logo
07 TEMMUZ 2025

Asıl hürriyet Allah’a kulluktur

31.03.2022 00:00:00
Hiçbir insan bağımsız değildir; mutlaka bir şeye kuldur. Dolayısıyla insan ya Allah'a kul olacaktır ya da her neyi tercih ettiyse... 
 
Bu temel tespitten sonra şunu da hemen belirtelim ki; Allah'a kulluk noktasında gereken hassasiyeti göstermediğimiz de bir hakikat...
 
Cenab-ı Hakk'ın talebi, insan olarak bizden kulluğumuzu bilmemiz ve bu idrak içerisinde hayatımızı sürmemizdir. 
 
Biz, namaz kılmış olsak, oruç tutmuş olsak fakat kulluk idraki içerisinde olmasak bunun bir ehemmiyeti yoktur. "Ameller niyetlere bağlıdır" esasına göre; yapılan ubudiyet kulluğa endeksli olacak ki Allah indinde makbul olabilsin. Dikkat edilirse, günlük hayatımızda "Allah rızası" ifadesi dilimizden düşmez. İşte bu, işin özüdür, esasıdır.
 
İnsan ya nefsanî duygularıyla veya Rahmanî duygularıyla hayatını yaşar. Nefsanî duyguların kaynağı şeytan ve nefistir. İnsan bu kaynakların yönlendirdiği duyguların esiri olarak hayatını devam ettirir fakat kendini özgür zanneder. Çünkü ölçüsüz ve sınırsız bir hayat sürmektedir. Hâlbuki o, nefsinin ve şeytanın kölesidir.
 
Daha önceki makalelerimizde bahsi geçti; Batı'nın hayat telakkisini ifade ederken, "biz hürüz" diyen Batılı'nın haddizatında hür olmadığını, nefsanî ve şeytanî güçlerin esiri olduğunu ifade etmiştik. 
 
Ama onlar bunu bilmediği için, yaşantılarını "hürriyet" kelimesiyle izah ediyorlar. Yanılıyorlar çünkü insanın hürriyeti bu anlamda değildir.
 
Bir de Rahmanî bir esaret veya kulluk dediğimiz kulvar vardır ki; O vadide insan yaptığı ibadet neticesinde elde ettiği manevi zevk ile asıl hürriyet halini yaşar.
 
Şimdi biz diyoruz ki; her iki halde de insan esir. Öyleyse, mutlak irade ve hak sahibi Allah varken, O'na kulluk etmek varken ne diye nefsine, şeytana kul olsun ki? 
 
Hürriyet; başkasına zarar vermeden insanın istediği gibi yaşamasıdır diye tarif ediliyor. Fakat öyle fiiller var ki; başkasına zarar vermiyorsunuz ama zararınız kendinize oluyor. Kendi kendinize zarar veriyorsunuz, kendi nefsinize... Bu da hürriyet değildir.
 
İslamî manada hürriyet; her insanın kendi nefsine ve başkasına zarar vermeden yaşamasıdır. 
 
Mesela uyuşturucu kullanan bir insanın asıl zararı kendisinedir. İnsanı hayatından eden bir davranış stili, bir eylem nasıl hürriyet olabilir ki?
 
Bu, çok ciddi bir kalbî hastalığın insanı istila etmesidir. Yine içki ve kumar müptelası olanların durumu bundan farkı değildir. 
 
Görünüşte hürdürler ama öyle duyguların esiridirler ki yaşadıkları bir hayatları yoktur. Onun için İslam literatüründe hürriyet; hem kendinize, hem başkasına zarar vermeden yaşadığınız hayat tarzına denir.
 
Peki, bunun olması için ne olması lazım?
 
Mutlak manada insanın, kendini, Allah'a kul kabul etmesi lazım. Bu olursa yani insan Allah'ı andıkça, Allah'a takarrub ettikçe, O'na yaklaştıkça Allah da, ona yaklaşır.
 
Kul Allah'a teveccüh ettiği zaman Allah da ona nazar eder; kalbine bakar. "Ben, yere göğe sığmam. Mü'min kulumun kalbine sığarım" buyuruyor Cenab-ı Hak. 
 
"Kalp temizliği" işte böyle oluşur. Her şeyini Allah'a endekslemek, O'nun rızası istikametinde hayatını devam ettirmektir. 
 
Bu yapıldığında, Allah, kulunun misafiri olur. Tabir-i caizse kul, Allah'ı, kendi gönlünde sever. İnsanın Allah'ı sevmesi, Allah'ın, kulunun kalbinde Kendi Zâtını sevmesidir. Çünkü sevgi de O'ndan, kula ait bir şey yok. İşte bu hale insanın kavuşmasına hürriyet denir.
 
