Ukrayna'daki savaş şiddetlenerek devam ediyor. Peki, Rusya ile Ukrayna mı savaşıyor? Hayır. Rusya ile NATO veya Rusya ile emperyalizm savaşıyor.
Savaşa tabi ki hayır. Tabi ki insanlar ölmesin, çocuklar ağlamasın. Silahlar için harcanan paralar insanlığın huzuru, refahı için harcansın.
Ama bütün bunlar sadece kitaplarda yazan, devletleri yöneten liderlerin, medyanın, aktivistlerin, artistlerin sözleridir.
Bugün Ukrayna'daki savaş, emperyalizmin, NATO eliyle yeniden tek kutuplu dünya oluşturma hedefidir.
ABD'nin, NATO adı altında hem Avrupa, hem de Avrasya'yı kontrol altında tutma hedefidir.
NATO'nun kuruluş amacını biliyorsunuz! SSCB'nin ve Varşova Paktı'nın dağılmasından sonra NATO'nun varlığı tartışılmaya başlandı. Öyle ya! Artık karşılarında bir tehdit yoktu.
Başta Fransa olmak üzere birçok ülke artık NATO'yu (ABD'yi) Avrupa'da istemiyordu. ABD yeni bir düşman bulmalıydı.
Francis Fukuyama, 1992 yılında yayınladığı "Tarihin Sonu Son İnsan" isimli çalışmasında, Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra artık ideolojilerin sonunun ve dolayısıyla tarihin sonunun geldiğini öne sürmüştü.
NATO'nun ayakta kalması, varlığını devam ettirmesi için bir düşmana ihtiyaç vardı ve o düşman çoktan seçilmişti; İslam Coğrafyası ve Müslümanlar!
Bu itirafı Amerikalı siyaset bilimci Samuel P. Huntington 1997 yılında yayınladığı "Medeniyetler Çatışması" isimli eserinde, ABD ve NATO yeni bir hedef buldu: İslam! diyerek ifade etmişti.
Huntington göre Batı uygarlığı, Batılı olmayan uygarlıklara karşı bir bütün olarak kendini korumalıydı.
2 bin yılında başlayan adına BOP dedikleri Haçlı seferleri ile 20 yılda İslam coğrafyasını yerle bir ettiler. Bu coğrafyadaki devlet yöneticilerini, sermaye sahiplerini de, kendi kapılarına bağladılar.
Diğer taraftan ise dün doğu bloku dediğimiz coğrafya, ekonomik olarak güçlenmiş ve eskisinden daha güçlü hale gelmişti.
Haliyle NATO'ya yeni görev çıkmıştı. Bunun için aynen 2001 'İkiz Kuleler' planlı katliamı gibi sağlam bir mazeret lazımdı.
O mazeret Ukrayna oldu. Usama b. Ladin rolü, Rusya'ya (Putin'e) verildi. George W. Bush'un dublörü olarak da Zelenski seçildi.
Bunlar benim senaryom filan değil. Avrupa'nın en güçlü lideri, 16 yıl Almanya'yı yöneten Merkel ne diyordu? "2014 Minsk Anlaşması, Ukrayna için zaman kazanma girişimiydi".
Yani ABD öncülüğündeki emperyalist Haçlılar bu oyunu çoktan kurmuş ve Rusya'yı bitirmek, tek dünya devleti (Haçlı birliği veya Tanrı krallığı) kurmak için asla barışı düşünmüyorlardı.
Ortadoğu ve Kıbrıs'ta 'barış kuşu' kesilen ABD, AB ve BM, Ukrayna'da yeter ki siz savaşın, bütün masraflar bizden, mantığına büründüler.
Öyle ki Rusya'ya karşı askeri ve ekonomik yaptırımlar bir tarafa spor ve edebiyat başlıklarında bile dünyadan soyutlamaya kalktılar. Rusya ile ticaret yapan devletleri bile açıkça tehdit ettiler.
Ukrayna'ya yüzlerce milyar dolardan fazla yardım yanında, en gelişmiş silahları ve gayri resmi askerlerini gönderdiler.
Geçtiğimiz hafta Ukrayna Savunma Bakanı: 'Bugün NATO'nun görevini yerine getiriyoruz. Kanlarını dökmüyorlar. Bizimkini döküyoruz. Bu yüzden bize silah sağlamaları gerekiyor' diyerek NATO'dan vekalet aldıklarını itiraf etti.
Ardından ABD genelkurmay başkanı General Mark A. Milley; 'Ukrayna'ya daha sofistike ve modern batı teknolojilerini ihtiva eden silah yardımları yapıyoruz. Bu tür silahların modern savaşa göre 'müşterek kullanımı' için Ukrayna ordusunun kritik lider kadrolarını, Almanya'da eğitime başlattık' diyerek savaşın asıl faili biziz mesajını verdi.
ABD'nin, Ukrayna'ya gönderdiği silahların değeri 25 milyar doları aştı.
İngiltere, Almanya, Fransa tank, uçak, füze olmak üzere her türlü silah desteğini sağlıyor.
Türkiye'yi de unutmuyorlar
ABD'de yayın yapan politika dergisi Foreign Policy, 'Türkiye, Ukrayna'ya misket bombaları gönderdi' haberiyle sanki Osmanlının 1. Dünya savaşına girişi yeniden canlandırılmak istiyorlar.
1914'te Goeben ve Breslau isimli Alman gemilerine, Türk bayrağı çekilmiş, mürettebatına fes giydirilmiş, Goeben'e 'Yavuz', Breslau'ya 'Midilli' adı verilmiş ve Rus limanları bombalanmıştı. Sonuç malum.
Onun için barış olmayacaksa Rusya kazansın. Çünkü Hıristiyanların temel inancı Tanrı Krallığı, Yahudilerin ise Arzı Mevut'a sahip olmaktır.
Haliyle nihai hedefleri yine Anadolu'dur, Türk milletidir, İslam coğrafyasıdır.
- ‘Türkiye yüz yılı’ dediler, yüz yılın kumpasına ortak oldular / 21.05.2025
- Sevr’i bitirdiğimiz 19 Mayıs ruhu ile BOP’u da bitirebiliriz / 19.05.2025
- Ahtapot / 18.05.2025
- Anadolu’da hayvan yetişmiyor mu? / 17.05.2025
- Birileri unutsa bile tarih unutmaz / 16.05.2025
- Hüseyin Baş’a 8 yıl istemişler / 15.05.2025
- Barışa değil bölünmeye gidiyoruz / 13.05.2025
- Suikasttan itibar çıkarmak / 12.05.2025
- Her şartta alkışlayanlar ve her şartta karşı olanlar / 11.05.2025