logo
19 NİSAN 2024

Batı zihniyetinden kurtulmak!

14.02.2002 00:00:00
"Biz Mısır'ı yönetmeyiz, Mısır'ı yönetenleri yönetiriz"

Lord Cromer

Batı'nın Doğu'yu kendi görüşlerinden ve varsayımlarından hareketle gördüğü ve esas kabul ettiği bilinen bir hakikattir. Artık diğer bilinen bir hakikat ise, Batı'nın bu "hayali doğu imajında" çıkarlarına uygun, uydurma bir doğu manzarası çizdiğidir.

Bu klişeleşmiş Batılı zihniyetinde ahlak dışı iddialardan ilki, kendileri dışındaki dünyayı baştan ilkel ve barbar varsaymalarıdır. Bu varsayım onları daha öte bir ahlak dışılığa götürmüştür: vahşi ve ilkel saydıkları bu dünya insanlarına götürdükleri uygarlıklarına direnenler, "kötü davranış" sergilemişlerdir, o halde en ağır biçimde cezalandırılmaları gerekir.

Yanlış olan bu inançları yüzünden karşılaştıkları "direnişi" kırmak uğruna, tahakküm ettikleri ve yayıldıkları coğrafyalarda gerek geçmişte, gerekse de bugün yapmayacakları kitle imha katliamı, uygulamayacakları iğrenç işkence ve zulüm yoktur. Bu "insanlık dışılığa" dayanakları hep bu "direnişi" gösteren coğrafya dünyasının ancak, şiddet ve zordan anladıkları iddiasıdır.

Bugün aynı savla, İsrail Filistin halkına her türlü zülmü ve işkenceyi haklı görüyor. Dünya haritasının yeniden dramatik bir biçimde çizilmesi uğraşısı veren Amerika, önce Afganistan'da sonra da Irak'ta aynı sığ anlayışla hareket ediyor. Bu coğrafyanın sadece şiddetten anladığını, dolayısıyla şiddeti ve zor kullanmayı haklı buluyor.

Batının ve dünya kamuoyunun, bu "Ben merkeziyetçi" aşırı yanlış menfaatçi zihniyetini ve iğrenç uygulamalarını görememesi, tıpkı 21. yüzyıla girdiğimiz şu zamanda dünyanın düz olduğuna inanan bir kimsenin bulunmadığı- sanıldığı kabul edilen- bir çağda, tam tersine insanların neredeyse tamamı, dünyayı hala düz bir evrenin tasavvuruyla, düz bir uzay tasarımıyla düşündüğünü farkında olmaması gibidir!... Belki biçim olarak dünyanın bir küre olduğunu görüyor, biliyor, biliyor ama hala tasavvurda, fikri tasarımlarda dünyayı ve bulunduğu uzayı düz bir satıh olarak kabul ediyor...

Bu öylesine şartlanılmış bir zihniyet ki evreni, dünyayı uzaydan çekilen fotoğraflarıyla, yapılan bütün astronomi deneylerle, göksel gözlemlerle ve gelinen son bilimsel aşamayla kesin bir biçimde dünyanın küre biçiminde bir eğrisel olduğunu gözleriyle gördüğü, deneysel olarak hissettiği halde, henüz günlük tecrübeleri çevresini oluşturan nesnelerin izleniminde dünyanın eğri ve kıvrımlı olmayıp düz ve doğrusal olduğu aldanmasına kendini götürüyor...

Batının bu çarpıcı örneğe benzer bir şekilde dünyayı, kötü ve yanlış yönetimiyle, menfaatine uygun bir biçimde- fakat buna katlananların artık tahammül sınırlarını zorlayan- sakat anlayışının altyapısını oluşturan zihniyetini, bu yanlışlığını görmesini beklemek ve değiştireceğine inanmak aptallık olur.

Bu yanlış zihniyetin altında, batının yıllar süren emperyal yayılma sırasında Avrupa kültürünün merkezinde önüne geçilemeyen ve aralıksız bir Avrupa merkezcilik anlayışı yatar. Bu kültür özellikle 18. yüzyıldan itibaren Avrupa dışındaki bütün dünyada yer alan her şeyi hiç durmadan kodlamış ve gözlemiştir; öylesine baştan aşağı ve ayrıntılı bir biçimde ki, dokunulmamış pek az şey, incelenmemiş pek az kültür, üstünde iddiada bulunulmamış pek az halk ve toprak bırakmıştır.

Mesela, dünyaca meşhur Ulysses'in yazarı İrlandalı J. Joyce, İngilizlerin kendi İrlandalı halkını diline kadar nasıl tahakküm ederek sömürgeleştirdiğini, çarpıcı bir biçimde şu pasajla gösteriyor.

"Konuştuğum dil benim olmadan önce onun dili, Ev, İsa, bira kelimeleri ikimizin ağzından ne kadar bambaşka çıkıyor! Ben bu kelimeleri ruhum tedirgin olmadan konuşamıyorum, yazamıyorum. Bana bu derece yakın ve bu derece uzak olan bu dil benim için her zaman sonradan edinilme bir dil olarak kalacak. Kelimelerini ben yapmadım, ben benimsemedim(...) Onun dilinin gölgesinde ezilip büzülüyor ruhum."

Sömürgeci ve emparyel batıyı temsil eden Kuzey'dekiler hep zengin iken, sömürülen ve tahakküm edilen Güney'dekiler çoğunlukla zayıf ve savunmasız... Dünyanın bu Kuzey/Güney yarımküredeki çatışması yatışmayacaktır; batılı toplumlardaki ayrıcalıklı kesimlerin, küresel kaynaklar üstündeki tahakkümleri ve denetimlerini sürdürebilmeleri ve bundan ziyadesiyle kazanç sağlayabilmeleri için, yeni yeni tahakküm ve yayılma biçimleri üretmeleri hep gerekecektir.

Bianenaleyh adalet, hürriyet gibi şeyler, bu zihniyet karşısında hak getire. Ne zaman insanlar bakar kör olmaktan kurtulup, aslında bildikleri, yaşayıp gördükleri dünyanın, düz bir satıh değil de kıvrımlı bir eğri yani küre olduğunun farkına varmalarındaki hem kolaylık, hem de zorluktaki gibi, dünyaya sadece Batının düz sathından ibaret hayali gözle değil de, bütün hakikat kıvrımlarıyla tam bakabildiklerinde, işte o zaman bir şeyler değişmiş olacak... Çünkü o zaman hürriyet, bağımsızlık ve adaletin Batı zihniyetinden kurtulmakla özdeş olduğunu bütün dünya anlamış olacak...
 
Adnan Ulutaş / diğer yazıları
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.