Avrupa'da tansiyon yükseliyor

Atlantik'in iki yakasını da etkisi altına alan borç krizi liderleri kara kara düşündürüyor. Zirvenin birini diğeri izliyor. Sorunlara çözüm aranacak yeni bir toplantıya bu kez bizzat kendisi zor durumda olan Paris'in ev sahipliği yapacağı açıklandı

 

Avrupa içine düştüğü ekonomik bunalımdan kurtulmanın yollarını arıyor. Almanya Başbakanı Angela Merkel, gelecek hafta Salı günü Paris'te Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ile Euro krizini görüşecek. Almanya Başbakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Merkel'in Salı günü Paris'te Sarkozy ile, Euro ülkelerindeki ekonomik politikaların güçlendirilmesine ilişkin ortak önerilerin hazırlanması konusunda görüşeceği belirtildi. Açıklamada, Merkel-Sarkozy görüşmesinde Ortadoğu'daki durumun ve diğer bazı uluslararası konuların da ele alınacağı kaydedildi. Fransa Cumhurbaşkanlığından buluşmayla ilgili yapılan yazılı açıklamada ise, iki politikacının Avrupa'nın finansal sorunlarına çözümü ele almak üzere biraraya gelecekleri belirtildi. Açıklamada, Sarkozy ve Merkel'in, yaz sona ermeden önce Euro Bölgesi'nin yönetimi konusunda ortak öneriler sunacakları bildirildi.Gidişat korkutuyorHâlihazırda birçok ülke ekonomisi, kamu borç yükü nedeniyle alarm vermeye başladı. ABD, İtalya, ispanya şimdi de Fransa. Peki ya bu borçlar nasıl bu kadar arttı? Geri ödemek mümkün mü? Bu noktada Avrupalı uzmanlar, 'ek gelir kalemleri bulunmasını, yeni vergiler salınmasını' öneriyor. Para basmayı öneren ise yok! Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'nde ise krizden çıkmak için 3 aşamalı bir yöntem bulunuyo: 1- Emisyon hacminin arttırılması. Artan emisyonun bankalara değil, tüketicilere aktarılması. 2- Yeni gelir kaynaklarının bulunması (Türkiye'nin madenleri bu açıdan mühim). 3- Adil vergi sistemi: Geliri 100 bin TL'den az olanlardan vergi alınmaması. Ülkelerden, bütçelerine çeki düzen vermesi, kamu borcunu azaltması ve bu borcun ülkenin gayri safi yurtiçi hâsılasına (GSMH) oranının düşürülmesi bekleniyor. Kuzey Ren Vestfalya İktisadi Araştırmalar Merkezi'nin Başkanı Christoph Schmidt, bunun nasıl başarılacağına dair, "Kural aslında çok basit. Harcamalarınız kazancınızdan fazla olmamalı" ifadelerini kullanıyor. Schmidt'e göre kamu borçları ancak harcamalar düşürülerek ya da yeni gelir kaynakları oluşturularak azaltılabilir. Aynı zamanda Almanya hükümetinin ekonomik danışma kurulu üyesi de olan Christoph Schmidt, kulağa çok basitmiş gibi gelen bu kuralların siyasi müzakere süreçlerinde uygulanmasının bu kadar kolay olmadığını kaydediyor. Zira tasarruf tedbirleri aynı zamanda konjonktürü de olumsuz etki edebiliyor. Schmidt, "O nedenle ölçüyü tutturmak ve bir yandan da geleceğe dair ekonomik büyüme planları geliştirmek gerekiyor" diyor.Federal Makroekonomi ve Konjonktür Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Gustav Horn ise kamu borcu ile mücadelede tek bir yolun, vergi artışının kaçınılmaz olduğu görüşünde. Horn, "Ama burada mutlaka varlıklı vergi mükellefleri esas alınmalıdır. Çünkü onlar, son yıllarda reel gelir kaybını hazmetmek zorunda kalanlara göre daha fazla katkıda bulunabilirler" diyor. Gustav Horn Ekonomi Profesörü Peter Bofinger de kamu maliyesinin konsolidasyonu için benzer bir öneri getiriyor. Federal hükümetin beş büyük ekonomi danışmanından biri olan Bofinger, "Varlıklı vergi mükelleflerinden özel harç kesilebilir" şeklinde konuşuyor ve İkinci Dünya Savaşı sonrasında Almanya'nın 30 yıl boyunca uygulandığı modeli örnek veriyor. Savaştan nispeten varlıklı çıkmayı başaranlar, bulundukları beldenin yeniden kalkınması için finansmanına katkıda bulunmuştu. HABER MERKEZİ