Batı basınında Suriye itirafları

Batı adına Suriye’yi bölmek ve yönetimi devirmek için kurulan Özgür Suriye Ordusu’nun kamplarının Türkiye tarafında olduğu Batı basını tarafından bir kez daha gündem edildi ve hatta görüntüleri yayınlandı. Kampları Reuters ajansı Türkiye sınırında olarak, Times gazetesi ise “Asi Nehri’nin Türkiye tarafında” diye verdi. Haberde Özgür Suriye Ordusu’na ait “ileri karakol” çadırları yayınlandı.
Kızılay çadırlarından kurulan “ileri karakol”un Hatay yakınlarında olduğu belirtildi.
Haberde, silahlı muhaliflerin komutanı olarak ifade edilen ve aynı zamanda Özgür Suriye Ordusu’nun sözcülüğünü yapan Halid Hamud, silahıyla birlikte Kızılay çadırının önünde poz veriyor. Muhaliflerin içinde silahlı kadınlar da var.
Times gazetesi, bu silahlı üssün aynı zamanda, muhaliflere parasal destek sağlanması amacıyla hem kaçakçılık hem de insan kaçırmak için kullanıldığını belirtti.
Haberin yazarı ve gazetenin Yazı İşleri Müdürü olan Martin Fletcher, çadırları ziyaret ettiğini ve birkaç düzine üniformalı askerle karşılaştığını belirtiyor.
Şimdi buraya kadar olan kısmı biraz yorumlayalım. Komşumuz olan Suriye’yi tehdit eden silahlı bir oluşumun Türkiye tarafında olduğunun altı önemli çiziliyor. Bu iddiaların sahipleri herhangi birisi değil, ya da bunlar Suriye yönetiminin iddiaları değil, Türk basının da önemli haber kaynakları olan Reuters ajansı ve İngiliz Times gazetesi…
Hatırlarsanız bu tür haberleri daha önce Washington Times ve Daily Telegraph gibi gazeteler de yayınlamıştı. Ve siyasilerimizden bu konuda herhangi bir yalanlama gelmemişti.
Daha da ötesi, Suriye yönetimine yapılan baskılar, yaptırımlar ve Suriye aleyhinde çalışanlara verilen destekler bu tür oluşumlara destek verdiğimizi ispatlar nitelikteydi.
Şu an halihazırda Suriye’de bir devlet var, bu devleti yöneten bir siyasi irade ve onun ordusu var. Bir devleti ve idarecilerini hedef alan tüm oluşumlar uluslar arası literatürde terör olarak ifade edilir. Bu ABD için de böyledir, Türkiye ve Suriye için de…
Dolayısıyla Türkiye, Özgür Suriye Ordusu silahlı ya da Suriye Ulusal Konseyi gibi siyasi oluşumlara hangi mahiyette kabul ederse etsin, bunlar bağımsız bir devlet olan Suriye için sistemi hedef alan terör oluşumlarıdır. Aksi bir iddiada bulunursak, bizleri yıllardır hedef alan terör belasını ve onların siyasi uzantılarını da legal hale getirmiş oluruz.
Times gazetesinde yayınlanan habere devam edelim. “İleri karakol”da bulunan sözde askerlerin BM tarafından verilen ateşkes kararına karşı nasıl bir tavır ortaya koyduklarını da bu haberde görebiliyoruz. Esad yönetimi ateşkes kararına istenildiği şekilde uymaya çalışırken, isyancıların bu kararı dikkate almadığını görüyoruz.
Times yazarı Fletcher, Özgür Suriye Ordusu’nun sözde askerlerinin BM’nin ateşkes kararını “maskaralık” olarak yorumladıklarını belirtiyor. Muhalif grubun lideri olan Muhammed el–haj Hasan şunları söylüyor: “Ateşkes kararını duyduğum zaman o kadar sinirlendim ki Kalaşnikofumu alıp nehri geçerek Suriye kontrol noktasını taradım”  
 Times gazetesinin bu haberi ateşkesi kimlerin bozmaya çalıştığı konusunda önemli bir delildir. Habere göre Hasan ve arkadaşları gübre kullanarak mayın ve bomba imal ediyor. Kaleş tüfekleri var ancak şarjör sıkıntısı çekiyorlar. Yenilerini elde edebilmenin tek yolu kontrol noktalarına saldırmak ya da Suriye ordusundan bazı askerlerin tanesi 5 dolardan sattığı mermileri almaktan geçiyor.
Bu arada bazı isyancı gruplar hatalarını anlayarak Suriye güvenlik güçlerine teslim oluyorlar ve zulüm yaptığı iddia edilen Esad yönetimi ise tam tersi onları serbest bırakarak barıştan yana olduğunu ispatlıyor. Hama kenti kırsalında önceki gün 203 kişi silahlarıyla birlikte teslim oldu ve serbest bırakıldılar. Hemen serbest bırakılan vatandaşlar yasal sorunların çözülmesiyle normal yaşamlarına dönmelerinden duydukları mutluluğu ifade ettiler.
Daha önceki günlerde Şam kırsalı, Lazkiye ve İdlib illerinde 800’den fazla kişi silahıyla teslim olmuştu.
Yalanlarla iftiralarla, Batının ağzıyla dost olan Suriye’yi de Türkiye’yi de topun ucuna koymayalım.