Geçen hafta orman yangınlarının HAARP gizli silahıyla çıkarılmış olma ihtimali üzerinde durmuştum.
Kesin olarak yangını çıkaran odur veya şudur demek yerine, istihbaratın bu olayı uluslararası bağlantıları da göz önüne alarak çok iyi bir çalışma yapması gerekir demek daha akıllıca olur.
Olay benim dediğim gibi olmuşsa zaten kral çıplak olmuş. Ve biz de her şeyin tüketilip bittiğini bütün dünyaya ilan etmiş olduk.
Hep bir inat ve kör ideolojik saplantılar yüzünden ülke tamamen yanıp bitmeden millet olarak ayıkmak için acaba daha ne olmasını bekliyoruz?
Atatürk'ün kurumlarına bu düşmanlık neden?
Akıl alır gibi değil sevgili okurlar…
THK, Cumhuriyet'in ilanından 16 ay sonra 16 Şubat 1925'te Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün emirleriyle "Türk Tayyare Cemiyeti" adıyla kuruldu.
Cemiyetin kuruluş amacı; Türkiye'de havacılık sanayisini kurmak havacılığın askeri, ekonomik, sosyal ve siyasal önemini anlatmak; askeri, sivil, sportif ve turistik havacılığın gelişmesini sağlamak; bütün bunlar için gerekli araç ve gereci hazırlamak; personeli yetiştirmek ve UÇAN BİR TÜRK GENÇLİĞİ yaratmaktır.
Türk Hava Kurumu bu amacını gerçekleştirmek için 23 Nisan 1926'da Türk Havacılığının gereksinimi olan teknik personelin eğitilmesi amacıyla "Tayyare Makinist Mektebi"ni hizmete açtı. Aynı yıl Alman Junkers Tayyare Fabrikasıyla işbirliği yaparak "Kayseri Uçak Fabrikası"nı kurdu. Alman Junkers lisansıyla A-19 ve A-20 uçaklarını üretti ve bu uçakların bakım ve onarımlarını yaptı. Fabrika, 1929 yılında Milli Savunma Bakanlığı'na devredildi.
351 uçak satın alındı
Türk Hava Kurumu, uzun süren bir Kurtuluş Savaşı'ndan yeni çıkmış, yorgun ve yoksul bir halkın, Türk Halkının inanılmaz büyüklükteki maddi-manevi desteğiyle can buldu. Bu destekle ilk 10 yıl içinde 351 uçak satın alarak Türk Silahlı Kuvvetleri'ne bağışladı.
Gücünü Türk Halkından alan Türk Hava Kurumu etkilerini her geçen gün hissettiren küresel ısınma felaketi karşısında ülkemizin can damarı ormanlarımızın yok olmasını engellemek amacıyla 17 Mayıs 2007 tarihinde yangın söndürme uçağı alım kampanyası başlattı.
Türk Hava Kurumu, elindeki gücü sonuna kadar kullanarak ormanlarımızı koruyup, gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakabilmek için başlattığı kampanya kapsamında kendi imkanlarıyla 2 adet CL-215 amfibik yangın söndürme uçağı satın aldı ve filosuna ekledi.
3 adet uçağın alım çalışmalarını sürdüren THK'nin hedefi, göl, deniz ve barajlardan su alabilen 12 adet yangın söndürme uçağı ile filosunu güçlendirmek.
2009-2014 yılları arasında Türk Hava Kurumu'na başkanlık yapan Osman Yıldırım, 2012'de yaptığı açıklamalarda ABD, İtalya, Brezilya ve Kore'de çıkabilecek yangınları söndürme çalışmalarına katılabilmek için görüşmelerin devam ettiğini, THK'nın üreteceği yüzde 90 yerli uçakların 2014'te satışa sunulacağını söylemişti.
Millet THK'nın yerli ve milli uçaklarının üretilmesini heyecanla beklerken bir el yine düğmeye basmıştı.
