu tespitte bulundu:
"Geçmiş tecrübelerimizden de biliyoruz ki, sadece kredi genişlemesi ile büyüme sürdürülebilir değil. Bu tür büyümeler, verimlilik artışı getirmiyor. Yalnızca talebi artırarak ekonominin ısınmasına, yükselen enflasyon ve borç sorununa yol açıyor."
Vatandaşlar kredi teşvikleriyle sürekli borçlandırılıyor; en asli ihtiyaçlarını bile geliriyle değil, borçla karşılaması sağlanıyor.
Sonuç, işte yukarıdaki borç ve batık kredi tablosu ve de ardından intiharlar…
TÜSİAD yetkilisi, konuşmasında kapitalizmin ve küreselleşmenin insanların gelirleri arasında büyük uçurumlar oluşturduğunu belirtti ve şunları söyledi:
"Bireyler arasında gelir ve servet uçurumları ortaya çıktı. Bloomberg'in listesine giren dünyanın en zengin 2 bin 153 milyarderinin servetlerinin toplamı dünya nüfusunun yüzde 60'ının tamamından daha fazla. Bu adaletsizlik sisteme olan güveni sarsıyor. Bu duruma kimlik problemleri de eşlik ediyor."
Bu tabloya yol açan eski düzenin, yani kapitalist mantığın tıkandığını ifade eden TÜSİAD yetkilisi Çin'in dünyanın en büyük ekonomisi olma yolunda ilerlediğini belirtti ama bunu nasıl başardığının detaylarına girmedi. Bunu biz ifade edelim.
4 milyar nüfusa sahip olan BRICS devletlerinden olan Rusya ve Çin gibi devletler 2013 yılından bu yana Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'ni (MEM) uyguluyor.
Uluslar arası Milli Ekonomi Modeli kongrelerine bizzat katılan ve tebliğ sunan BRICS İş Geliştirme Konseyi Başkanı Prof. Dr. Vladimir Gorbanovski, BRICS devletlerinin MEM'le dünyanın zirvesine oturduklarını belirtmişti.
Zaten Rusya, bu noktaya MEM'le geldiğini Modelin sahibi Prof. Dr. Baş'ı 27 Şubat 2013 tarihinde Dumasına davet ederek, 6 saat Modelini anlatma fırsatı vererek bizzat ilan etmişti.
Çin, uyguladığı MEM'le yoksulluğu tamamen bitirirken, Rusya da vatandaşlarının gelirini yoksulluk sınırının üstüne taşıdı.
Bakın Rusya ile ilgili bir güncel örnek daha verelim. Dün Rusya'nın yeni Başbakanı Mihail Mişustin, Rusya lideri Putin'in de katıldığı hükümet üyeleriyle bir araya geldiği toplantıda "halkın tüketim kabiliyetini artıracak adımlar atacaklarını" açıkladı.
Kısa süre önce göreve başlayan Başbakan Mişustin, ekonomik atılım hedefi doğrultusunda atmayı planladığı kilit adımları açıkladı ve "tüketici talebininin sosyal paketlerin yardımıyla artırılmasının planlandığını" söyledi.
Yani Rusya, MEM'in sosyal devlet projeleriyle tüketimin canlandırılması projesine tam gaz devam ediyor.
Bu konuda yeni yeni adımlar atmaya hazırlanıyor.
Ülkemizde işsizlik bitsin, intiharlar sona ersin, vatandaşların geliri artsın, üretim canlansın, borçlar ödensin, gelir adaletsizliği ortadan kalksın, ülkemize barış ve huzur gelsin istiyorsak, bunun tek yolu dünyada yeni denge merkezi olan MEM'in projelerini, Prof. Dr. Baş'ı baş tacı ederek uygulamaktır.
Gerisi boş…
- Kriter ekonomiyse iktidarın şansı yok! / 16.03.2024
- Gazze’de soykırım ve bağımsızlığın önemi / 15.03.2024
- Milli kimliğimizi korumak için yeni anayasaya hayır / 13.03.2024
- ‘Memnun değilsen, mecbur değilsin’ / 12.03.2024
- Rahmet ve bereket ayına ulaştık / 09.03.2024
- Emekliler yılında emekli can çekişiyor / 08.03.2024
- Anketlere aldanmayın! / 06.03.2024
- Türk milleti ‘değişim’ istiyor / 05.03.2024
- 13 bin dolar kişi başı milli gelir nerede? / 02.03.2024