Baş'tan başa...

Hafta sonu BTP'nin Prof. Dr. Haydar Baş başkanlığında toplanan Başkanlık Divanı toplantısını izledik. BTP Lideri Baş, Suriye gezisinden henüz dönmüştü ve parti yöneticilerine son derece içten bir konuşma yaptı. Kendisine mahsusu üslubu ile dar siyasetçi kalıplarını fazlası ile aşan BTP Lideri'nin yaptığı açıklamaları bugün bu köşede sizlerle paylaşmak istiyorum. Zaman zaman aracı kullanmadan bir fikri paylaşmanın da kendisine has güzelliği vardır diye düşünüyorum. Bu çerçeve içinde köşemi bugün Baş'ın hafta sonu açıklamalarına bırakıyorum. İşte yorumsuz ve kendi akışını çok fazla bozmadan aldığım notlarla Prof. Dr Haydar Baş:"Düşündük ki yurt dışına çıkınca ülkenin zaaf halini yaşamayız. Ama öyle olmadı.Şam'da Türk TV'lerini izleyince yine canımız sıkıldı. Suriye'den bakınca da değişen bir şey yok.Görünen şey şu: Şu ya da bu sebeple -nedenlerine girmiyorum- bu iktidar hayırlı bir iş yapamaz. Bu iktidarın millete veya bu coğrafyaya hiçbir şey verme imkanı yok. Zaten bunlar 3 Kasım öncesinde hiçbir proje ile milletin karşısına çıkmadılar.İşte Sosyal Güvenlik Yasası... 65 yaşında adamı emekli edecekler. Tabii bu yaşa kadar bir insan yaşarsa! Böyle bir yasayı ancak milleti tanımayanlar çıkarabilir.  Bunların icraatı ya yanlıştır. Ya da çok çok yanlıştır. O açıdan bunları fazla konuşmaya da gerek yok!Biz bu milletin ihtiyacıyız. Çünkü biz bu milletteniz!Başbakan 'Ben Türkiyelim' diyor. Peki Türk müsünüz? diye kendilerine soralım. Arkadaşlar bu milletten olmayanlar ancak böyle bir  ifadeyi kullanır. Sizler, biz "Türkoğlu Türküz!"Bu milletin utanacağı hiçbir ayıbı yoktur.Şam'da ki Hamidiye Çarşısı'nın Türkiye'nin hiçbir yerinden farkı yok. Keza Bosna'daki Baş Çarşısı da öyle... Buralarda kendinizi Konya'da, Kayseri'de hissediyorsunuz. Bunları yaşayabilmek için nefis muhasebemizi yapmalıyız.BTP'li ulvi nefis muhasebesini yapandır. ...3 Kasım'da "herkes fakirliğe elveda edecek" demiştik. Ama millet bunu daha önce duymadığı için bize tereddütle baktı. Üstelik Millet AKP'yi denemeye karar vermişti. Ama biz buna rağmen ve bunu bilerek meydana indik. Çünkü sahada milletin sesinin olması gerekiyordu. Çünkü asıl takım BTP'dir.....Biz 3 Kasım öncesinde bütün kadro bir araya geldik. Dosyalar dolusu raporlar hazırladık. Her şeyi konuştuk ve formüllerini bulduk. Onlar bizim millete götürdüğümüz her projeye iftira attılar. Mesela bizim altın-borsa projemiz.... Şam'daki adam bunu anladı ve gurur duydu. Ama bizimkiler bunu siyasi rekabette harcamaya çalıştılar?Cenab-ı Hak bizi kainatın en zengin ülkesi yapacak. Biz diyoruz ki ben vatandaşımdan dövizi yükselterek elindeki dövizinizi isteyeceğim. Bunu nasıl alacağız?Para basıp, emisyonu genişletip alacağız.Ayrıca hanım kardeşimden altınlarını, fiyatını yükselterek isteyeceğim. Onlar kalktılar bana iftira ettiler. "Haydar Hoca milletin altınlarınızı alacak" diye...Benim amacım vatandaşın cebine para koymaktı. Onlar bize iftira ettiler. Ben tek başıma dünyayı fethe çıktım haberiniz olsun. O açıdan bir Türk dünyaya bedeldir....Bakü'de MEM kongresine katılan bir Rus akademisyen sordu: Siz bu modeli nasıl elde ettiniz?"Ben eşyanın hakikatini öğreten bir zattan ilim tahsil ettim ve o bilgi ile iktisada bakarak MEM i yazdım" dedim.Akademisyen arkadaş güldü ve "Hah şimdi oldu" dedi.MEM artık uluslararası bir organizasyona dönüştü. Şimdi dünya bu modeli hayatlarına geçirmek için bizden yardım bekliyor.O açıdan bizi başkaları ile karıştırmayın.Bu seçim BTP'nin seçimi olacaktır."