Hürriyet bir sevdadır. Büyük bir huzurdur, saadettir, mutluluktur. Bütün dünyayı yok görmektir. Onun için mü'minin sevdası boyut itibariyle çok büyük, huzuru anlatılmayacak derecede derindir…
 
Melik peygamber mi, kul peygamber mi?
 
Kulluk makamı çok üstün bir makamdır. Resûlullah Efendimize (s.a.a.) "Melik peygamber mi olmak istersin, kul peygamber mi?" diye sorulduğunda, "Kul peygamber olmak isterim" diye cevaplıyor. 
 
Melik nedir? Bir topluluğun hakimidir. Ama kulluk öyle mi? Allah'a kul olursun, O'nun tecellisine erersin, bütün kâinatın şahı olursun, padişahı olursun. Birisi görünüşte debdebeli bir makam. Diğeri ise hakikatte...
 
Kulluk, esasen insanın kendini Allah'a satmasıdır. Ne mukabili Allah'a satmasıdır? O'nu alma mukabili... 
 
İnsan bir şey vererek bir şeyi satın alır. Kul kendini vererek Allah'ı alırsa, sahibi Allah olur. Düşünün ki Allah kuluna sahip; o kul ne ister de sahip olmaz...
 
Son olarak deriz ki; insan, farkı bu kadar net iki tercih arasında serbest bırakılmıştır. Ya yanlışı tercih edecek; dünyasını ve ahiretini kaybedecektir ya da doğru tercihle dünyasını da ahiretini de mamur edecektir.
 
Allah cümlemizi kulluk zevkini doya doya yaşayanlardan eylesin.

(Prof. Dr. Haydar Baş, İcmal Dergisi Haziran 2015)
 
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Prof. Dr. Haydar Baş / diğer yazıları
12 eve ateş düştü
6 şehit memleketlerine uğurlandı
'Terörsüz Türkiye Projesi başka bir amaç için perde mi?'
BTP liderinden çok kritik sorular
Şehit sayısı 12'ye yükseldi
4 askerimiz daha şehit oldu
Şehit sayısı 8'e yükseldi
Tedavi altındaki askerlerimizden acı haber
Facianın ardından ilk hesaplaşma
Kartalkaya otel faciası davası başlıyor
İsrailliler, Batı Şeria'da kaçak yerleşim yeri kuruyor
Batı Şeria'da yoğun hareketlilik var
"BRICS, istikrarlı küresel ekonomiyi oluşturmaya çalışıyor"
Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov açıkladı
Trump: Gazze'de anlaşmaya yakınız
Bu hafta anlaşma olacak mı?
Trump-Musk arasındaki gerilimde yeni safha
Elon Musk, kendi partisini kurdu
BTP liderinden şehit askerler için taziye mesajı
‘Milletimizin başı sağ olsun’
Sürgün emri
Hedef Han Yunus var
ABD PKK/YPG'ye para akıtmaya devam edecek
2026 bütçesindeki PKK payı belli oldu
Özgür Özel'e soruşturma açıldı
Gerekçe Cumhurbaşkanına tehdit ve hakaret
İslam ülkelerini yönetenler (!) barıştan (!) umutlu (!)
Gazze'de can kaybı 57 bin 418'e yükseldi
Kuzey Irak'tan acı haber
5 asker şehit
12 eve ateş düştü
6 şehit memleketlerine uğurlandı
'Terörsüz Türkiye Projesi başka bir amaç için perde mi?'
BTP liderinden çok kritik sorular
Şehit sayısı 12'ye yükseldi
4 askerimiz daha şehit oldu
Şehit sayısı 8'e yükseldi
Tedavi altındaki askerlerimizden acı haber
Facianın ardından ilk hesaplaşma
Kartalkaya otel faciası davası başlıyor
İsrailliler, Batı Şeria'da kaçak yerleşim yeri kuruyor
Batı Şeria'da yoğun hareketlilik var
"BRICS, istikrarlı küresel ekonomiyi oluşturmaya çalışıyor"
Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov açıkladı
Trump: Gazze'de anlaşmaya yakınız
Bu hafta anlaşma olacak mı?
Trump-Musk arasındaki gerilimde yeni safha
Elon Musk, kendi partisini kurdu
BTP liderinden şehit askerler için taziye mesajı
‘Milletimizin başı sağ olsun’
Sürgün emri
Hedef Han Yunus var
ABD PKK/YPG'ye para akıtmaya devam edecek
2026 bütçesindeki PKK payı belli oldu
Özgür Özel'e soruşturma açıldı
Gerekçe Cumhurbaşkanına tehdit ve hakaret
İslam ülkelerini yönetenler (!) barıştan (!) umutlu (!)
Gazze'de can kaybı 57 bin 418'e yükseldi
Kuzey Irak'tan acı haber
5 asker şehit
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.