Kurumun 22 Mart 2013'te aldığı kararla "Ataşehir, Adalar, Kartal, Tuzla, Şile, Ümraniye, Üsküdar, Başakşehir, Küçükçekmece, Avcılar, Eyüp, Sancaktepe, Bayrampaşa, Güngören, Bağcılar, Bakırköy, Çatalca ve Büyükçekmece" şubeleri kapatıldı.
"Olası yangınlarda 3 veya 4 merkezde uçaklarımızı hazır edip anında müdahale ediyorduk" diyen THK Genel Sekreteri Rafet Yavuz, "Fakat 2019 yılı için Orman Bakanlığı ile sözleşme imzalama imkanını bulamadık. Sebebi maliyetlerin yükselmiş olması ve ihalelerin kamuoyuna, yerli ve yabancı firmalara açık olması sebebiyle mali konularda zorluk yaşamamızdı" açıklamasını yapmıştı.
22 Ağustos 2019'da konuşan Pakdemirli, "Türk Hava Kurumu, siyasetin oyuncağı olmuş, ana muhalefet partisi ile birlikte hareket etmektedir" demişti.
Pakdemirli'nin açıklamasından tam bir hafta sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Türk Hava Kurumu hakkında konuştu.
"Türk Hava Kurumu'nun arkasında kim var? CHP'li milletvekili. Onun arkasında CHP" demişti.
Türk Hava Kurumu eski başkanlarından emekli Korgeneral Erdoğan Karakuş, THK uçaklarının 15-20 yıl daha çok rahatlıkla uçabileceğini söylüyor, "Yeter ki bakım yapılsın" diyor.
Sanırım bu kadar detaylı analiz yeterli.
Sorun uçaklarda değil…
Sorun, Atatürk'e ve kurumlarına karşı dinmeyen öfke.
Sorun, her kötü işin arkasında bir örgüt veya muhalefetin varlığının ön koşulsuz kabullenilmesi.
Asıl sorun ise, bütünüyle iflas etmiş olduğu halde mumyalanarak ayakta tutulmaya çalışılan ekonomi.
İktidar ve muhalefetin ülke ekonomisini bir adım öteye götürebilecek tek bir cümlelik çözümü yok.
20 yıldır üzeri büyük bir projenin gereği olarak örtülmeye çalışılan ve sağır sultanın bile aslında duyup gördüğü tek çözümü olan adres; Bağımsız Türkiye Partisi.
Bunu Erdoğan da, muhalefet parti liderleri de inanınız çok net olarak biliyorlar.
Ancak; "madem bu partinin projeleri, yani Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli tezi tek çareydi de neden 20 yıl boyunca bizi bundan mahrum ettiniz" derler diye çok korkuyorlar.
Milletimiz için de şunu söylemeden kendimi alamıyorum.
Sana bir akşam ancak yetecek olan 200 gramlık çay paketi için gözlerini yerinden çıkartırken, 10 bin TL asgari ücreti sana verecek olan Haydar Baş Bey'e neden bir seferlik olsun inanmadın.
Yanan ormanların ardından ah vah edeceğimize, biz nerede sürekli hata yapıyoruz diye muhasebe yapma vakti.
BTP'nin projeleri uygulansaydı yangın birinci gününde ve ilk saatlerinde uçak filosuyla söndürülürdü.
Ben buna kellemi koyarım, var mı iddiaya giren.
- PKK’ya değil, ABD’ye silah bıraktırın / 07.07.2025
- Türkiye işgal mi edildi? / 05.07.2025
- Dünya aya giderken biz Silivri’ye gidiyoruz! / 04.07.2025
- Fakirliğe şükretmek Müslümanlık değil, salaklıktır! / 03.07.2025
- İsrail Kıbrıs’a yerleşiyor! / 01.07.2025
- Ortadoğu için tek kurtuluş: ATATÜRK modeli / 29.06.2025
- Türkiye uyuşturucu batağında! / 27.06.2025
- Atatürk’ün kurduğu fabrikalar / 26.06.2025
- Bu vebal, Abdülhamit’in boynunadır! / 25.06.2025