logo
19 MART 2024

Adalet herkese lazımdır

19.10.2019 00:00:00

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 2'inci maddesinde "sosyal bir hukuk devleti" olduğumuz yazılıdır.

Anayasamızın Başlangıç bölümünde, "Her Türk vatandaşının Anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak millî kültür, medeniyet ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddî ve manevî varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğu" ifade edilir.

Anyasamızın 5'inci maddesinde devletin amaç ve görevleri olarak, "kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddî ve manevî varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmak" olarak belirtilir.

Mahkemelerimizin duvarlarında "Adalet mülkün temelidir" yazılıdır. Hukukun üstünlüğü esastır. Bu, her ortamda vurgulanır.

Bütün bu anayasal gerçeklere rağmen, bizler mahkemelerimizde hukuki bir karar alamıyorsak, adaleti tesis edemiyorsak söyler misiniz biz hangi noktaya doğru gidiyoruz? Mahkemede adalet olmadığı zaman, sokakta nasıl olsun?

"Adalet herkese lazımdır" der, atalarımız… Bu söz boşuna, öylesine söylenmiş bir söz değildir, yaşanılan gerçeklerin neticesinde söylenmiş bir sözdür.

Bizler anayasal bir hak olan hukuk eşitliğini her bir ferdimize olması gerektiği şekilde uygulamazsak, birilerine imtiyazlar sağlayıp, birilerine de haklı olduğu halde haksızdır diye hüküm verirsek, suçluyu suçsuz deyip ödüllendirir, suçsuzu, hakkını hukukla arayanı suçlu ilan edersek adalet sağlanabilir mi?

Yarın devran döner, adalet size de lazım olur ama bulamazsınız. Bozulmuş hukuk çarkları içinde çare aramak için bir sağa bir sola koşarsınız ama hiçbir neticeye ulaşamazsınız, derdinizi kimseye anlatamazsınız.

Bunları neden anlatıyorum, çünkü ülkemizin mümtaz şahsiyetlerinden, ortaya koyduğu dünya çapındaki çalışmalarla çözülemez kabul edilen bütün sorunları çözen modeller ve formüller ortaya koyan Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın 16 Ekim'de bir mahkemesi vardı.

Prof. Dr. Baş'ın yardımseverliğinin bir neticesi olarak borç verdiği bir şahıstan ticari alacağını tahsil etme aşamasındaki sorunlarla başlayan süreç, alacaklı Prof. Dr. Baş'ın aleyhine siyasi bir infaz davasına dönüştürüldü.

Borçlu olan şahsın, 11 Nisan 2014 tarihli haciz tutanağında "borcu kabul ediyorum" diye imzası var. 

Borcun geri ödenmesine ilişkin senetlerin hazırlanmasında alacaklı Prof. Dr. Baş'ın hiçbir müdahalesi yok. Borcun karşılığı olan senetler, 2011 yılında bizzat borçlu şahsın ofisinde ve o dönem borçlunun avukatı olan Lütfullah Önder'le beraber hazırlanıyor.

Dikkatinizi çekerim, Av. Lütfullah Önder, 2011 yılında borçlu şahsın avukatı, Sayın Baş'ın değil… Yani senede atılan imzada alacaklı Prof. Dr. Baş'ın hiçbir müdahalesi yok, bir azmettirme de söz konusu değil… Çünkü Önder, borçlunun resmi avukatı… Senetleri zorla imzalatma gibi bir şey söz konusu değil, çünkü borçlu, Sayın Baş'ın olmadığı bir yerde kendi rızasıyla ve kendi avukatıyla borcuna mukabil olarak bu senetleri düzenliyor.

Daha sonra da, bu senetleri yine kendi rızasıyla 2 ayrı tarihte kargoyla alacaklı Prof. Dr. Baş'ın adresine gönderiyor. Gönderen kim, borçlu şahıs… 

Bu bilgiler de mahkemedeki duruşmalarda bizzat kendi beyanlarıyla sabit… Üstelik borçlu şahıs, bu senetlerin bir kısmını da ödüyor. Bu pratik durum da borç-alacak ilişkisini ortaya koyuyor.

Alacaklı olan ve hukukun dışına zerre kadar çıkmayan, bir trafik cezası bile olmayan Prof. Dr. Baş'ın yüzde 100 haklı olduğu bir davada suçlu çıkarılması için ciddi bir uğraş veriliyor. 

Karara imza atacak hâkim bulunamadığı için dava sürekli yıllarca uzatılıyor ve mahkeme heyeti defalarca değiştiriliyor. Davanın her aşamasında müdahaleler ve baskılar yapılıyor.

Son karar duruşmasında, 3 kişilik mahkeme heyetinin 1'i apar topar değiştiriliyor, davaya ilk kez girmiş olan bir hâkimin oyuyla 2'ye 1 şeklinde karar çıkarılıyor.

Borçlu şahıs, borç senetlerinin kendisinden zorla alındığını iddia ediyordu, mahkeme bu konuda, alacaklı olan Sayın Baş'a beraat kararı veriyor. Ama ilginçtir ki, "hukuka aykırı elde edilmiş boş senedi doldurma" suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezasına hükmediyor. Şu tezatı görüyor musunuz? Halbuki senetlerin nasıl hazırlandığını ve Sayın Baş'a ulaştırıldığını yukarıda anlattık ve bunlar belgeli bir şekilde mahkeme tutanaklarında var.

Avukat Lütfullah Önder bu konuda şunları söylüyor: 

"Kurduğu hükümle mahkeme; senetlerin zorla alınmadığını söylerken senetlerin hukuka aykırı ele geçirildiğini söylemesi ve bunun üzerinden cezalandırma yoluna gitmesi hukuken izah edilebilir bir durum değildir. 

Müşteki tarafın dahi ileri sürmediği bir şekilde cezalandırma kararı verilmesi hukuk sistemimiz açısından çok acı vahim bir durumdur." 

Böylesi bir karara mahkemenin nasıl bir gerekçe yazacağı gerçekten merak konusu... 

Sayın Önder'in de ifade ettiği gibi, "Verilen karar, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının ne kadar büyük bir yara aldığını bir kez daha ortaya koymaktadır."

Dava şimdi İstinaf sürecinde, yani bir üst mahkemede… Bu sefer gerçek adaletin tecelli edeceğine inanıyoruz, çünkü başta da ifade ettiğimiz gibi "adalet herkese lazım."

 
Murat Çabas / diğer yazıları
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
8 yılda çıkan yerli sermaye 600 milyar dolar
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
Ali Koç'tan tarihi çıkış
'Gerekirse bir alt lige düşeceğiz'
TİP adaylığını çektiğini duyurmuştu
Ses kayıtları yayınlandı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
8 yılda çıkan yerli sermaye 600 milyar dolar
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
Ali Koç'tan tarihi çıkış
'Gerekirse bir alt lige düşeceğiz'
TİP adaylığını çektiğini duyurmuştu
Ses kayıtları yayınlandı
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.